BIST 10.471
DOLAR 32,77
EURO 35,09
ALTIN 2.457,99
HABER /  GÜNCEL

'Müzakereler ucu açık olmalı' önerisi

Almanya Cumhurbaşkanı Horst Köhler Der Spiegel'e konuştu. Köhler, Türkiye ile yapılacak müzakelerin 'ucu açık' olarak sürdürülmesi gerektiğini söyledi.

Abone ol

Türkiye'nin coğrafi olarak sadece küçük bir bölümünin Avrupa'da olduğuna dikkat çeken Almanya Cumhurbaşkanı, "kültürel farklılıklar var. Kadının durumu değişik. Hukuk devletine karşı farklıbir tutum var. Tecrübeyle sabit ki mantaliteleri değiştirmek uzun zaman alıyor. Ve dini farklılıklar da var'' diye konuştu. Köhler, 'Avrupa'yı Hıristiyan ülkelerden oluşan bir değerler topluluğu' olarak görüp görmediğine ilişkin bir soruya, ''Avrupa fikriyle beraber, kökenlerimiz ve değerlerimiz hakkında bir tartışmanın gelişmesini arzuluyorum. Buna Yahudi-Hıristiyan geleneği dahildir. Ancak bu, insan hakları ve demokratik temel değerleri içselleştirmiş bir İslam ülkesinin AB üyesi olamayacağı anlamına gelmez'' yanıtını verdi. Türkiye ile yapılan anlaşmalara sadık kalınması gerektiğini belirten Köhler, ''ancak müzakereler 'ucu açık' olarak sürdürülmeli. Türkiye'yi hayal kırıklığına uğratmamalıyız. Türkiye bizim için önemli bir komşu. Türkler genç, dinamik ve çalışkan bir halk'' dedi. Köhler, Türkiye'nin üyeliği hakkındaki görüşlerinin CDU'nun 'ayrıcalıklı ortaklık' görüşüyle uyuştuğu yönündeki bir soruya ise ''ben ucu acık kavramında kalıyorum'' yanıtını verdi. Öte yandan, aynı dergiye açıklamalarda bulunan Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) lideri Edmund Stoiber de, 'AB'nin gelişmesinde temponun düşürülmesini' savunarak, ''insanlar özellikler Türkiye ile müzakereleri fazla buldu. Bizim için bunun sonunda ancak 'ayrıcalıklı ortaklık' söz konusu olabilir'' dedi. Avusturya'da Türkiye karşıtlığı Bu arada, Avusturya Meclis Başkanı Andreas Khol,Türkiye'nin 15-20 yıldan önce AB üyesi olamayacağını savundu. İktidardaki Hıristiyan demokrat eğilimli Halk Partisi'nin (ÖVP) üyesi Khol, Profil adlı haftalık dergiye verdiği demeçte, 'Fransızların AB Anayasası'na 'hayır' demesinde Türkiye'nin tam üyeliğinin büyük rol oynadığını' ileri sürdü. Khol, ''Türkiye'nin 15 ila 20 yıldan önce AB'ye tam üye olabileceğine inanmıyorum'' dedi. Avusturya Maliye Bakanı Karl-Heinz Grasser ise Avusturya devlet televizyonuna (ORF) yaptığı açıklamada, Türkiye ile 3 ekimde müzakerelerin başlamaması gerektiğini söyledi. 'Türkiye'nin AB'ye üye olma olgunluğuna sahip olmadığını' savunan Grasser, Fransa ve Hollanda'da halkın AB Anayasası'na 'hayır' demesini genişlemeye karşı bir uyarı olarak yorumladı. Grasser, ''AB'deki tüm politikacıların bu uyarı ateşini dikkate almalarını'' istedi. 'Hayır'lar Türkiye'ye yaramadı AB Anayasası için 29 mayısta Fransa'da ve 1 haziranda Hollanda'da yapılan referandumdan 'hayır' kararının çıkması, Türkiye'nin AB üyeliğine tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. AB'nin altı kurucu ülkesi arasında yeralan Fransa ve Hollanda'da Anayasa'ya 'hayır' denmesi birliğin geleceği ile ilgili tartışmalar yarattı. Bu iki ülkedeki 'hayır'lardan sonra İngiltere, AB Anayasası için yapılacak referandumu askıya alırken, İtalya'da ulusal para lirete dönüş tartışılıyor. AB liderliği ve Türkiye 'hayır'ların Türkiye'nin üyeliği ile alakalı olmadığını belirtse de AB Anayasası'nı reddedenlerin bir nedeni de Türkiye. Geçtiğimiz hafta, Avrupa Parlamentosu'nda, Fransa ve Hollanda'da AB Anayasası hakkında düzenlenen referandum sonuçlarının tartışıldığı toplantıda, Türkiye'nin AB üyeliği konusu da gündeme gelmişti. AP'de en fazla sandalyeye sahip olan Hıristiyan Demokrat Grubu'nun Başkanı Hans-Gert Poettering, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin süren tartışmaların, AB Anayasası'nın Fransa ve Hollanda'da reddedilmesinde olumsuz rol oynadığını söylemişti.