MHP'li Yıldırım, TMO'nun alım politikasını eleştirdi. Yıldırım'a göre TMO'nun politikası sıkıntı yaratıyor.
Abone ol MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve Adana Milletvekili Recai Yıldırım, ''başta mısır ve buğday olmak üzere tarım ürünlerindeki fiyat gerilemesinin yanında Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) müdahalede bulunmamasının çiftçileri sıkıntıya sürüklediğini'' öne sürdü.Yıldırım, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin hububat üretim merkezi olarak da kabul edilen Çukurova'daki buğday ve mısır üreticilerinden hükümet politikalarıyla ilgili yoğun şikayetler aldıklarını, üreticilerin dayanacak güçlerinin kalmadığını'' belirtti.
2002 yılında 38 YKr'ye buğday satan üreticinin bu fiyatı ancak 2005'de yakalayabildiğini, şimdiki fiyatın ise ancak 50 YKr'nin üzerine çıkabildiğine dikkati çeken Yıldırım, benzer sıkıntıyı yaşayan mısır üreticisinin ise geçen yıla göre daha çok zarar ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
''Geçen yıl kilosu net 42 YKr'ye satılan mısırın şimdi brüt fiyatının 38 YKr'ye gerilemesi kabul edilemez. TMO asli görevini yapmıyor ya da yapıyor, Türk çiftçisinin aleyhine bir politika izliyor. TMO'nun ana görevi, hububat fiyatlarının üreticiler yönünden normalin altına düşmesini ve tüketici halk aleyhine de anormal derecede yükselmesini önlemektir. Ama TMO, tam da hasat zamanlarında ithalata gidip, piyasaya müdahale ederek yabancının malını değerlendiriyor. Yani elin malı ile bizim üreticimizi terbiye etmeye çalışıyor. Piyasadaki belirsizlik, buğday ve mısır üreticilerini, sıkıntıya soktu. TMO üreticinin beklentilerine göre alış ve satış fiyatını açıklayarak sorunu bir an önce gidermeli.''
Yıldırım, AK Parti hükümetinin uyguladığı AB'ye endeksli tarım politikası sonucunda Türk çiftçisinin yok olma noktasına geldiğini savunarak, şunları kaydetti:
''Çiftçi, dünü mumla arıyor, bu nedenle üretimden kaçmaya başladı. 2002'de 3 kilo buğdayla 1 litre mazot alan çiftçi bugün 6 kilo buğday satmak zorunda. Gübre fiyatları son bir yılda yüzde 100 ile yüzde 200 arasında arttı. Mazot fiyatları yüzde 50'nin üzerinde arttı. Binbir emekle yetiştirilen ürünün fiyatı ise geçen senenin gerisinde. Bu kabul edilemez bir durum. Bu böyle gitmez. Hükümet, 'ya Türk çiftçisi ya da AB' diyerek tercihini yapmalı.''
ÖNCEKİ HABERLER
