MHP'li Doğru'ya göre en büyük tehlike

Doğru, MHP Tokat Teşkilatı'nda düzenlediği basın toplantısında, seçimlerde aldıkları oy oranının az olmadığını ifade etti.

Seçimde aldıkları yüzde 13,1 oyu ve 52 milletvekilini çok önemsediklerini belirten Doğru, şunları kaydetti:

''Milletimizin bize vermiş olduğu görevi sonuna kadar en iyi şekilde yapacağımızdan da hiç kimsenin en küçük bir şekilde şüphesinin olmaması gerekir. Çünkü Türkiye'yi çok büyük sorunlar bekliyor. Bakınız şu anda ekonomik sorunlar almış başını gidiyor. Türkiye'nin birlik ve beraberliği ve siyasal bütünlüğü ile ilgili sorunlar almış başını gidiyor. Böyle bir ortamda Milliyetçi Hareket Partisi mecliste olmalıydı ve Milliyetçi Hareket Partisi görev başında olmalıydı. İnşallah milletimizin bu vermiş olduğu bu görev bizim için çok önemli görev olacaktır ve bunu da en iyi şekilde yapacağız. Ancak şunu da söylemek istiyoruz ki; Milliyetçi Hareket Partisi var olduğu sürece hiçbir zaman Anayasa'nın ilk üç maddesinde en küçük bir değişiklik olmayacak. Başkentimizin Ankara oluşu, vatanımızın Türkiye oluşu, milli birlik ve beraberliğimiz, bayrağımızın al bayrak oluşu, milli marşımızın İstiklal Marşı oluşunu da hiç kimse engelleyemeyecektir. Biz Anayasa'mızın ilk üç maddesini sonuna kadar her türlü fedakarlığı yaparak savunacağız.''

''MİLLETİMİZİN DEĞERLERİNE HERKES SAHİP ÇIKMALIDIR''

Doğru, parlamentodaki yemin krizine de değinerek, ''Milletçi Hareket Partisi olarak milletimizin vermiş olduğu görevi en şekilde yapmayı kendisine şiar edinmiş olan bir partiyiz. Bizim için önce ülkemiz ve milletimiz, daha sonra parti menfaatleri gelir. Milletimizin vermiş olduğu yetkiyi de çok önemsiyoruz'' dedi. 

Cumhuriyet Halk Partisi ve BDP'li milletvekillerinin 24. dönem parlamentoda yemin etmediklerini anımsatan Doğru, şunları kaydetti:

''Almış olduğumuz son bilgiler doğrultusunda katil Abdullah Öcalan ile bir anlaşma zemini hazırlanmakta olduğu şeklinde bir tabirler ortaya çıkmaktadır. Eğer böyle bir şey varsa, bu şekilde bir yemin yapılabilecekse, ben tarihi bir yanılgı olacağını ve çok yanlış bir durum olacağını söylemek isterim. Ne demek. Daha dünlere kadar şerefsizlikle ifade edilen o durumlar nereye gelmiştir. Yani İmranlı'yla görüşmek, Kandil'le görüşmek şerefsizlikle ifade ediliyordu. Acaba o şerefsizliklerinin tabirlerinde değişiklik mi meydana gelmiştir? Ne olmuş da katil Abdullah Öcalan ile anlaşma zeminine doğru gidilmektedir. Ben bunu yüce Türk milletinin çok iyi değerlendireceğini düşünüyorum. Bakınız taviz taviz üzerine doğuyor. Devamlı olarak bunlar yapılmaya çalışılıyor. Bu tavizlerle Türkiye nereye gidecek? Bu siyasallaşma sürecidir. Allah muhafaza önümüzdeki zaman süreci içerisinde Türkiye bölünmeyle karşı karşıya kalabilir. Bakınız şu anda Suriye'de, Libya'da, Mısır'da başlayan o domino taşları devrilmelerinin bir bölümü de Türkiye'de başlayabilir. Yani Türkiye'ye süratli bir şekilde bunu taşımaya çalışıyorlar.''