BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA

Meclis'ten tarihi değişiklik

Türk Silahlı Kuvvetleri İçi Hizmet Kanunu'nda değişiklik öngören tasarı Meclis'ten geçti.

Abone ol

Askeri darbelere yasal dayanak olarak görülen TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesini öngören önerge Meclis Genel Kurulu'nda kabul edildi.

TSK İç Hizmet Kanunu'nda da değişiklik içeren "Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı"nın TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerine devam edildi.

TSK'NİN VAZİFESİ DEĞİŞTİRİLDİ

Eski haliyle, "Silahlı kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kollamak ve korumaktır" ifadesi, "Silahlı kuvvetlerin vazifesi; yurtdışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmak, caydırıcılık sağlayacak şekilde askeri gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, TBMM kararıyla yurtdışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır" şeklinde değiştirilmiş oldu.

MHP'Lİ VURAL: TSK İÇ TEHDİTLER KARŞISINDA ELİ BAĞLANIYOR

TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinde değişiklik öngören maddeye MHP  karşı çıktı.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35.  maddesinin, darbelere mesnet olarak öne sürüldüğünü anımsatarak, "Darbelerin  meşruiyeti yoktur. 'İç Hizmet Kanunu'ndaki değişiklikle darbeleri önleyeceğiz'  diyenler, aslında darbelerin meşruiyetini savunanlardır" dedi. Çağdaş ülkelerde tehditlerin bütün olduğunu belirten Vural, "Tehditler  iç, dış diye ayrılmaz. Tehdit varsa dışarıdaki tehditlerin önemli bir kısmı,  içerideki tehdit araçlarını kullanmaktadır. TSK'nın milli güvenlik konseptini  ikiye bölerek, sadece dış tehditlere indirgemek çağdaş gelişmeleri algılayamayan  bir anlayıştır" diye konuştu.
Düzenlemeyle TSK'ya uluslararası barışı sağlama görevi verildiğini de  anlatan Vural, "Kimden alacak bu görevi? Parlamento veriyor zaten. TSK  başkalarının, küresel güçlerin jandarması değildir. Tehdidi bölmek, PKK'nın  istekleri doğrultusunda TSK'nın iç tehditler karşısında elini kolunu bağlamak,  görevinden elini çektirmektir" dedi.

"Kirli ve kanlı sığınağın adı"
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise düzenlemeye destek  vererek, "Meclis bugün psikolojik eşiği aşma noktasına gelmiştir" ifadesini  kullandı.
Düzenlemenin Türkiye demokrasisi açısından sevinilecek bir durum  olduğunu dile getiren Tanrıkulu, "Keşke bu değişiklik daha önce yapılsaydı.  Umarım bundan sora Türkiye darbeleri konuşmaz, demokrasisini geliştirir"  değerlendirmesinde bulundu.
TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesini, "kirli ve kanlı sığınağın adı"  olarak niteleyen Tanrıkulu, "Meclis bunu temizleyerek tarihi bir görevi ifa etmiş  olacaktır" diye konuştu. Tanrıkulu, maddeyi değiştirmenin yeterli olmadığını,  "bütünsel temizlik" yapılmasının önemli olduğunu savunarak, darbeci zihniyetin ve  bu zihniyete yakın anlayışın da toplumun algılarından çıkarılması gerektiğini  söyledi.

BAZI CHP'LİLER EVET OYU VERDİ

BDP Mardin Milletvekili Erol Dora da 35. maddenin, darbelerin yasal  zemini olduğunu belirtti. Askeri darbelerin insan haklarını, demokrasiyi yok  saydığını, seçilmiş siyasilerin temsil yetkilerini sekteye uğrattığını ve  toplumda büyük yıkımlara yol açtığını anlatan Dora, "Düzenleme önemli. Darbe  girişimlerini yok etmek, 35. maddeyi revize etmekle olacak durum değil. Darbe  algısı yok edilmeli" yorumunda bulundu.
Konuşmalarından ardından maddedeki değişiklik oylanarak kabul edildi.  Oylamada bazı CHP milletvekillerinin de "kabul" oyu verdiği görüldü.
TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, tasarının 21 maddelik ilk bölümünün  tamamlanmasının ardından birleşime ara verdi. Yakut, aranın ardından komisyon ve  hükümetin yerini almaması üzerine birleşimi bugün saat 14.00'te toplanmak üzere  kapattı.

Tasarının, askerliğin tanımının değiştirildiği maddesi tartışmaya  neden oldu
MHP Grup Başkanvekili Şandır, "PKK talep ettiği için mi bunları  yapıyorsunuz, bu yaptığınız müzakerelerin bir mutabakat maddesi midir? Bu  düzenleme vicdani reddi getirir" diyerek, askerliğin yeni tanımına karşı çıktı. AK Parti Grup Başkanvekili Canikli, İçhizmet Kanunu'nun değiştirilen 35.  maddesinde "silahlı kuvvetlerin vazifesi Türk vatanını savunmaktır" ibaresini  koruduklarını söyleyerek, askerliğin tanımının dünyanın her yerinde aynı  yapıldığını kaydetti

ASKERLİK TANIMI TARTIŞMASI

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) İç Hizmet Kanunu'nda  değişiklik yapan tasarının, askerliğin tanımının yeniden yapıldığı maddesi  tartışmaya neden oldu.
TBMM Genel Kurulu'nda, TSK İç Hizmet Kanunu'nda da değişiklik içeren  Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair  Kanun Tasarısı görüşülüyor.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, tasarının, askerliğin tanımının  yapıldığı 17. maddesine itiraz etti.
Tanımdan "Türk vatanını" ifadesinin çıkarılmasına itiraz eden Vural,  askerliğin vatan hizmeti olduğunu söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, vatan hizmetini sadece  askerlikle sınırlandırmamak gerektiğini, askerliğin vatan hizmetlerinden birisi  olduğunu belirtti.
Tekrar söz alan Vural, "Maddeden Türk vatanını neden çıkartıyorsunuz,  neden dışlıyorsunuz?" diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, İç Hizmet Kanunu'nun  değiştirilen 35. maddesinde "silahlı kuvvetlerinin vazifesi Türk vatanını  savunmaktır" ibaresini koruduklarını söyleyerek, askerliğin tanımının dünyanın  her yerinde aynı yapıldığını kaydetti.

ASKERİN HÜKÜMETİN EMRİNDE OLMASI GEREKİYOR

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, askerin her hal ve şartta hükümetin  emrinde olması gerektiğine işaret ederek, "Biz askerimizi kışlada severiz,  sokakta sevmeyiz" dedi.
Maddede yapılan askerlik tanımının çok yuvarlık bir tanım olduğunu,  bunun kaldırılmasının daha uygun olacağını ifade eden Altay, maddede yapılan  askerlik tanımının, sözlük tanımı olduğunu söyledi.
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak, "Bu, vicdani redde giden bir  konu olacaktır" diye konuştu.

BDP, madde üzerinde zorunlu askerliğin kaldırılmasını öngören önerge  verdi.
Önerge üzerinde konuşan BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, zorunlu  askerliğin kaldırılması gerektiğini düşündüklerini belirterek, "Vicdani ret  hakkı, ileri demokrasilerde olan bireysel haktır" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin altına imza attığı uluslararası sözleşmelerde ve AİHM'in  bugüne kadar verdiği kararlarda, bu durumun çok açık ve net olduğunu ifade eden  Baluken, "Türk vatanını korumak ifadesi konulmak isteniyor. O zaman bunu diğer  mesleklerde de koyalım" dedi.
Baluken, askeri harcamaların yüzde 20 oranında artarak 9 milyar TL'ye  ulaştığını anlatarak, "Çünkü aynı zihniyet devam ediyor, karakollar, kalekollar  yapılıyor" ifadesini kullandı. Baluken, ordu içerisinde artık birtakım  yüzleşmelerin olması gerektiğini söyledi.
Konuşmaların ardından oylanan önerge kabul edilmedi.

ŞANDIR: ASKERLİĞİ MARANGOZLUK VE DOKTORLUK ÖĞRENMEK GİBİ HALE GETİRİYORSUNUZ

MHP de askerliğin tanımının mevcut halinde olduğu gibi, "Askerlik:  Türk vatanını, istiklal ve cumhuriyetini korumak için harp sanatını öğrenmek ve  yapmak mükellefiyetidir" şeklinde olması için önerge verdi.
Önerge üzerinde konuşan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Türk  Silahlı Kuvvetleri'nin görevinin anayasada vatan hizmeti olarak tanımlandığını  ancak tasarıda, "harp sanatını öğrenmek" olarak belirtildiğini kaydetti. Bu  tanımı kabul edemeyeceklerini dile getiren Şandır, şöyle konuştu:
"Adam 'ben harp yapma sanatını yapmak istemiyorum' derse ne olacak? Bu  işi 'ben marangoz olmak istemiyorum' noktasına getiriyorsunuz, bu da vicdani  reddi getirir. Nereden talimat geldiyse anlayamadık. Askerliği marangozluk ve  doktorluk öğrenmek gibi hale getiriyorsunuz. Askerlik vatan görevi olmaktan  çıkıyor, taşeron işçilik gibi bir hale geliyor. Türk vatanı tanımının neresinden  rahatsız oluyorsunuz. PKK talep ettiği için mi bunları yapıyorsunuz, bu  yaptığınız müzakerelerin bir mutabakat maddesi midir? Tarih sizi bu konuda mahkum  edecektir, sizi vicdanınıza bırakıyorum" dedi.
MHP'nin önergesi kabul edilmezken, MHP'nin talebi üzerine, yapılan  açık oylamada madde kabul edildi.