BIST 10.677
DOLAR 32,24
EURO 34,97
ALTIN 2.442,43
HABER /  GÜNCEL

Mangal binlerce yıl öncesinde vardı

Deniz Gürsoy'un kaleme aldığı ''Tarihin Süzgecinde Mutfak Kültürümüz'' adlı kitap, eski çağlarda da insanların ızgara ve mangalda et pişirdiğini ortaya koydu.

Abone ol

Tarih öncesinden bugünlere gelen eşyalar ve yazılar, insanoğlunun atalarının binlerce yıldır mangal keyfi yaptığını, ızgarada et pişirdiğini ve kuzuyu ateşte çevirdiğini gösterdi. Deniz Gürsoy'un kaleme aldığı ''Tarihin Süzgecinde Mutfak Kültürümüz'' adlı kitap, eski çağlarda da insanların ızgara ve mangalda et pişirdiğini ortaya koydu. Buna göre, Anadolu Yarımadası'ndaki ilk yerleşmeler Eski Taş Çağı'nda gerçekleşirken, beslenme serüvenine bitki toplayarak başlayan insanoğlu ateşin bulunmasıyla daha değişik yollar buldu. Avın bir bütün olarak bir kazığa geçirilerek kızartılmasının bu dönemdeki en iyi pişirme yolu olduğunu düşünen atalarımız, tasarruflu bir pişirme tarzını daha o günlerde buldu. Kuzuyu bir kazığa geçirerek toprağa çakılmış iki çatallı kazığın üzerinde kor ateşte döndüren insanoğlu, bugünkü düğünlerin vazgeçilmez yemeğini icat etti: Kuzu çevirme... Fırının taşlarına yapıştırarak ekmek yapan insanoğlu, milattan önceki yıllarda bir büyük icada daha imza attı. Yemeklerde ete ağırlık veren o çağın insanı, ızgara etin daha lezzetli olduğunu farketti. Bu dönemde eti ağır ağır, ama lezzetli pişiren bir düzenek de keşfedildi: mangal. Bu dönemden kalma bir vazodaki mangalın üzerinde elinde bir cisimle ateşi canlandıran, bir yandan da et pişiren kadın figürü mangal keyfinin asırlık olduğunu gösteriyor. BİZANS DÖNEMİNDE HAŞLANMIŞ YUMURTA Yıllar geçtikçe sofra zevki artan ve değişik yemekleri icat eden insanoğlu, Bizans döneminde zengin bir menüye sahip oldu. Antakya'da bulunan bir mozaikte betimlenen bir yemekte engina, beyaz sosy, balık, ördek, domuz budu, bisküvi, meyve ve şarapla birlikte küçük kaşıklarla yenilmek üzere mavi emaye yumurta kaplarında sunulan katı pişmiş yumurta görüldü. Sufle ve güveç de Bizans döneminde yapılan yemekler arasında yerini aldı. Tek tanrılı dinlerle birlikte yemek düzeninde de değişiklik yapıldı. Müslümanlık ve Musevilik'te domuz eti yemenin haram olması bu değişiklikler arasında yer aldı. Hıristiyanlıkta hiçbir yeme-içme yasağı yokmuş gibi görünse de başlangıçta İsa da Musevi olduğundan domuz yeme yasağı Hıristiyanlık'ta da vardı. Ancak, bu dinin Avrupa'ya yayılış döneminde yaşanan kıtlık üzerine bu yasak bir din adamının yorumuyla kaldırıldı.