BIST 10.046
DOLAR 32,33
EURO 34,74
ALTIN 2.408,31
HABER /  GÜNCEL

Macaristan yine IMF kapısında

Ülkede ekonomik büyümenin ve mali istikrarın beklendiği gibi gelişmemesi, hükümeti tekrar IMF'nin kapısını çalmak zorunda bıraktı.

Abone ol

Macaristan hükümeti, geçen yıl IMF'yle olan kredi anlaşmalarını uzun vadede iptal etmiş ve cari dengeleri piyasa üzerinden devlet tahvilleri satışıyla düzenleyeceğini açıklamıştı.

Ülkede ekonomik büyümenin ve mali istikrarın beklendiği gibi gelişmemesi, hükümeti tekrar IMF'nin kapısını çalmak zorunda bıraktı.

Başbakan Viktor Orbán'ın Cuma akşamı yaptığı açıklamaya göre, Macaristan IMF'yle kredi anlaşması yapmak için resmi olarak da başvurdu.

Yapılan ilk açıklamalara göre, hükümet IMF'yle cari dengelerin korunması amacıyla öncelikle bir "teminat" anlaşması yapmak istiyor.

Yani, aslında IMF'den somut bir kredi almadan, sadece IMF'nin Macaristan'ın cari dengelerinin korunması yolunda "teminat vermesi" amaçlanıyor.

Bu pratikte, kredi alınmayacağı, ancak Macaristan darda kalırsa, IMF'nin muslukları açacağı anlamına geliyor.

Burada amaç, uluslararası piyasaların Macaristan'a olan güvenini korumak ve kredi derecelendirme kurumlarının, Macaristan'ın kredi notunu düşürmesini engellemek.

Ancak yorumcular, böylesi bir anlaşmanın Macaristan'a yetmeyeceği ve IMF'nin de buna yanaşmayacağı düşüncesindeler.

Pratikte, Macaristan'ın yıllık cari gereksinimi kadar, yani 4 milyar Euroluk bir kredi anlaşması imzalanması bekleniyor.

Bu anlaşmanın detayları görüşmelerin ardından belli olacak.

Ancak anlaşmanın IMF kredi anlaşmalarının hangi türünde olacağı da henüz kesinleşmedi.

Anlaşma IMF'nın ekonomik kapasitesi büyük ülkelere tanıdığı Esnek Kredi Anlaşması (Flexible Credit Line) da olabilir, ya da IMF'nin daha katı önlemler dayattığı Kontrollü Kredi Anlaşması (Precautionary Credit Line) da.

Gözlemciler Macaristan'ın IMF'ye kredi başvurusu yapmasıyla birlikte Macar hükümeti açısından yeni bir dönem başladığında hemfikirler.

Bu başvuru Budapeşte açısından ekonomik ve mali bağımsızlık sloganıyla bir yıldır gündemde tutulan ekonomi politikasının iflas ettiğinin kabulü anlamına geliyor.