BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Kuzey Kore'nin garip dünyası

2010 yılında Kuzey Kore'de bulunmuş olan iki BBC muhabirinin, dünyanın en dışa kapalı toplumlarından birine dair ender gözlemleri.

Abone ol

Dünya üzerindeki en kapalı toplumlardan biri olarak bilinen Kuzey Kore'ye girebilmeyi başaran iki BBC muhabiri, gündelik hayatta bazı tuhaflıklarla karşılaştılar.

2010 yılında Kuzey Kore'de bulunan Sue Lloyd Roberts ve Michael Bristow'un, tutkuyla bağlı oldukları liderleri Kim Jong-il'in ölümü ardından yas tutan Kuzey Kore'ye dair gözlemleri şöyle:

Öğrenciler Nelson Mandela'yı tanımıyor

Üniversitenin yabancı diller bölümünde görüştüğüm öğrencilere, bu kadar güzel İngilizce konuşabilmelerinin sırrını sordum.

"Sevgili Liderimiz sağ olsun, İngiliz ve Amerikan filmlerini izlememize müsaade ediliyor" diye yanıtladılar. Örnek olarak, 1965 yapımı Sound of Music gibi filmleri saydılar.

Hangi dünya liderlerini beğendiklerini sorduğumda, yanıtları "Stalin ve Mao Zetung" oldu.

Nelson Mandela'nın ismini ise hiç duymamışlardı.

Sue Loyd Roberts, Haziran 2010

Kim Il-sung öldü ama, başkan hala o

Yüzlerindeki geniş gülümsemeyle, mükemmel bir uyum içinde dans eden kız çocukları ve kırmızı kıyafetleri, boyalı yüzleriyle erkek çocukları, Büyük Lider'lerine methiyeler düzen şarkılar söylüyorlar.

Bir ölçüde sevimli başlayan gösteri boyunca, maske takmış gibi görünen suratları ve donuk gülümseyişleriyle, çocuk olmalarına rağmen tekin görünmeyen bir hale bürünen dansçılar izliyorum.

Pyongyang'a tepeden bakan Büyük Lider'in dev bronz heykeline uzanan basamakları çocuklar temizliyor.

Kim Il-sung 16 yıl önce öldü ancak kendisi hala ülkenin başkanı. Kuzey Kore'de beş yüzden fazla heykeli bulunuyor.

24 yaşındaki rehberim açıklıyor: "O ölümsüzdür. Kendisinin öldüğüne inanmıyoruz."

Sue Loyd Roberts, Mayıs 2010

Ülkeden ayrılanlar uyum sorunu çekiyorlar

Her yıl Kuzey Kore'den kaçan ve Güney Kore'ye sığınan yaklaşık 3000 kişinin adeta yeni bir gezegene gelmiş gibi hissetmelerine şaşmamak lazım.

Güney Koreliler süpermarket alışverişlerini cep telefonları aracılığıyla ödeyebiliyorlar.

Ülke, kişi başına düşen geniş bant, yani hızlı internet bağlantısında dünya birincisi.

İstediğinizde, alışveriş merkezlerinde bulunan kamera ve dokunmatik ekranlar sayesinde eşine dostunuza fotoğraflarınızı yollamanız mümkün.

Bu yüzden, Kuzey Kore'den buraya kaçanlar aylarca devletin özel okullarında 21. yüzyıla uyum sağlamayı öğreniyorlar.

Sue Loyd Roberts, Haziran 2010

Kimsenin internet bağlantısı yok

Kuzey Kore televizyonunda ülkenin iki liderinin, ordunun, örnek çiftlik ve köylerin görüntüleri tekrar tekrar yayımlanıyor.

Vatandaşlar büyük ihtimalle kendi ülkeleri ya da dünyayla ilgili herhangi bir haber ya da belgesel izlemiş değiller.

Buna izin verilmiyor, zira Kuzey Kore'de kimsenin internet bağlantısı yok.

Bunun yerine ülkede hizmet veren, Pyongyang Üniversitesi'nde görme fırsatı bulduğum, bir dahili internet yani intranet şebekesi var.

Yüksek lisans eğitimi gören ve iyi İngilizce konuşan bir metalürji öğrencisi, araştırmalarını Londra ya da Los Angeles’teki bir meslektaşınınkilerle karşılaştıramadığını söylüyor, çünkü sistem buna izin vermiyor.

Ama heyecanlı bir şekilde ekliyor: "Sevgili Liderimiz, sağ olsun, bilmemiz gereken her şeyi intranete koydu."

Michael Bristow, Ekim 2010

Kaldırımlar elle temizleniyor

Kuzey Kore'de hayal edilebilecek "dünyadan en kopuk" yaşam sürüyor.

Ülkeye çok az sayıda ziyaretçi geliyor ve yalnızca başkent Pyonyang'daki tespit edilmiş birkaç noktayı görmelerine müsaade ediliyor.

Bu kapalı olma durumu, Kuzey Korelilerin herhangi bir yerde karşılaşılması hayli güç bir yaşam biçimini benimsemelerine yol açmış.

İnsanlar yol kenarlarındaki otları makaslarla kesiyorlar, şehirdeki kaldırımlar fırçalarla ve bezlerle temizleniyor.

Şehir donuk ve renksiz, çok az sayıda inşaat yapılıyor.

Michael Bristow, Ekim 2010

Ülkedeki liderlerin özel çiçekleri var

Siyaset Kuzey Kore'nin her köşesinde. Çiçeklere bile sızmış durumda.

Kim Jong-il ve ülkenin kurucusu olan, babası Kim İl-sung'un isimlerini taşıyan çiçekler var.

Başkent Pyongyang'daki bir sergi "Kimjongilia" ve "Kimilsungia" isimli bu çiçeklerle dolup taşıyor.

Bir tatil günü, yüzlerce insan, askerler, çiftler, çocuklu aileler, sergi alanını geziyorlar.

Birçoğu çiçeklerin önünde poz veriyor, fotoğraflarını çektiriyor.

Bu, Korelilerin iki liderlerine duydukları bağlılığın göstergesi olarak kabul edilebilir.

Bu güçlü bağı, çiçek sergisinde bana eşlik eden rehber Pak Mi-gyong'la yaşadığımız bir olayda da gözlemleme fırsatını buldum.

Sergi alanının iki ucunda bulunan, iki liderin dev portrelerinin önünde, rehberimin fotoğrafını çekmek istedim.

Beni uyardı; iki liderin vücutlarının tümü kadraja girmeliydi ve ekledi:

"Onlar bizim liderlerimiz ve onlara yürekten bağlıyız. Kimsenin onların fotoğraflarını parçalamasına, kesmesine müsaade etmeyiz."

Michael Bristow, Ekim 2010