BIST 10.320
DOLAR 32,28
EURO 35,10
ALTIN 2.473,06
HABER /  POLİTİKA

Kayıp trilyona ilginç benzetme

Erbakanın yakın adamlarından Şevket Kazan yeni kitabını tanıttı. Kazan kayıp trilyon davasına ilginç benzetmede bulundu

Abone ol

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Şevket Kazan, ''Kayıp trilyon'' olarak bilinen davanın, ''Dreyfus davası gibi bir dava olduğunu ve bir yolu bulunarak mutlaka yenilenmesi gerektiğini'' savundu.

Şevket Kazan, düzenlediği basın toplantısında ''kayıp trilyon'' davasıyla ilgili sürecin anlatıldığı ''28 Şubat Ürünü Bir Dava ile Erbakan Nasıl Yargılandı'' kitabının tanıtımını yaptı.

Bu dava nedeniyle ''ev hapsi'' cezası verilen ve halen Altınoluk'ta cezasını çekmekte olan Erbakan'ın başbakanlık görevinde bulunduğunu anlatan Kazan, siyasette 40 yıldan beri şerefle görev yaptığını söyledi. Kazan, Erbakan'ın daha önce de kurduğu partiler kapatıldığı için siyasi yasakla karşılaştığını, ancak bu dava ile ''yüz kızartıcı bir suç isnadı ve verilen mahkumiyet kararıyla siyasi yaşamına son verilmek istendiğini'' öne sürdü.

Kazan, kitabıyla ''Erbakan'ın siyasi yaşamına noktayı koyan davanın iç yüzünü, dosyada yer alan belgelerle ortaya koymak istediğini'' ifade ederek, ''Yıllarca Adalet Bakanlığı yapmış ve yargı erkinin her ihtiyacını karşılamak için büyük bir özveriyle hizmet etmiş bir siyasetçi olarak, bir adli hatanın düzeltilmesi amacıyla da olsa böyle bir kitabı yazmış olmaktan gerçekten üzgünüm'' dedi.

Kitaptaki bazı belgelerden örnekler göstererek, ''yargılama aşamasında bunların dikkate alınmadığını'' iddia eden Kazan, ''kayıp'' olduğu belirtilen 896 milyar liranın nerelere harcandığının bu belgelerle ortaya koymak istediklerini, ''karar verilmeden konuya ilişkin 900 çuval belge ve faturanın ne mahkeme ne de bilirkişi tarafından incelendiğini'' öne sürdü.

Kazan, ''Biz bugüne kadar sustuysak efendiliğimizden sustuk. Erbakan Hocamız kendisi de bir hakim oğlu olduğu için bize 'hep sakin olun, yargı eninde sonunda adil bir karar verecektir' demiştir ama maalesef bu gerçekleşmemiştir'' diye konuştu. Şevket Kazan, ''Bu, Dreyfus davası gibi bir davadır. Bir yolu bulunup mutlaka yenilenmelidir'' dedi.

CUMHURBAŞKANI GÜL HAKKINDAKİ KARAR

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Kazan, ''Erbakan'ın cezasının cumhurbaşkanı tarafından affedilmesi yönünde beklentiler bulunduğunun'' hatırlatılması üzerine, ''Cumhurbaşkanı'nın affı bu lekeyi silmez. Bizim mücadelemiz o değil. Biz haksız bir kararın ortadan kaldırılmasını istiyoruz'' diye konuştu.

Şevket Kazan, aynı davayla bağlantılı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında ''yasal imkansızlık nedeniyle soruşturma yapılmasına gerek olmadığına'' karar verdiğinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

''O tarihte, Abdullah Gül de benim gibi genel başkan yardımcısıydı. Ancak, mahkeme, bu davada sadece iki kişiyi sorumlu bulmuştur; Erbakan ve o dönemde partinin mali işlerinden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Rıza Ulucak. Rıza Ulucak'la ilgili ceza davası felç geçirdiği için askıya alınmıştır. Davada diğer yöneticilerin hepsi beraat etmiştir. Abdullah Gül ise o dönemde milletvekili olduğu için dosyası ayrılmıştır. Eğer yeniden dava görülse ne olacak? Abdullah Gül de beraat edecek bizler gibi. Başsavcının aldığı karar isabetli bir karardır.''

Şevket Kazan, bir gazetecinin, ''CHP'lilerin, Cumhurbaşkanı Gül'ün Erbakan'ın cezasını affetmesinin etik olmayacağı görüşünü savunduğunu'' söylemesi üzerine, ''Bugün yaptığımız toplantıda anlattıklarımızdan sonra fikir değiştireceklerine inanıyorum. Eğer fikirleri değişmezse o zaman onların etiği tartışılır'' karşılığını verdi.