BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Kalp krizi geçirme riskinizi öğrenin

'Framingham Skorlaması' yöntemi ile 10 yıl içinde kalp krizi geçirme riskinizi tespit edebilirsiniz.

Abone ol

Kadıköy Acıbadem Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İbrahim Ünsal, yaptığı açıklamada, Türk Kardiyoloji Cemiyeti'nin araştırmalarına göre, Türkiye'de yılda 190 bin kişinin, kalp hastalıkları sebebiyle hayatını kaybettiğini, tedbir alınmazsa 2020 yılında bu sayının 300 bine ulaşacağını bildirdi. Koroner arter hastalığının, kalbin damarlarında oluşan değişikliklerle, damarların daralması veya tıkanması ile ortaya çıktığını belirten Doç. Dr. Ünsal, "Eğer bu durum, önceden tedbir alınıp koruyucu önlemler ile tedavi edilmezse, kalbin kendi dokusunun beslenmesinin bozulması ve buna bağlı olarak kalbin görevini yerine getirememesi ile ölümcül sonuçlar doğurabilir" uyarısında bulundu. Doç. Dr. İbrahim Ünsal, kalp hastalığı kaynaklı ölümlerin, Türkiye'deki ölümlerin yarısının sebebini oluşturduğunu vurgulayarak, bu yüzden muhtemel bir kalp krizinin önceden tespit edilmesinin büyük önem taşıdığını kaydetti. Koroner kalp hastalığına yakalanma riskini belirleyen özel testte, kişinin yaşı, cinsiyeti, kilosu, kalıtımla ilgili özellikleri, sigara içip içmediği, yüksek tansiyonu olup olmadığı, egzersiz yapıp yapmadığı, yeme alışkanlıkları ve diğer sistemik hastalıkların varlığının araştırıldığını ifade eden Doç. Dr. Ünsal, "Hastanelerimizde Kardiyovasküler Risk Belirleme Test Paneli ve Kardiyak Risk Check-Up programı ile kalp krizi riskinin azaltılması hedefleniyor. Kişiye özel riskler belirleniyor, sonra bu risklere karşı ne yapılabileceği kardiyoloji uzmanının denetiminde analiz edilerek, gerekiyorsa tedavi uygulanıyor" dedi. Doç. Dr. İbrahim Ünsal, koroner hastalığının oluşmasındaki en önemli etkenlerden birinin de, kandaki yağların oranı olduğunu belirterek, "Kanda bulunan trigliserid, kolesterol, HDL-kolesterol ve LDL-kolesterol, damarlarla etkileşiyor. Kolesterol miktarının fazlalığı sonucunda başlayan bir dizi etkileşim ile damarların iç yüzeylerinde çökeltiler ve yapısal değişiklikler oluşuyor. Bu değişikliklerin ilerlemesi ile damarlarda daralmalar ve tıkanmalar oluşabilir" diye konuştu. Hastalığın ortaya çıkışında tek etkenin yağlar olmadığını söyleyen Doç. Dr. Ünsal, "Yaş, cinsiyet, şişmanlık, bazı kalıtsal özellikler, sigara içme, yüksek tansiyon, hareketsiz bir hayat tarzı, yeme alışkanlıkları gibi nedenler de bu hastalığın ortaya çıkmasını hızlandırabilir" dedi. Yapılan çeşitli klinik çalışmalarla, kanda bulunan homosistein, lipoprotein(a) ve C-reaktif protein gibi maddelerin yükseklikleri ile kalp hastalığı oluşması arasında ilişki olduğunun da ispatlandığını vurgulayan Doç. Dr. Ünsal, bu faktörlerin tamamının, kalp hastalıkları açısından risk faktörleri olarak değerlendirildiğini bildirdi.