BIST 10.471
DOLAR 32,85
EURO 35,19
ALTIN 2.450,02
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

İyi Fikir Her Zaman Kazandırır

Gecekondu semtindeki "ODTÜ'lü Sosyete Kasabı" kişisel gelişim kitaplarına konu oldu

Abone ol

İnovasyon ve kişisel gelişim konusunda kitaplara imza atan yazar Şafak Altun’un son kitabı, Türkiye’yi değiştiren en parlak iş fikir ve buluşlarını konu ediniyor.

Hayat Yayaınlarından neşredilen   adlı kitap, Fikir İhtiyaçtır, Fikir Marka Demektir, Fikirler Hayal ve Fikir Nasıl Bulunur adlı 4 ana bölümden oluşuyor.

Her bölümde konuyla ilgili Türkiye’nin başarı sağlamış isim ve şirketlerinden örnekler sunuluyor.

İşe yarar fikir üretmenin zor olduğuna dikkat çeken yazar, uçuk-kaçıklıktan toplmsal faydaya yolculuk yapan ve iyi kazandıran fikirleri ve bu fikirlerin sahiplerine dikkat çekiyor.

Kalıba bağlı kalanların değil, farklı düşünenlerin kazandığını belirten yazar, iyi fikir zaten sattırır diyor. Ama satıştan markalaşmaya va kalıcı kazanca giden yolda önemli noktalar bulunduğunun altını çize yazar, bu adımları irdeliyor.

“Sırtını devlete dayamanın sonu geldi ve deniz bitti. Devlet kendi borcunu bile ödeyemez durumda, üstelik petrol denizinin üstünde yaşamadığımızda anlaşıldı. Katma değerli ürünler yaratılamadığı içindir ki, doğal kaynaklar da para etmiyor…” diye söze başlayan yazar, Türkiye’nin ancak üretimi ve istihdamı artırıcı, her türlü yeni ürün ve teknoloji yaratan fikri aynı anda hayata geçirmesi halinde kazanacağına dikkat çekiyor ve “Türkiye’nin geleceğine patronlar değil, parlak fikirleri olanlar yön verecek diyor.

Kitabın Fikir İhtiyaç adlı birinci bölümünün anlam dünyası yaratmak neden önemli? Başlığı kısmında Küçükarmutlu'lu Emre Mermer’in ibret verici öyküsü yer alıyor.

Küçükarmutlu, İstanbul’da kaçak gecekonduları ve yıkımlar sırasında yaşanan meydan savaşlarıyla zihinlerde yer etmiştir. Semtin hemen karşı tepesinde bulunan Etiler, zengin semt sakinleri, pahalı dükkanları, lüks konutlarıyla lüks bir yaşamı temsil eder. İşte böyle bir semtin göbeğinde, beş yıldızlı otellere, ünlü restoranlara et satan, sosyetenin uğrak yeri adı "Dükkan" olan bir kasap var.

Sa­hibi ODTÜ'den işletme diplomalı, finans sektörü tecrübesi olan Emre Mermer. 1997'de banka kredisiyle 250 büyükbaş hayvan satın aldı. Önce İnternette araştırdı. Sonra kitaplar, ansiklopediler karıştırdı. Derken hayvan yemi ithal eden bir (Purina) şirketin yetkilileriyle tanıştı. Onlara da fikir sor­du. "Burada öğrenemezsin. Seni 15 gün İngiltere, 15 gün de Hollandaya gönderelim. Oradaki çiftlikleri incele. Dönüşte yemleri bizden alırsın" dediler. Çok şaşırdı; ama hemen kabul etti Ve yola çıktı….

Sıra ürünü pazarlamaya gelmişti. Emre Mermer İstanbul'daki beş yıldızlı oteller ve lüks restoranlarla görüştü. Birer, ikişer derken 1998'den bu yana İstanbul, Ankara, Antalya'nın beş yıldızlı otelleri ve en iyi lokantalarına süt danası satmaya başladı. Artan müşteri talepleri üzerine Emre Mermer, perakende satışa da yönelip "Dükkan"ı açtı.

Müşterilerinin üst gelir gruplarına hitap eden bir ürünü, gecekondu mahallesinde satmasına çok şaşırdığını söylüyor.Ana aslında haklı bir gerekçesi var:"Kirayı et fiyatına yansıtmak istemediğim için bu bölgeyi seçtim. Küçükarmutlu'dayız dediğimde kimse inanmıyordu. Hatta dudak büküyorlardı. Artık vitrininde poposuna renkli grapon kağıdı tıkış­tırılmış kuzu, inek etlerinin sergilendiği kasapların devri kapandı. AB standartlarına uygun kasap dönemi geldi. Bu nedenle kasabın bulunduğu semt değil, standartları önemli."

Emre Mermer, işi ne kadar, basit bir şekilde özetliyor değil mi? Kasaplık belki de en eski ve emtia mesleklerden biri. Ama biraz inovasyon, biraz farklı düşünmek mesleğe tamamen yeni bir tanımlama getirebiliyor. Çok şık bir web sayfası (www.dukkanistanbul.com), sektör standartlarının çok üstünde ambalaj­lamaya kadar pek çok yeniliğin üst üste konduğu bir dükkanla, sektörde sıra dışı ve kârlı bir işletme haline gelebiliyorsunuz.

Peki basitlik tek başına yeterli mi? Peşinen söyleyelim, hayır! 2007'in Kasım ayında düzenlenen "The Big Idea" konfe­ransının ana konusu "Büyük Fikri Bulmak" üzerineydi. İşte o konferanstan bazı önemli satır başlarını aktarmak iyi olur.

Kon­feransta, Shake that Brain (Saksıyı Çalıştır) adlı kitabın yazan ]oel Saltzman, büyük bir fikri yakalamanın sırlarını izleyicilerle paylaştı. Özellikle "Bulduğunuz fikirlerin arkasında durmalısınız, kim ne derse desin. Çünkü çoğu zaman en büyük fikirler, en çok burun kıvrılan ve başkaları tarafından berbat fikir olarak nitelen­dirilen fikirlerden çıkıyor" diyen Saltzman konuşmasında, hiç durmadan, başarana kadar tekrar tekrar denemenin önemini vurguladı. Büyük fikri yakalarken izlenilmesi gereken yollarını da anlattı ve tüm dünyadan başarılı büyük fikirlerin örneklerini vererek, bu fikirlerin aslında ne kadar basit olduğunun altını çizdi. Ayrıca büyük fikrin ille de uzaklarda aranmaması gerek­tiğini, önemli olanın büyük keşif yapmaktan çok, ihtiyacı keşfe­derek yeni bir çözüm bulmak olduğunun altını çiziyor.
(Sarıyer Sentez)