BIST 10.895
DOLAR 32,20
EURO 34,95
ALTIN 2.502,00
HABER /  GÜNCEL

İşte o katliamın ilk raporu

44 kişinin yaşamını yitirdiği korkunç olay sorrası TBMM İnsan Hakları İnceleme alt komisyonu, ilk raporunu hazırladı.

Abone ol

TBMM İnsan Haklarını İnceleme alt komisyonunun ''Mardin'deki katliama'' ilişkin ilk raporunu hazırladı. Raporda, köy yakınındaki jandarma karakolunun olaya geç müdahale ettiği belirtilerek, komutan sorgulansın yorumunda bulunuldu.

TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, Komisyon Başkanvekili, AK Parti Yozgat Milletvekili Mehmet Ekici, CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, AK Parti Bingöl Milletvekili Kazım Ataoğlu ve DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş'tan oluşan alt komisyon, 44 kişinin yaşamını yitirdiği, 4 Mayısta Mardin'in Mazıdağı İlçesi Bilge Köyünde yaşanan saldırı olayına ilişkin raporunu hazırladı.

Raporda, bu katliamın, tüm milleti derin bir acıya boğduğu ifade edilerek, ''21. yüzyıl Türkiye'sine yakışmayan bu olay üzerinde düşünülmesi ve ders çıkarılması gerektiği kuşkusuzdur'' denildi.

KOMİSYON KOMUTANI İŞARET ETTİ!

Raporda, daha sonra şu görüşlere yer verildi:

''Olayın meydana geliş saati ile köye çok yakın olan jandarma karakolundan olay yeri ile irtibatın çok geç kurulması ve intikalin gecikmesi, köye yapılan saldırının niteliğinin uzun süre teyit edilememesi, teyit edildikten sonra da 'terörist saldırısıdır' şeklinde değerlendirilerek intikalin gecikmesi, bu bilgiyi veren kişinin tespit edilememesi, İl Jandarma Alay Komutanlığında bulunan 156 telefon ihbarlarının kayıt edildiği cihazın olaydan bir hafta önce bozulması gibi konular ve bu konudaki sorulara verilen cevaplar komisyonumuzu tam olarak ikna etmemiştir.

"KOMUTAN SORGULANSIN"

İl Jandarma Komutanına ve mülki makamlara böylesine önemli bir olayın İlçe Jandarma Komutanınca çok geç haber verilmesi ve bunun sebebi sorulduğunda, İl Jandarma Komutanınca verilen 'hazırlık yaptığından dolayı vakit kaybetmemek için aramamıştır' şeklindeki cevap da etkili bir idari soruşturmanın yapılmasını gerekli kılmaktadır. Terörün yoğun olduğu bir bölgede koordinasyon ve istihbaratın mükemmel olması gerekir.''

Koruculuk sistemine de değinilen raporda, İçişleri Bakanlığının Mart 2009 verilerine göre; 1985'ten bugüne kadar 123 bin 476 kişinin geçici köy korucusu olarak görev yaptığı, bunlardan 38 bin 945'i hakkında adli veya idari işlem yapıldığı için görevine son verildiği bildirildi. Halen 47 bin 689 geçici köy korucusunun görev yaptığı, gönüllü köy korucusu sayısının da 23 bin 769 olduğu belirtildi.

''KORUCULUK SİSTEMİ, TERÖRÜN SEBEBİ DEĞİL SONUCUDUR''

''Koruculuk sistemi, terörün sebebi değil sonucudur'' denilen raporda, geçici köy koruculuğunun yapısı, işleyişi ve hiyerarşisi bakımından yeniden yapılandırılması gerektiği kaydedildi.

Şüpheli şahısların ailelerinin bölge dışında güvenli bir yere yerleştirilmeleri ve yaşamlarını sürdürebilmeleri için gerekli önlemlerin alınması gerektiği de vurgulandı.

Alt komisyon üyesi CHP'li Ersin, raporun, ''jandarmanın görev ihmali olduğunu ima eden'' bölümüne katılmayarak, şerh koydu.