BIST 10.046
DOLAR 32,30
EURO 34,69
ALTIN 2.409,65
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

'İş cinayeti bir zincirdir'

CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, Meclis’teki gensoru görüşmelerinde Soma faciasının asıl sorumlusu saydığı Bakanlar Taner Yıldız ve Faruk Çelik’le, hükümetin ihmallerini, madencilerin ve ailelerin taleplerini sıraladı.

Abone ol

Milletvekili Sakine Öz’ün konuşmasında öne çıkan noktalar şöyle:

“Soma’da, “kaza” aldatmacasına, “fıtrat” duyarsızlığına sığmayacak, 2014 Türkiyesinde 1800’lerin maden kayıplarıyla kıyaslanmayacak bu kapkara utanç ve yürek yakan iş cinayeti, 2012’den beri hükümeti her yolla uyarmamıza rağmen göz göre göre gelmiştir. Bugün karşımızdaki Bakanlar, Soma tehlikesini sürekli duyurmamıza rağmen yeterli önlemi almamıştır.

Devlet Neye Yarar?

“Devlette yandaşların kesesi için yuvarlanan rakamlar, ruhsatlar, maliyetler konuşulur; ama “madencinin hakkı nerde” dediğimizde suskunluk hakim olur. Ne yazık ki, madencimiz hasta olup, izin isterse, o günkü maaşından kesilir. Günlüğü 40 Liraya kömür paketleyen işçimiz yaralanır, ambulans yerine dolmuşla, kamyonla hastaneye giderken; çalışmadığı gün için ne mesaisi, ne de sigortası yatar. Madenin kalbi olan Soma’nın Devlet Hastanesinde İleri Yanık Tedavi Merkezi yoktur, işçimiz başka şehre sevk edilir. 3 Lira yemek parasıyla, karnını ekmek arası peynirle, elinde kazmasıyla doyurmaya çalışır.
Bir araba fazla kömür uğruna, madencinin molası sürekli ertelenirken susarlar, ama facia günlerinde, bugün hesap vermesi beklenen Bakanın 2 gündür giydiği gömleği, yediği “çay-simit”i, haberlere manşet yaparlar.

Ne var ki; haberli gelinen denetimlerde ana yollar şöyle bir göz ucuyla gezilir, sonra derhal teftiş ekibiyle yemeğe geçilir. Sizi uyaran meslek odalarının yetkisi elinden alınır, ihmalin sorumlusu Bakanlıklar, hiç utanmadan, meslek odalarını mali sorguya çekmeye başlar.

Madencimiz, küflü gaz maskesini denedi diye 400 Lira ceza yer! Zulme sesini yükselten, “bu maden bu üretimi taşıyamaz” diyen emekçi, çavuşundan amirine, oradan parti teşkilatına kadar hizaya çekilir.
Bakanlar, Sadece Baktı.

Tüm uğraş, varsa yoksa, prim kapmak için yarışmak, bir araba daha kömür çıkarmak içindir! Madencimiz, hergün “bir sabah işten çıkarılacağım” korkusuyla, çekilmiş banka kredisinin hesabıyla, gece gündüz mesaiye devam etmiştir. Sorumlu “bakanlar” ise, tüm bu sömürüye,adı üstünde, sadece “bakmıştır” ..!

Soma’da “felaket yaklaşıyor” diyerek uyarmıştık… Araştırma önergesiyle Soma’daki madencilik sorununa, denetim ve çalışma şartlarına dikkat çektik, çoğunuz sustunuz!
“İşçilerin ek mesaileri açıkça sömürüye vardı”, dedik. İnsanı yok sayan rekabeti körü körüne sürdürmek uğruna durdunuz! Madenlerde “hak edişleri”, kıdemi ödenmeyen, toplu sözleşmeden usulsüzce çıkarılan, başka madenlere sigortasız, günübirlik sürülen madenciler var,” dedik ama ilgilenmediniz.

Sömürüyü katlayan, denetimi sıfırlayan, işçi sağlığını, güvenliğini “eften püften” sayanların, tüm sorumluluğu şirkete yükleme mesaisinin toplumumuzda hiçbir karşılığı olmayacaktır, olmamalıdır!

“İş cinayeti bir zincirdir”

Kazayı öngöremezsiniz, birden gerçekleşir, ama cinayetler, güvenlik tedbirleri alınmadan, ahbap çavuş ticari ilişkilerine yaslanarak “ben geliyorum” der… Madenlerde ruhsat işlerini kendine bağlayan Başbakan’ın tercihlerinden başlar; ihalelerin, sözleşmelerin içeriğine, kimlerin kayırıldığına uzanır. Denetimlerin kimler tarafından, nasıl yapıldığına, sendika duruşuna, eski taşeron ağlarına, iş güvenliğine bağlanır.
İş cinayetlerine sınırsız özelleştirmeyle, emek sömüren taşeronlaşmayla ve eksik denetimlerin yarattığı büyük yıkımlarla ortam hazırlayan devlet yöneticileri, acımızın asıl sorumlusudur. Sizin, bu yükü medya eliyle hükümet üstünden atmaya, tek başına şirketin üzerine yıkmaya gücünüz yetmeyecek!

“Çok açık bir gerçek var…”

Biz, işçi hakları, güvenceli çalışmaya çözüm getirdikçe hükümet susmakta, hatta ölüm geliri ve aylığı, cenaze yardımı gibi kanunda zaten olan ödemeleri, işçi ailesinin haklarını bir lütuf gibi aktarmaktadır.
Oysa bizim, prim gün sayısı yetmeyen, sigorta sorunları yaşayan, 2008 öncesine göre yaşlılık ve ölüm aylıkları oldukça düşen ailelerimizin sorununu çözecek tüm tekliflerimiz hazırdır…

Biz, “adalet” istiyoruz…

Biz, bir hiç uğruna yetim ve eşsiz bırakılan, evlatsız konan ana babaların, ekmeksiz bırakılan emekçilerin, yarınını kara kara düşünen tertemiz yüzlü gelinlerin hakkını arıyoruz!
Sorumsuzluğuyla faciaya göz yuman bu Bakanların hala koltuğunda oturması, Meclisin utancıdır.