BIST 10.173
DOLAR 32,28
EURO 34,92
ALTIN 2.444,89
HABER /  DÜNYA

İNTERNETİ ZEHİR OLARAK DEĞİL...

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım internetin, bilişimin, sosyal medyanın önemli olduğunu ve internetin kötüye kulla...

Abone ol

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım internetin, bilişimin, sosyal medyanın önemli olduğunu ve internetin kötüye kullanılmaması gerektiğini vurgulayarak, “Bunu zehir olarak değil, ilaç olarak kullanmamız lazım. Biz bunun tedbirini alıyoruz ama yetmez, toplum bilincini farkındalığı geliştirmemiz lazım” dedi.
Bakan Yıldırım, Les Ottomans Otel’de İnternet Tahsisli ve Sayıları Kurumu’nun (ICANN) İstanbul İnternet Yönetim Merkezi”nin basın lansmanına katıldı. Bakan Yıldırım, internetin önemine değinerek, “Arap baharı dediğimiz olayda bilişimin internetin, sanal medyanın sosyal medyanın önemini kim inkar edebilir. Birbirini tanımayan yüz binler bir adreste bir araya geliyor. Bunlar bilişimin gücüdür bu gücü iyi yönde kullanmak bize düşen vazifedir. Bunu zehir olarak değil, ilaç olarak kullanmamız lazım. Biz bunun tedbirini alıyoruz ama yetmez, toplum bilincini farkındalığı geliştirmemiz lazım. Sivil toplum kuruluşlarını işin içerisine sokmamız gerekiyor. Bu yaşam hepimiz için geçerli, bu yaşamın bir acıya dönüşmemesi içinde hepimizin sorumluluğu var” dedi.

“İNTERNET HAYAT KARARTMA ARACI DEĞİLDİR”
İnternetin özgürlük olduğunu ancak bir hayat karartma aracı olmadığını vurgulayan Bakan Yıldırım şunları söyledi:
“İnternet özgürlüktür ama internet insanların hayatını karartma aracı da değildir. Bu iki şeyi birbirinden ayırmak lazım. İnternet üzerinden suç işlemeye ‘varsın işlesinler’ diyen bir ülke varsa bize göstersinler, biz de ona göre davranalım. Bize o gün eleştirenler sonra dönüş ‘haklısınız’ dediler. Biz hakkı, hukuku hiçbir şeye değişmeyiz. Her şeyimizi düzgün muntazam yaptığımızı söyleyemeyiz, hukuk sistemimizi geliştiriyoruz ama bu internet hukuku dünyada yeni bir şey. Bunun ortak bir hukuk sistemini de henüz teşhis edebilmiş değiliz. İtalya’da Almanya’da olanları biz biliyoruz. Şirketlerin nasıl dize getirildiğini biliyoruz. Bizim öyle bir amacımız da yok. Biz istiyoruz ki bu ülkede herkes faaliyetlerini rahatlıkla yapsın. Ama bu ülkenin kanunlarına tabii olsun. Kanunlarda yanlış uygulamalar varsa bizi uyarsın, gereğini yapalım.”
(İHA)