BIST 10.056
DOLAR 32,25
EURO 34,82
ALTIN 2.429,39
HABER /  GÜNCEL

İngilizler faturayı Blair'e kesti

The Guardian'ın yaptığı bir araştırmaya göre, İngilizlerin yüzde 64'ü "Londra saldırıları İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Irak Savaşı'na verdiği desteğin sonucu" d

Abone ol

İngiliz halkı, 7 temmuzda Londra'da düzenlenen saldırıları Irak Savaşı'na verilen desteğe bağlıyor. Halkın yüzde 33'ü saldırılardan Başbakan Blair'i 'çok' sorumlu tutarken, yüzde 31'i 'biraz' sorumlu tutuyor. Halkın yüzde 28'i ise 'saldırıların Irak ile ilgisi olmadığı' görüşünü savunuyor. Dün de Uluslararası İlişkiler Kraliyet Enstitüsü (RIIA) adlı tanınmış araştırma merkezinin raporunda aynı görüş savunuldu. Raporda, ''hiç şüphe yok ki, Irak'taki durum, Birleşik Krallığa ve daha geniş ölçekte terörizme karşı koalisyona bazı zorluklar dayatıyor'' denildi. Raporda, Irak Savaşı'nın El Kaide'ye propaganda yapma, adam ve para toplama konularında 'gaz verdiği', terörizmle mücadeleyi böldüğü, El Kaide'ye bağlı teröristlere hedef ve uygulama alanı sunduğu ve Bin Ladin'i adalet önüne çıkarabilecek fırsatları ortadan kaldırdığı öne sürüldü. Raporda, İngiliz hükümetinin, ABD ile birlikte el ele terör karşıtı bir politika izlerken karar mekanizmasında Washington kadar söz sahibi olmadığı, 'direksiyondaki sürücü koltuğunun arkasında oturan bir yolcu gibi davrandığı' belirtildi. Hükümet bu iddiaları reddediyor İngiliz yönetimi böylesine bir bağlantıyı reddediyor. RIIA'in raporunu değerlendiren Dışişleri Bakanı Jack Straw, ''Türkiye'de geçtiğimiz cumartesi günü bir sahil bölgesinde yapılan saldırı teröristlerin vurmak için bahane aramadığını gösterdi. Teröristler, Irak'ta bizi desteklemeyen Türkiye'de cumartesi günü saldırı düzenledi'' diye konuştu. "Terörizm için bahane bulma zamanı sona erdi'' diyen Straw, teröristlerin dünyanın her yerinde, Irak'taki savaşı destekleyen ABD'nin müttefiki ülkeler ile Irak'ta hiçbir şey yapmamış ülkeleri vurduğunu söyledi. New York Times'tan yeni iddia New York Times gazetesi ise saldırılardan bir ay önce İngiltere'deki terör alarmı seviyesinin 'şimdilik tehdit yok' gerekçesiyle düşürüldüğünü yazdı. Gazete, İngiltere'de üst düzey istihbarat yetkililerinin, Londra'daki saldırılardan yaklaşık bir ay önce 'İngiltere'ye saldırma kapasitesinde ve niyetinde bir grup bulunmadığına' karar verdiğini öne sürdü. Habere göre, yetkililer bu sonuca, ülkenin üst düzey istihbarat kurumları, gümrük ve polis güçlerinden yetkililerin yer aldığı 'Ortak Terörist Analiz Merkezi'nin terör tehdidi değerlendirmesine dayanarak vardı. Gazete, bu merkezin değerlendirmesinin, İngiliz hükümetini, resmi terör tehdidi değerlendirmesini 'ciddi biçimde tehditten' bir seviye düşürerek 'önemli tehdide' indirmeye ittiğini yazdı. Adını açıklamayan üst düzey bir İngiliz yetkili, raporu nasıl değerlendirdiği sorusuna, ''biz istihbarat değerlendirmelerimizi tartışmayız'' yanıtını verdi. Daha önce açıklanmamış raporun, 7 temmuzdaki saldırılardan yaklaşık üç hafta önce ilgili kesimlere gönderildiğini yazan gazetede, İngiltere'de terörle ilgili faaliyetlerin Irak'taki şiddetin doğrudan sonucu olduğu belirtildi. 'Kimyager'in saldırılarda parmağı yok' Bu arada Mısır'ın resmi El Ahram, 'İngiliz yetkililerin Mısır'da yapılan sorgulama sonucunda saldırılarda parmağı olduğu şüphesiyle geçtiğimiz hafta gözaltına alınan En Naşar'ın patlamalarda rolü bulunmadığına ikna olduklarını' yazdı. Kaynaklar, bununla birlikte En Naşar'ın şu anda serbest bırakılmasının söz konusu olmadığını belirtti. Mısırlı yetkililer geçtiğmiz hafta, saldırılarla ilgili olduğu gerekçesiyle Mecdi En Naşar'ı gözaltına almışlardı. Suçlamaları reddeden En Naşar, altı haftalık tatil için Mısır'a geldiğini ve İngiltere'ye geri döneceğini söylemişti. İngiliz polisi ise Mısır gazetesinde çıkan bu haberle igili yorum yapmadı. Blair, seçimleri de kaybederek kazanmıştı Tony Blair liderliğindeki İşçi Partisi 5 mayısta yapılan genel seçimlerden arkasındaki halk desteğinin bir kısmını kaybederek çıkmıştı. Ama parti yine de seçimlerden birinci çıkarak zaferini ilan etmişti. Blair'in oylarındaki düşüşün nedenleri arasında öne çıkan ise Irak Savaşı'na verilen destekti. Sonuçların ardından gerek partisinin gerekse de kamuoyunun istifa baskılarına maruz kalan Başbakan Tony Blair, ''değişim gerektiğinin farkındayım. Bana zaman tanıyın'' demişti. Londra'yı 7 temmuzda kana bulayan ve 50'den fazla kişinin ölmesine, 700'ü aşkın kişinin de yaralanmasına yol açan saldırılar, Başbakan Blair'e yönelik eleştiri ve istifa çağrılarını de hızlandırdı. Blair'in bu baskılara ne kadar dayanabileceği ise merak konusu.