BIST 9.887
DOLAR 32,57
EURO 34,97
ALTIN 2.459,22
HABER /  GÜNCEL

İlker Başbuğ darbenin bir numarasını açıkladı

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 15 Temmuz darbe girişiminin ana omurgasını TSK'ya sızan FETÖ mensuplarının oluşturduğunu söyledi.

Abone ol

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, 15 Temmuz darbe girişiminin ana omurgasını FETÖ mensuplarının oluşturduğunu söyledi. TSK'ya sızan FETÖ'cülere katılan bazı gruplarında bu kalkışmada yer aldığını anlatan Başbuğ, TSK'nın kaybettiği güçle bölgedeki caydırıcılığını yitirdiğini iddia etti.

İlker Başbuğ, CNN Türk'te Ahmet Hakan'ın sorularını cevapladı. 15 Temmuz'un Türk tarihi için kara bir gün olduğunu söyleyen Başbuğ,

Bu kalkışma FETÖ tarafından organize edilmesi açısından Türkiye tarihinde bir örneği bulunmayan bir kalkışma olarak görülmelidir.

darbe girişimine karşı duran ve şehit düşen vatandaşların anısının mutlaka yaşatılması gerektiğini ifade etti. Başbuğ şunları söyledi:

"15 Temmuz 2016 gecesi ve ertesi gün Türk tarihi için kara bir gün. 15 Temmuz olayları çerçevesinde sivil insanlarımızı kaybettik. Şehit oldukları düşüncesine ben de katılıyorum. Bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Bu şehitlerimizin anısını bir şekilde yaşatmamız gerekiyor.

"BU GİRİŞİM FETÖ TARAFINDAN YAPILMIŞTIR"

15 Temmuz'da yaşanan olayda TSK'ya sızan FETÖ'nün cuntası var. Bunlar tek başına hareket etmiyor. Fethullah Gülen'den emir alıyor. 15 Temmuz'da yaşanan bu olayı FETÖ'nün silahlı darbesi olarak nitelendiriyorum. Bu cunta tek başına bu olayı planlayan, organize edilen bir hareket değildir. Yönlendirilen bir yapı var. Bu kalkışma FETÖ tarafından organize edilmesi açısından Türkiye tarihinde bir örneği bulunmayan bir kalkışma olarak görülmelidir.

DARBEYE KİMLER KATILMIŞTIR?

Ana iskeleti kesinlikle FETÖ mensupları oluşturmuştur; ancak bunlara bazı yapılar da eklemlenmiştir. Bu kalkışmaya katılanların tamamı aynı kategoride değildir. Ana omurgayı kesinlikle FETÖ oluşturmuştur. İkinci grup büyük ihtimalle bu yaşanılan olay karşısında, alanında yapması gereken hareketi yapmayanlar ve gecikenler ile kararsızlık içerisinde olanlar var. Bunlar cemaatçi diyemeyiz. Yani onlardan beklenen hareketi yapmayanlar bir grup. Üçüncü kategori gerçekten hırs ve gelecek kaygısıyla cemaatçi olmamasına rağmen bu harekete katılanlar var. Son kategoride yer alanlar ise askeri öğrenciler ve erler var. Bunların hepsi cemaatçi midir? Büyük bir soru işareti var. Son olarak da kandırılan bir grup var. 

"DARBEYİ TELEFONDAN ÖĞRENDİM"

15 Temmuz'dan bir gün önce Bodrum'da bizim bulunduğumuz bölgeden askeri bir helikopter geçti. Bu bana göre çok normal gelmedi. Cuma günü sahilde oturuyorum, yanılmıyorsam öğleden sonra bir ya da iki kez helikopter geçişini gördüm. Aynı zamanda Marmaris'e giden bir sahil güvenlik gördüm. Bu o zaman biraz tuhaf gelmişti bana. Açıkçası böyle bir kalkışmayı hiç tahmin etmemiştim. O akşam eşimle birlikte yabancı dizi izliyordum. Bu meseleyi de sevgili dostum Turgut Kazan aradı, onun vasıtasıyla öğrendim. O andan itibaren de olayların akışını televizyondan takip ettim.

"DARBE YAPABİLECEK GÜÇTE OLDUKLARINI BİLMİYORDUM"

Böyle bir kalkışmayı bekliyordum demek açıkçası çok doğru olmaz. Bunun yanında bir de gerçek var. 15 Temmuz öncesinde bazı kaynaklarda FETÖ kaynaklı darbe olabileceğini yazmışlar. Açıkçası böyle bir darbeyi yapabilecek bir varlıklarının olduğunu düşünmüyordum.

"HAFİFE ALINACAK BİR DURUM DEĞİL"

Darbe planlamasının çok basite alınacak bir durumu yok. Çok geniş bir satha yayılmış bir organizasyonla karşı karşıyayız. Planlamayı pek hafife almayın. Ama uygulamada bazı eksikler, hatalar var mı var. Zamanın öne alınması vesaire.

"O GÖRÜNTÜLER HOŞ DEĞİLDİ"

Onların gerçekleştirdikleri bir vahşet var ama yine de böyle olmamalıydı. Yargı sürecini de sıkıntıya sokan görüntüler gördük o akşam. Bu hoş muydu, değildi. Bazı erlere yapılan muameleler açıkçası rahatsız ediciydi. Bazı askerlere aşırı şiddet yapıldığını da gördük. Bu doğru muydu? Bunlara müsaade edilmemeliydi.

"TÜRK ORDUSU CAYDIRICILIĞINI YİTİRDİ"

Türk ordusu, Cumhuriyet tarihinin en kötü günlerini yaşamaktadır. Dibe vurdu kelimesini kullanmak istemiyorum ama her yönden çok kötü günler yaşıyor. Şu anda caydırıcı bir konumda değil. Bakın Türkiye'de terörle mücadelede devam ediyor. 15 Temmuz'dan sonra 31 şehit verdik. Yarın neler yaşayacağız kimse bilmiyor. 

"MİT'TE FETÖ VAR"

Benim dönemimde MİT'ten gelen ihbarların tamamı Mehmet Kurtoğlu cemaatiyle ilgiliydi. Sonradan anladık ki MİT'teki cemaatçiler bizi kullanarak kendi rakiplerinin üzerine gidilmesini sağlamışlar. Bizim müsteşar yardımcısı pozisyonda bir temsilcimiz olsaydı MİT'ten sağlıklı bilgiler alabilirdik.

"GENELKURMAY'IN GÖZLERİ KÖR"

Birlik içerisinde nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda çok iyi eğitim almış kişiler bunlar (FETÖ). Bunları kışla içerisinde tespit etmeniz mümkün değildir. Bunu size kim verecek peki? Bunun MİT'ten gelmesi gerekiyor, ana kaynak orası.

Askeri personelin dışarıdaki faaliyetlerini izlemeniz bu anlamda bizim tarafımızdan izlenmesi mümkün değil. Bunu Jandarma istihbarattan alabilirsiniz ama yine o dönemde burayı da kontrol ettiklerini görüyorsunuz. Üçüncü olarak emniyetten alabilirsiniz ama orası da tamamen yine onların eline geçmiş durumda. Bu sıkıntıyı hisseden bir komutanım ama göremiyorsunuz. ABD ordusunda askeri personeli izlemek için bir birim var. Bunu Sayın Başbakan'dan istedim. Aynı yapılanma Alman ordusunda var. Şu anda da Genelkurmay'ın gözleri, dışarıdaki personeli izlemek için kör. Sayın Başbakan bu teklifi aldı ve MİT'e vereceğini söyledi. MİT Müsteşarı daha sonra bana gelerek bunun mümkün olmadığını söyledi. 2010 yılında siyasi iradenin bize bunu belirli bir yasayla vermesi açıkçası mümkün değildi, aralarında ittifak vardı.

"ABDÜLHAMİT'İN MİRASIDIR"

Harp okullar Osmanlı'nın mirasıdır. Bunu Abdülhamit yapmadı. Harp akademileri hayati önemdedir. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Harp akademileri öğrencilerinin bir kısmı bu harekatın içinde yer almış. Sayın Cumhurbaşkanı'na suikast için giden özel tim mensuplarının büyük kısmı harp akademisi öğrencisi. Bu çocuklar maalesef, Cumhurbaşkanına yapılacak suikastin içinde yer almıştır. Bu kabul edilebilir bir şey değil, çıldırtıyor. Buradan hareket ederek, siz bu müesseseyi kaldırınca çözecek misiniz bu olayı. Türk ordusunun damarını kesiyorsunuz. Yapmayın bunu. Niye müesseseyi kaldırarak, bu sorunu çözebileceğinizi mi düşünüyorsunuz?"