BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Hedefteki siyaset adamı kimdi?

Üst düzey MİT görevlisinin ifadesinde "Çakıcı'nın bir politikacıya suikast yapacağı haberini aldık" ifadesi, "öldürülecek siyasetçi kimdi?" sorusunu gündeme getirdi.

Abone ol

Çakıcı’nın firarından sonra olayı soruşturan savcılar, mahkeme kararıyla dinlenen telefon görüşmelerinden birine üst düzey bir MİT görevlisinin karıştığını saptadılar. Çakıcı’nın firarını soruşturan savcılar, mahkeme kararıyla dinlenen telefon görüşmelerinden birine üst düzey bir MİT görevlisinin karıştığını saptadı. İfadesi alınan MİT görevlisi, ‘Çakıcı’yla değil adamıyla konuştum. Amacım, Çakıcı’nın bir siyasiye düzenleyeceği suikastı önlemekti’ dedi. ALAATTİN Çakıcı’nın İbrahim Arı adına çıkartılmış pasaport ve Beşiktaş Kulübü aracılığıyla alınan vize yardımıyla Antalya’dan yurtdışına kaçmasıyla ilgili soruşturma sürdürülürken, dinlenen telefonlardan birinden ilginç bir bağlantı ortaya çıktı. Mahkeme kararıyla dinlenen bu telefonların birinde, MİT’in halen görevde bulunan bir üst düzey görevlisi, Çakıcı ile bağlantılı bir kişiyle görüşüyordu. SAVCI DAVET ETTİ Yasal sakıncaları nedeniyle adını açıklamadığımız bu düzey MİT görevlisinin Çakıcı ile bu görüşmesi, Çakıcı’nın firarını sorgulayan savcıları harekete geçirdi. Olay şöyle gelişti: Çakıcı ve adamlarının mahkeme kararıyla dinlenen telefonlarından elde edilen bilgilere dayanarak İstanbul DGM Başsavcısı Abdülkadir İlhan ve soruşturmayı yürüten Savcı Muzaffer Yalçın, MİT’e başvurarak bu MİT görevlisini ifade vermeye davet etti. DGM’YE İFADE VERDİ Ancak MİT görevlisi, Başbakanlık izni olmadan sorgulanamayacağı gerekçesiyle talebi reddetti. Başsavcı İlhan’ın, tanık mı yoksa sanık olarak mı ifadesinin alınacağına henüz karar verilmediğini, bu yüzden de gelip ifade vermek zorunda olduğunu bildirmesi üzerine MİT görevlisi, Haziran ayının ilk haftasında İstanbul DGM Başsavcılığı’na gitti. ADAMIYLA GÖRÜŞMÜŞ MİT görevlisi, savcılıktaki sorgusu sırasında vücudundaki izleri gösterip, ‘vatan için kurşun yediğini’ anlattı. Çakıcı ile yüz yüze hiç görüşmediğini, telefonda konuştuğu kişinin Çakıcı değil onun bir adamı olduğunu söyledi. Görüşme nedeni olarak da MİT’in Türkiye’de bir politikacıya suikast yapılacağı haberini aldığını, suikast girişiminin arkasında da Alaattin Çakıcı’nın olduğunu gösterdi. İddiaya göre MİT suikastı önlemek için bu MİT görevlisi aracılığıyla Çakıcı’yla ilişki kurmuştu. PARA KONUŞMUŞLAR Savcılar, MİT görevlisinin anlattıklarından ikna olmadı. Bu yüzden Başsavcı İlhan, MİT görevlisine ifadesinin dosyada ‘sanık’ sıfatıyla yer alacağını açıkladı. Edinilen bilgiye göre, kaydedilen telefon görüşmesinde bir parasal konu da tartışılıyordu ve MİT görevlisinin, Çakıcı’nın adamına ‘Ona söyle, adamı arasın, senin üzerine karabulut gibi çökerim desin’ dediği duyuluyordu. MİT: SORGULANAMAZ Bu arada MİT devreye girdi, savcılığa resmi bir yazı göndererek yasa gereği Başbakanlık izni olmadan bir mensuplarının yargılanamayacağını, sorgulanan MİT görevlisinin faaaliyetlerinin bilgileri dahilinde olduğunu bildirdi. Hürriyet’in görüştüğü MİT’e yakın kaynaklar da MİT görevlisinin ifade verdiğini doğruladı. KİM ÖLDÜRÜLECEKTİ? Üst düzey MİT görevlisinin ifadesinde ‘Türkiye’de bir politikacıya suikast yapılacağı haberini aldık, suikast girişiminin arkasında da Çakıcı vardı’ ifadesi üzerine ‘Öldürülecek siyasi kimdi?’ sorusu gündeme geldi. Suikast tehlikesi yaşayan politikacının ismi ve neden hedef alındığı öğrenilemedi. Çakıcı’yı kullandık demişti MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun, 1998’de dönemin başbakanına verdiği bilgide Alaattin Çakıcı’nın bir süre yurt dışı operasyonlarda kullanıldığını açıklamıştı. Atasagun, daha sonra Çakıcı’nın kurumla tüm ilişkisinin kesildiğini söylemişti. Avusturya iade dosyasını beğenmedi, ek belge istedi VİYANA Eyalet Mahkemesi Soruşturma Hakimi Peter Seda, Alaattin Çakıcı’nın iade dosyasını yetersiz bularak, Türkiye’den ek bilgi ve belge talebinde bulundu. Mahkemenin basın sözcüsü Friedrich Forsthuber, ‘Türkiye’den istenen ek bilgi ve belgelerin gelmesinden sonra Çakıcı’nın sorgulanacağını ve iade edilip edilmeyeceğine karar verileceğini’ söyledi. DURUŞMA KAMUYA AÇIK Forsthuber, Çakıcı’nın Türkiye’ye iade edilmek istemediği yolunda başvuruda bulunduğunu da kaydetti. Türkiye’den istenen bilgi ve belgelerin gelmesinden sonra Çakıcı’nın yeniden hakim karşısına çıkacağını ve iade edilip edilmeyeceğine karar verileceğini belirten Forsthuber, duruşmanın kamuya açık yapılacağını söyledi. BİR AYLIK GECİKME Viyana Eyalet Mahkemesi Basın Sözcüsü Friedrich Forsthuber, Çakıcı’nın iadesine ilişkin duruşmanın kesin tarihini söylemenin güç olduğunu belirterek, ‘Üç veya dört hafta sonra tekrar ararsanız bir şey kaçırmamış olursunuz’ dedi. Sözcü, böylece Çakıcı’nın iadesine ilişkin duruşmanın 3-4 hafta sonra ancak yapılabileceğini ima etti. SİROZ OLDU İDDİASI Avusturya’da 14 Temmuz’da yakalandıktan sonra ‘iade edilecek suçlular’ biriminde hücrede tutulan Alaattin Çakıcı’nın siroz olduğu da iddia edildi. Ancak Sözcü Forsthuber, bu iddianın sorulması üzerine, ‘Suçlunun sağlık durumuna ilişkin açıklama yapmaya yetkili değilim’ dedi. Haber: Necdet Açan Kaynak: Hürriyet Gazetesi