BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  GÜNCEL

Hangi illerde kim kazanır?

"1989'da, ANAP iktidarda bulunmasına rağmen, büyük ölçüde oy kaybetti" diyen Göksel'in iddiası şöyle.

Abone ol

Erhan Göksel, ANAP iktidar partisi olarak girdiği 1989 seçiminde oy kaybetti. Kazanmasına kesin gözüyle bakılan Dalan, Gökçek, Durak gibi isimler makamlarından oldular. Verso Araştırma'nın Başkanı Erhan Göksel, mahalli seçimler hakkındaki düşünce ve tahminlerini gazetemize anlattı. Göksel, mahalli seçimlerde iktidarın her zaman avantajlı olduğu iddiasının gerçekle bağdaşmadığını belirtti ve 1989 örneğini verdi: "1989'da, ANAP iktidarda bulunmasına rağmen, büyük ölçüde oy kaybetti. Bedrettin Dalan, Melih Gökçek, Aytaç Durak gibi favori adaylar belediye başkanlıklarından oldular." BÜYÜK İLLERDE DURUM Göksel bazı büyük şehirlerin durumlarını değerlendirirken, sürpriz sonuçlar olabileceğini açıkladı: İzmir: İzmir'de varoşlarda, CHP'nin adayı Ahmet Piriştina'nın isminin tutmadığını görüyoruz. Aslında İzmir burjuvazisi son bir yıllık icraatından dolayı AK Partiyi destekliyor ama, bunu açıkça gösteremiyor. AK Parti'nin İzmir adayı Taha Aksoy, TÜSİAD üyesi, onlardan biri. Ben şahsen Taha Aksoy'u İzmir'in favorisi olarak görüyorum. Tabiî Piriştina da kazanabilir ama, Aksoy'a daha çok şans tanıyorum. Gaziantep: Celâl Doğan, tıpkı Melih Gökçek, Aytaç Durak veyahut Ali Müfit Gürtuna gibi şahsî oyu olan bir aday. Ama unutmayalım ki, AK Parti son genel seçimlerde Gaziantep'te % 49 oy almıştı. Celâl Doğan'ın şahsî oyu, bu sonuçları dengeleyebilir mi göreceğiz. Şunu söyleyebilirim ki, 28 Mart seçimlerinde adayların önemi azaldı. Halk daha ziyade partiye oy verecek. Halkın desteklemediği partilerden giren adayların çoğu sandığa gömülebilir. Ankara: Tayyip Erdoğan, Ankara'da Melih Gökçek'i aday göstererek doğru olanı yaptı. Gerçi il ve ilçe teşkilâtı, Gökçek'i desteklemiyordu. Ama, kamuoyu araştırmaları AK Parti'nin en yüksek oyu Gökçek'le alacağını gösteriyordu. Adana'da olduğu gibi Tayyip Erdoğan Ankara'da da teşkilâta rağmen bu kararı verdi. Diğer bölgelerde il ve ilçe teşkilât yoklamaları ile mülâkatlar karara büyük ölçüde etkili oldu. Ayrıca, Tayyip Erdoğan, il ve ilçe başkanlarının aday olmamasını istemek suretiyle, teşkilât yoklamalarını anlamlı hale getirdi. Ankara'da Karayalçın'ın sol ittifakın adayı olarak seçimlere girmesi, CHP'yi zorlayacaktır. Buna mukabil, Türkiye'nin başka bir yerinde olmasa dahi, Ankara'da partiler arasında bir kutuplaşma yaşanacak. Kutuplaşma, CHP'ye yarar, ama Melih Gökçek sol ikiye bölündüğü için şanslı; oyunun % 45 civarında seyredeceğini tahmin ediyorum. Ankara (Çankaya ilçesi): CHP, Çankaya'ya Alevi aday koymadı. Çankaya'da yoğun Alevi nüfus var. Aslında, Alevi aday konulmasının faydası Çankaya ile sınırlı değil. Alevi adayla bütün Türkiye'deki Alevilere bir mesaj veriliyor. Kızılderili'nin totemini yıktı CHP. Çözülme bu noktada başladı. Gösterileri yapanlar, işte bu Alevilerdi. Olayları iyi okumak lâzım. CHP içinden Mehmet Sevigen, Bülent Tanla, Eşref Erdem gibi isimler Önder Sav'ı suçluyorlar. Oysa, Çankaya'ya seçilen kişi Önder Sav'ın adamı değil ki. Önder Sav, Tekin Bingöl'ü destekliyordu. Burada oyun içinde oyun var. Önder Sav, Kemal Derviş'i tutuyor. Son kongrede de listelerde hâkimiyet sağladı. Şimdi Adnan Keskin'i de yanına aldı. Mahalli seçim sonrasına odaklanıyorlar. Kemal Derviş, partiyi böler mi, yoksa ele geçirebilir mi bilinmez. Ama, Kemal Derviş'in en büyük destekçisi Önder Sav'a karşı açılan bu mücadelenin arka planında Deniz Baykal'ı görüyoruz. İstanbul: Kamuoyu araştırmalarında AK Parti en yüksek oya (% 47'ye) Ali Müfit Gürtuna'yla ulaşıyordu. Ali Müfit Gürtuna olmadığı takdirde, Kadir Topbaş diğer aday adaylarından daha yüksek oy alıyordu. Şu anda, İstanbul'un oyu, % 41'de kilitlenmiş görünüyor. Diğer vilâyetlerin çoğunda 3 Kasım seçimlerinin 10-15 puan üzerine çıkılabilirken, İstanbul'da ancak birkaç puanlık artış söz konusu. Eğer Dehap ittifakıyla İsmail Cem gibi bir aday, Kadir Topbaş'ın karşısına çıkarılsaydı, AK Parti'nin İstanbul kalesini yıkmak mümkün olabilirdi. Şunu da hemen söyleyeyim: İstanbul'u kaybetmek AK Parti için sonun başlangıcı olabilirdi. Gürtuna'nın başka hiçbir partiden aday olmaması sağlandı. Bu AK Parti için çok önemli. Çünkü Gürtuna DYP'den aday olsaydı, AK Parti'yi olumsuz etkiler, solun şansını arttırırdı. Eğer CHP, Ankara'da Murat Karayalçın'ı tek bırakmak üzere yarışmadan çekilir, buna mukabil İstanbul'da ise, SHP-Dehap ortaklığının adayının seçimlere katılmamasını sağlarsa, Topbaş'ın belediye başkanlığı gene tehlikeye girer. Ama bunlar elbette varsayım. Bir hususa daha işaret etmek istiyorum. CHP'de çökme süreci bu şekilde devam ederse ve sol kesim sandığa gitmezse, AK Parti İstanbul'da % 50 de alabilir. Seçmen davranışı olarak şunu gördük: İddialı parti sandığa gider, iddiası olmayanlar gitmez. Son genel seçimlerde AK Parti yurt çapında % 34.7 oranında oy aldı. Ama 4'te 1 seçmen oyunu kullanmamıştı. 1989'da SHP birinci parti oldu fakat, 1987'ye göre 20 bin oy kaybetmişti. Anaplı o tarihte sandık başına gitmedi. İzmir ve Ankara'da AK Parti adayı favori. İstanbul'un ise, AK Parti'nin Türkiye çapında aldığı oyların altında kalacağını, bununla birlikte çok beklenmedik bir gelişme ortaya çıkmazsa, Topbaş'ın kazanacağını düşünüyorum. Eskişehir: Burada DSP ve Yılmaz Büyükerşen rakipsiz. Zaten CHP, bence bilerek aday müracaatını yetiştiremedi. Adana: Burada AK Parti adayı Aytaç Durak rakipsiz. Tayyip Erdoğan Durak'ı tercih etmeseydi, o tek başına bağımsız olarak seçimlere girer ve AK Parti'nin yara almasına yol açardı. Erdoğan teşkilâta rağmen sonuç almak istediği için Durak'ı seçti. Antalya: CHP, Ertuğrul Dokuzoğlu'nu aday yaparak hatalı bir tercih ortaya koydu. Oysa DYP'li Hasan Subaşı, CHP'den aday olmak istiyordu. CHP kabul etmeyince, gene DYP'den aday oldu. Bence Subaşı favori. MÜESSES NİZAMIN TEPKİSİ Erhan Göksel, yerel seçimlerde AK Parti'nin oyunu % 55 gibi gördüğünü, 81 vilâyetten 65'ini AK Parti'nin kazanacağını, CHP'nin Trakya'daki illerden belki de Gaziantep'ten belediye başkanı çıkarabileceğini, Güneydoğu'da da DEHAP'a şans verdiğini söyledi. Göksel, laik-antilaik kutuplaşması olmadığı takdirde AK Parti'nin oy oranının % 70'e çıkabileceğini iddia etti. % 70 oranında oy alan AK Parti'nin neredeyse tek parti haline geleceğini, bunun da müesses nizam tarafından hoş karşılanmayacağını belirten Göksel, sözlerini şöyle tamamladı: "Çok büyük bir parti karşısında, sıraya dizilmiş ufak tefek partiler. CHP böyle çökerse, laikçi kesim askeri davet etmeye başlar. Zaten Vural Savaş'ın son kitabının başlığına bir bakınız. Kitabın adı 'Cumhuriyet yıkılırken'. CHP'nin yok olduğu gün bu arayış hızlanır. Kaynak: Dünden Bugüne Tercüman