BIST 10.276
DOLAR 32,23
EURO 34,80
ALTIN 2.413,38

Hakan Şükür’ün jübilesini Fenerbahçe yapsın

Kendi futbolcumuza değer vermeyi öğrenmeliyiz. Galatasaray yapmıyorsa, bunu Fenerbahçe yapabilir. Ama Semih’i de korumalı, gözetmeli, harcamamalı…

Yaz ayları geldiğinde tatildi, transferdi, hazırlık dönemiydi, derken spor yönünden yaz sporları dışında her zaman sakin bir dönem yaşarız. Sanırım gelecek yıl da öyle olacak ama bu yıl dolu dolu bir yaz geçiriyoruz. Liglerin bitmesinin ardından Dünya kupası maçları ile bir ayımız geçti. Ardından tenis kupaları, şimdi atletizm şampiyonası ve çok yakında da Türkiye’de yapılacak Dünya Basketbol Şampiyonası ile bu hareketli yazı tamamlayacağız.
 
Hepsi birbirinden güzel ve heyecan verici spor müsabakaları. Öyle ki, bizim takımların yeni sezon ilk maçları bile yavan geliyor.
 
Flaş transferler Beşiktaş’tan
 
Takımlarımız Avrupa kupalarında ilk elemeleri oynamaya başladı ama ne lezzet var, ne de umut. Kötü maçlar izliyoruz. Üstelik müthiş transferlere rağmen.
 
Galiba Beşiktaş’ın hakkını teslim etmek lazım, en dikkat çekici transferleri onlar yaptı. İmza törenlerine yirmi bin kişiyi getirmek kolay değil, Quaresma’nın imza törenine yirmibirbin taraftar katıldı.
 
Transfer edilen ünlü isimler, yine müthiş karşılama törenleri ile geliyorlar Türkiye’ye. Omuzlarda taşınan futbolcular, kalabalıklar, övgüler, övgüler… Gelenler bu övgülere layık mı, layık… Ama bizler, her zaman her konuda olduğu gibi abartıyoruz da abartıyoruz işte. Gelenler de şaşırıyorlar ne olduklarına. Çoğunu alkışlarla, törenlerle getiriyoruz, sonra bir dövmediğimiz kalıyor gönderirken.
 
Başkalarına alkış, bizimkilere vefasızlık
 
O ünlü futbolculara, teknik adamlara, hem dünyanın parasını veriyor, hem de dünyanın ilgisini gösteriyoruz da, kendi malımıza hiç mi hiç değer vermiyoruz.
 
Galatasaray’a Avrupa Kupası getiren futbolcuların hali ortada. Onlara gösterilen vefasızlık had safhada oldu. O takımın kaptanı Hakan Şükür, hem Avrupa gol kralı, hem Türk futbolunun gelmiş geçmiş en önemli futbolcularından biri, hem de yıllarca Türk milli takımının kaptanıydı. Futbolu bıraktı, kulübü ona jübile bile yapmadı. Hangisi daha önemli, yurtdışından tantanalarla gelip de hiçbir halt yemeden kovulanlar mı, yoksa kendi çocuklarımız mı?
 
Türk futbolunda böyle olup bitenleri düşünürken aklıma geldi, mesela bu Hakan Şükür’e Fenerbahçe bir jübile yapsa, kendi futbolcularımıza vefalı olmayı, hem hepimize hem de Galatasaray’a gösterse fena mı olurdu?
 
Çok güzel olurdu.
Yakışırdı Fenerbahçe’ye.
Tüm Fenerbahçelilerin alkışları ile uğurlasak Hakan Şükür’ü, ne güzel olurdu. Galatasaraylı taraftarlar da doldururdu stadyumu, kaptanları için. İki takım taraftarlarını dostça bir araya getirmek, fair play için de güzel bir örnek olurdu.
 
Bunu gerçekten öneriyorum Fenerbahçe’ye…
Hakan Şükür’e Şükrü Saraçoğlu’nda bir jübile yapalım.
Hakan Şükür bir sembol, Türk futbolcusuna değer verdiğimizi gösterelim.
Ama Fenerbahçe aynı özeni kendi futbolcularına da göstermeli. Güiza’ya o kadar para ve imkan sunarken, son birkaç senedir üvey evlat muamelesi yaptığı kendi kaptanı Semih’e de değer vermeli, onu korumalı, gözetmeli, harcamamalı.