BIST 10.246
DOLAR 32,26
EURO 34,94
ALTIN 2.436,34
HABER /  POLİTİKA

Gizli iç savaşın tarihi

Ağar ve Eymür aracılığıyla yürütülen MİT ile Emniyet mücadelesi

Abone ol

Orhan Gökdemir’in yeni baskısı yapılan ‘’ adlı kitabı, Susurluk kazası ile ülke gündemine izleri silinmez biçimde oturan ‘derin devlet’ ilişkilerini ve yakın tarihimizin terörle mücadele adına kurulmuş gizli bağlarını konu ediniyor

Susurluk kazası sonrasında Türkiye’nin yeni bir yola girdiği düşünülüyordu. Ancak, ülkede artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını sananlar, ilerleyen günlerdeki resmi açıklamalar ve sonuçsuz kalan yasal süreçle birlikte hayal kırıklığına uğramaktan kurtulamadı. ‘Derin devlet’in varlığı ve devlet içindeki yayılımı üzerine yapılan yorumlar, demokrasi adına umut kırıcı düzeydeydi ve çözüm, bilinmeyen bir zamana ertelendiği anda, ‘aslında hiçbir şeyin değişmeyeceği’ de anlaşılmış oldu.

Orhan Gökdemir’in yeni baskısı yapılan Pike kitabı, Susurluk kazası ile ülke gündemine izleri silinmez biçimde oturan ‘derin devlet’ ilişkilerini ve yakın tarihimizin terörle mücadele adına kurulmuş gizli bağlarını konu ediniyor. Kitabında, kapitalist dünyanın gizli servislerinin ‘komünizmle mücadele’ amacıyla kuruluş mantığından, Türkiye’nin bu çerçevedeki özel tarihine de değinen Gökdemir gündemi takip etmeye çalışan, ancak ‘doğal’ sebeplerden yeterince bilgiye ulaşamayan ülke okuru için, gizli kalmaya yazgılı gibi gözüken parçaların birleştirilmesi noktasında da kritik bir adım atıyor.

Pike, Talat Turhan ile Orhan Gökdemir’in Eymür: isimli çalışmasının devam kitabı niteliği taşıdığından yeni baskıda İç Savaşın Polisi altbaşlığıyla veriliyor. İki yılı aşkın araştırmaları sırasında, derin devlet konulu onlarca kitaptan yararlanan Turhan ve Gökdemir’in kaynakları arasında TBMM Susurluk Komisyonu raporları, konuyla ilgili olarak yapılan güncel açıklamaları içeren süreli yayınlar ve Gökdemir’in MİT ve Emniyet arasındaki ‘gizli mücadelenin yansıması’ olarak tanımladığı, kamuoyuna basın aracılığıyla yansıyan MİT raporları bulunuyor.

Turhan, İç Savaşın Mitçisi çalışmasının sonrasında çeşitli sebeplerden İç Savaşın Polisi-Pike kitabının yazılması sürecine doğrudan katılamasa da, hazırladığı arşiv Gökdemir’in işini bir hayli kolaylaştırıyor ve Türkiye’nin NATO ile birlikte Komünizm, ‘80’li yıllardan itibaren de PKK ile mücadele amacıyla kurulan gayri-resmi iç örgütlülüğünün tarihinin biçimlenmesinde kritik bir rol üstleniyor.

Kitap yalnızca Susurluk kazasıyla ülke gündemine yerleşen karmaşık ilişkiler ağını değil, devletin organlarınca görevlendirilmiş ve ‘terörle mücadele adına’ oluşturulmuş örgütlenmelere üye kişilerin işlediği suçların kaydını tutuyor. Bir diğer deyişle, kamuoyunun sıklıkla sorduğu ama yeterince doyurucu yanıtlar alamadığı olayların anlaşılmasında, derli toplu ve dikkatle oluşturulmuş alternatif bir bütün sunuyor.

MİT Raporu ve Ergenekon
Pike, ülke gündeminin son altı aydaki en önemli gündem maddesi olan Ergenekon operasyonu ve son aylarda artan polis şiddeti ve etkinliği gibi, güncel konularda da hatırı sayılır fırsatlar içeriyor. Emniyet kanadında Ağar, MİT kanadında ise Eymür aracılığıyla yürütülen kurumlar arası mücadelenin “günümüze dek sürdüğünü” belirten Gökdemir, bu zamana dek edinilen izlenimlerden hareketle yürütülen Ergenekon soruşturmasının ana kaynağının da Eymür tarafından hazırlanan ve kamuoyuna sızan “MİT Raporları” olduğunu belirtiyor.

Pike, bu anlamda, “ülke içindeki iki güvenlik kurumu arasındaki” çatışmanın tarihinin nabzını tutarken, başta Ergenekon soruşturması ve kolluk güçlerinin sivil halka uyguladığı yasadışı uygulamalar gibi ülkede olup bitenler hakkında da önemli bilgiler içeriyor.

Gökdemir, kitabının yeni baskıya önsözünde, raporu yazan ve kamuoyuna sızdıran Mehmet Eymür dışında MİT Raporu’ndan mahkum olmuş tek kişinin kendisi olduğunu ve yaşananları, ülkenin yakın tarihine eleştirel yaklaşan yazanları bekleyen doğal bir sonuç olarak tanımlıyor. Süreci yazılması gereken bir tarih olarak algılayan Gökdemir, özellikle bu dönemin anlatılması noktasında yaşanan genel korkunun üzerine gitmenin sorumluluğundan kaçamayacağını da belirtmekte geçemiyor.

MİT raporlarından hareketle, kitapta, silah ve uyuşturucu kaçakçısı olduğu iddia edilen bir kişinin babası tarafından mahkûm edilen Pike, bu nedenle geçtiğimiz aylarda yapılan yeni baskısını “sansürlü” haliyle gerçekleştirmek zorunda kaldı. (Göktuğ Halis)