BIST 10.051
DOLAR 32,36
EURO 34,80
ALTIN 2.408,71
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Gandi seçmene ananı da al gel dedi!

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Başbakan Erdoğan'ı Hz.Ömer'le vurdu.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında Başbakan Erdoğan'ın geçmişte Mersinli çiftçiyle yaptığı diyaloğa atıfta bulunarak vatandaşlara seslendi: Ananızı, babanızı, bacınızı, kardeşinizi alın sandığa gidin ve bu iktidarı sandığa gömün...

CHP Genel Başkanı konuşmasında Birleşmiş Milletler'in İsrail'i kınayan karar almadığını iddia ederek, "Estik gürledik ama BM İsrail'i kınayan bir karar almadı. AKP yanlış bir tercümenin arkasına sığınarak mı Türkiye'nin onurunu kurtarmaya çalışıyor?" diye sordu.

DÜNYA KÜÇÜK RECEP BEY

Kılıçdaroğlu konuşmasında Başbakan Erdoğan'a sık sık 'Recep Bey' diye seslenmesi dikkat çekti. Kılıçdaroğlu şöyle konuştu: AKP hükümeti biz bağıralım çağıralım, nasıl olsa diğer ülkelerde ne olduğundan Türkiye Cumhuriyeti'nin vatandaşlarının haberi olmaz diye düşündü. Dünya küçük Recep Bey, dünya küçük bilmeniz lazım.... Sayın Başbakan dış politikayı iç politikayı alet ederseniz duvara çarptınız. Şu anda geldiler duvara çarptınız. AKP'nin kurmayları birbirinden farklı demeçler vermeye başladılar.

AK PARTİ DUVARA ÇARPTI

CHP Lideri hükümetin üyelerinin birbiriyle taban tabana zıt görüşlerinden örnekler vererek eleştirilerine devam etti:

AK Parti kurmayları İsrail'e karşı adımlar konusunda farklı açıklamalar yapıyor. Bir bakan kalktı dedi ki Manavgat'taki su projesini askıya almışlar. Bu proje zaten reddedilmişti. Bir bakan da 'herşeyi bir anda yok edemeyiz' diyor. Çark edecekler ya! Bir başka bakan da şunu söylüyor "Türkiye ile İsrail arasında çok sayıda anlaşma var konu hükümete gelirse görüşürüz. Sanki hükümet başka birisi"

KARANLIK NOKTALAR AYDINLANSIN!

Kılıçdaroğlu İsrail'le ilişkilerin karanlık noktaları olduğunu iddia ederek şöyle konuştu: Bu süreçte hiç sonuç alınmadı mı? Haksızlık yapmayalım alındı. Bizim uçaklarımız gitti yaralılarımızı aldı geldi. Eğer bu başarıysa kabul etmek lazım. Bu olay bu söylemlerle sınırlı bir olay değildir. Bu olayın bilinmeyen karanlık noktaları vardır. AKP bulanık sulardadır demiştik. Belli şeylerin mutlaka aydınlığa kavuşması lazım. Bizim de, milletvekillerinin ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının...

DIŞARIDA ONE MİNUTE İÇERİDE YES PLEASE

CHP Lideri geçen yıl Davos'a damgasını vuran 'one minites' sözünden kalkışarak ilginç bir polemik açtı:

Şimdi mütevazı bir soru soralım: Filistin hükümetinin bütün itirazlarına rağmen OECD'ye İsrail'in üyeliğine Türkiye niçin 'evet' dedi? Ne zaman? 20 Mayıs 2010'da onay veriyorsunuz. Yani kameraların önünde one minute kameraların arkasında yes please...

İSRAİL'LE YAZIŞMALAR AÇIKLASIN

İsrail'le yazışmaların açıklanmasını isteyen Kılıçdaroğlu şöyle seslendi: Hükümetin İsrail hükümeti ile yapılan yazışmaları açıklamasını bekliyoruz. Sayın Başbakan haklılığını açıklamak istiyorsa İsrail'le yapılan yazışmaları kamuoyuna açıklar. Eğer açıklanmazsa AKP 9 yurtdışının ölümünde rol üstlenen parti haline gelecektir.

İNSANLARI ÖLÜME GÖNDERDİNİZ!

Konuşmasının bu bölümde iyice sertleşen CHP Lideri Kılıçdaroğlu hükümete sert suçlamalar yöneltti:

Comor adalarına bağlı bir gemiye neden Türkiye bayrağı çekildi? İsrail'in 'göndermeyin' demesine rağmen biz yurttaşlarımızı gemiye bindirip gönderdik. Bu uyarılar neden dikkate alınmamıştır. İsrail göndermeyin diyor, siz kendi insanlarınızı ölüme gönderiyorsunuz. O zaman Türkiye Cumhuriyeti'nin varlık nedeni ne? Kendi insanlarını mı ölüme göndermektir.

VEKİLLERİ KURTAR FURKAN'I ÖLDÜR

Kılıçdaroğlu'nun eleştirileri bununla da sınırlı değildi. Başbakan Erdoğan'ın kendi vekillerinin gemiye binmekten kurtarıp Furkan'ı ölüme gönderdiğini iddia etti. İşte Kılıçdaroğlu'nun önümüzdeki günlerde çok tartışılacak sözleri:

Efendim gemiye AKP milletvekilleri binmekten son anda vazgeçmiş. Peki Recep Bey, sen gariban Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını gemiye bindiriyorsun, vekillerini bindirmiyorsun, 'sen dur diyorsun orada ölüm var'. Bu çifte standardı hangi kritere bağlğyorsun? Furkan'ı bindireceksin orada öldüreceksin, kendi milletvekillerini kurtaracaksın. Bunu şiddetle ve şiddetle itiraz ediyorum.

ESİYOR GÜRLÜYOR AMA TEK DAMLA YOK!

Kılıçdaroğlu iddialarını sürdürerek, Başbakan Erdoğan'ı yakınına ihale vermekle suçladı ve şöyle konuştu. Lafa gelince esiyor gürlüyor ama toprağa tek bir damla düşmüyor. Diyoruz zaten bu AKP kısır bir parti, milleti perişan etti bu parti. Anadolu'yu gezince bu tabloyu görüyoruz. Kendi ülkenizin saygınlığını koruyamayacaksın başbakan olarak esip gürleyeceksin. Samsun Ceyhan Hattı sayın Başbakan'ın yakını olan bir firmaya ihalesiz verildi. Bunun ucu İsrail'e kadar uzanıyor. Şimdi merak ediyoruz bu projeyi AKP iptal edecek mi etmeyecek mi? Bunun da takipçisi olacağız?

İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından diğer başlıklar

KADINLAR SİYASETİN MERKEZİNE OTURDU

Geçen gün Trakya'ya gittim. İki önemli gözlemim var. Kadınlar artık siyasetin merkezine oturmuş durumdalar. Karamsarlıklarını atmışlar, umutla bakıyorlar dünyaya. İkinci gözlemim gençlerin siyasete uzak durmadıklarıdır. Siyasete mücadele, kararlılık ve devrimci ruhlarıyla giriyorlar, hiçbir beklentisi olmaksızın giriyorlar.

RECEP BEY'İN DÜZENİNİ BOZACAĞIZ

Gittiğim yerlerde söylüyorum Recep Bey'in ezberini bozduk artık Recep Bey'in düzenini bozacağız. Recep Bey'in düzenini kadınlar ve gençler bozacak. Bundan kesinlikle eminim ben.Tenceresi kaynamayan kadın hayatı artık görmeye başladı. Her coğrafyada her yerde insanlarımız gerçekten de umutlarını yitirmişlerdi. Şimdi umut var, heyecan var, dalga var halkın iktidarını kurma zamanı var.

ÇALIŞACAK TARLA MI BIRAKTIN?

Trakya'da çiftçinin nefes almadığını gördük. Sayın Başbakan tarlalarda çalışacak adam yok diyor. Recep Bey Allah aşkına sen çalışacak tarla mı bıraktın? Hükümetin varlık nedeni vatandaşla ilgilenmek değil mi? Bunların zeminleri kaydı, bunlar farklı yerdeler?

RECEP BEY ALIŞ VERİŞ YAPMIYOR

Recep Bey alışveriş yapmadığı için halk gibi. Recep Bey'e göre herşey güllük gülistanlık. Tütünü de bitirdiler. Artık Bitlis'te, Adıyaman'da, Trakya'da tütün kalmadı. Bunun nedeni yanlış özelleştirme politikalarıdır. Özelleştirmeyi yaparken onun türevini de düşünmeniz lazım. Bugün Trakya köylüsünün yaşadığı felaketin nedenlerinden birisi de budur.

ANANI DA AL AKP'Yİ SANDIĞA GÖM!

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri için ikinci sayfaya geçin


[PAGE]



Ben biliyorum çiftçilerle Recep Bey'in arası iyi değil. Mersin'deki bir çiftçi ile Recep Bey'in nasıl konuştuğunu biliyorsunuz. Bir daha ki seçimde ananızı alacaksınız, kardeşinizi alacaksınız, babanızı alacaksınız, bacınızı alacaksınız sandığa gideceksiniz ve AKP iktidarını sandığa gömeceksiniz. AKP memleketin üretmesini istemiyor, sanayinin gelişmesini de istemiyor, esnafa da tahammül edemiyor. AKP toplumun bütün katmanlarına karşı politika üretiyor. Üretmeyin sadece tüketin diyor. Ne olacak, borçlanarak yapacak?

AK PARTİ HALKI BÖYLE ALDATTI!

Sadece tarımı değil hayvancılığı da mahvetik.. Bir dönem ortadoğuya hayvan ihraç eden Türkiye gitti şimdi hayvan ithal eden Türkiye geldi. Size çok çarpıcı bir şey daha anlatmak istiyorum. 2006'da AKP bir kanun getirdi. Çiftçi kardeşlerimin dikkatle dinlemesini istiyorum. Bu kanunun 21. maddesi kamusal destekleme fonunun finansmanı bütçe kaynaklarından ya da dış kaynaklardan sağlanır. Çiftçi kardeşlerime söylüyorum. Bu kanunun bu maddesi hiç uygulanmadı. Sizi aldattılar, sizi kandırdılar.

İŞTE SİZE REÇETE SAYIN BAŞBAKAN

Sayın Başbakan reçete arayışına çıktı. Bu ülkeyi 8 sene yöneteceksiniz sonra reçete arayacaksınız. Biz kendisine reçeteyi verelim. Biz çiftçiye her yıl 10 milyar teşvik vereceğiz. Kesinlikle mazotta ÖTV'yi kaldıracağız. Lüks yatlara mazot veriyorsunuz ÖTV'siz, çiftçiye veriyorsunuz ÖTV'li. Çiftçinin günahı ne? Üretiyor diye mi, çalışıyor diye mi cezalandırıyorsunuz. AKP'nin adalet anlayışı budur. Halkçı bir partinin adalet anlayışı köylüye ÖTV'siz mazot vermektir. Bunu bilmenizi isterim. Çiftçiye zarar ettirmeyeceğiz.

HAVUZLU VİLLADA OTURMAYACAĞIZ!

Yırtık ayakkabıyla siyasete girip havuzlu villada da oturmayacağız. Bunu çiftçi kardeşlerimin çok iyi bilmesi gerekir. Diyar ki sayın başbakan halkımızın özellikle de gençlerimizin çevre konusundaki mbilinç ve hassasiyetlerinin arttığını gururla görüyoruz. Acaba Ergene nehrini gördü mü sayın Başbakan? Sipsiyah akıyor arkadaşlar, bir tek canlı yaşamıyor?

BAĞDAT'TAKİ BEBELERİ NEDEN KORUMADIN?

Sayın Başbakan 'Kudüs üzülürse Ankara üzülür. Filistin acı çekerse Bursa acı çeker' dedi. Söylediklerine katılırız. Kudüs semavi dinlerde önemli bir merkez. Kudüs'ün şöyle veya bu şekilde kullanılması doğru değil. Sayın Başbakana şunu söylemek isterim: Acaba Bağdat yanarken, çocukların üzerine bombalar atılırken bu Başbakan neredeydi? Bağdat işgal edilirken işgal kuvvetleri müslüman kadınlara tecavüz ederken ey sayın Başbakan sen tezkereyi geçirmek için çaba harcamıyor muydun? O projenin eş başkanı sen değil miydin? Ateş bacayı sardı, seçim yaklaşıyor...

SENİN ÖLÇME YETKİN Mİ VAR?

Gazze'deki müslümanları oya tahvil etmek istiyor. Yedirmezler sana sayın Başbakan yedirmezler. Biz Bağdat'taki müslümana da sahip çıkarız Gazze'deki müslümana da sahip çıkarız. Bizim anlayışımızın odağında insan vardır. İnançlarıyla, etnik kimliğiyle hepimizin saygı göstermesi gereken insan vardır. Sayın Başbakan dini kitapları okuduğunu bize de tavsiye ediyor. Biz de okuduk, biliyoruz ama anlayamadığımız bir şey var. Kur'an'ı defalarca okuduysan benim Allah'la aramdaki manevi ilişkiyi senin ölçme yetkin nereden kaynaklanıyor?

BİZ SADECE ALLAH'A HESAP VERİRİZ

Benim Allah'la aramdaki manevi ilişkinin gerekçelendirilmesi, sorgulandırılması yetkisini sen nereden ve kimden alıyorsun? Senin eline bu teraziyi kim verdi? Sormak lazım: Recep Bey şirk koşmak deyimini biliyor musun bilmiyor musun? Recep Bey'in anlayamadığı bir şey var biz inançlarımızı siyasete ve ticarete maletmeyiz, kendi dünyamızda yaşarız. Kimseye hesap vermeyiz zaten dini inançlarımıza göre kimse bizden hesap da soramaz. Neden inançlarımızı siyasete alet etmeyiz; çünkü biz Allah'tan korkarız.

BİZ EŞLERİMİZİ KATAR'A GÖNDERMEYİZ!

Çalmayacaksın diyoruz kızıyorlar. Peki niye gocunuyor Recep Bey? Bu deniz feneri olayını unuttuğumuzu mu sanıyor? Ben okudum farklı anladım Recep Bey farklı anlıyor. Bizim inancımıza göre Hz. Ömer kendi işini yaparken şahsi mumunu devletin işini yaparken devletin mumunu yakar. Bizim inancımız bu. Biz Katar'a eşlerimizi devletin uçağını göndermeyiz. Bizim inancımız bu...