BIST 10.219
DOLAR 32,25
EURO 34,76
ALTIN 2.455,68
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Gandi kimden özür istedi

Kılıçdaroğlu, Dünya Basın Özgürlüğü Günü mesajında bakın kimi hedef aldı.

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü mesajında "Basılmamış kitabın müsveddelerini yok ettiren, bilgisayarlardan kopyasını sildiren, gazetelerin manşetlerine, künyelerine, köşelerine müdahale ettiren, AKP karşıtı olanların telefon dinleme ve bant kayıtları elden ele dolaşırken, kendisiyle ilgili bir telefon konuşmasını yayınlayan gazetecileri hapse attıran Başbakan'ın yüzü kızarıyor mu, kızarmıyor mu" diye sordu.

Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan'ı Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde gazetecilerden özür dilemeye çağırdı.

Kılıçdaroğlu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nün, "9 yıldır iktidarda olan AKP'nin basını nasıl baskı altına aldığını, sindirdiğini, yapısını nasıl değiştirdiğini gösteren bir süreçte" kutlandığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, 31 Mart 2011 itibarıyla, cezaevlerinde 61'i tutuklu 7'si hükümlü olmak üzere toplam 68 gazetecinin bulunduğunu, son tutuklamalarla cezaevlerindeki kadın gazeteci sayısının da 10'a yükseldiğini kaydetti. Hapis cezası istemiyle davası devam eden gazeteci sayısının da 32 olduğunu, ayrıca yargılandıkları davalarda, haklarında para ya da hapis cezası verilmiş olmakla birlikte mahkeme kararı temyiz edildiği için kesinleşmeyen veya cezasının infazı 5 yıl süreyle ertelenmiş olan 52 gazetecinin bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şöyle dedi:

GAZETECİLER BASKI ALTINDA

"Özetle 150'den fazla gazeteci cezaevine girme tehdidi altındadır. Çok sayıda gazeteci ve medya kuruluşu hakkında hapis veya para cezası talebiyle açılmış 2 binden fazla dava mahkemelerde görülmektedir. Gazeteciler hakkında açılmış 4 binden fazla soruşturma devam etmektedir. Merak ediyorum bu koşullarda 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü kutlanırken, gazetecileri hapse attıran ve 2-3 yıldan beri özel yetkili mahkemeler eliyle tutuklu kalmalarına yol açan, Hükümet'i eleştiren televizyon programlarının yayından kaldırtan, tazminat ve ceza davalarını tehdit ve baskı aracı olarak kullanan, bomba ile kitabı eş tutan, basılmamış kitabın müsveddelerini yok ettiren, bilgisayarlardan kopyasını sildiren, gazetelerin manşetlerine, künyelerine, köşelerine müdahale ettiren, AKP karşıtı olanların telefon dinleme ve bant kayıtları elden ele dolaşırken, kendisiyle ilgili bir telefon konuşmasını yayınlayan gazetecileri hapse attıran Başbakan'ın yüzü kızarıyor mu, kızarmıyor mu?"