BIST 10.255
DOLAR 32,26
EURO 34,70
ALTIN 2.396,15
HABER /  GÜNCEL

Siyaset Meydanı'nda derin polemik

Siyaset Meydanı, izleyenleri şok eden polemiğe sahne oldu. Fırat, Özdağ'ı 'derin devletin' adamı olmakla suçladı. Özdağ ise, Fırat'a 'Sen de hain Said'in torunusun' ded

Abone ol

Cumhuriyet'i Batılılar PKK'yı derin devlet kurdu

Önceki akşam Ali Kırca'nın yönettiği Siyaset Meydanı'nda, Türkiye'nin son dönemdeki en çok tartışılan konusu, 'Alt kimlik-Üst kimlik' masaya yatırıldı.

Konuklar Hak-Par Başkanı Abdülmelik Fırat, Demokratik Toplum Hareketi'nden Sim Sakık, Asam'dan Prof. Ümit Özdağ, Araştırmacı Yazar Mehmet Metiner, Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ergun Aybars, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Karaalioğlu ve gazeteci-yazar Ece Temelkuran'dı.

Şemdinli'deki olaylardan sonra yeniden gündeme oturan Güneydoğu sorununa çözüm arayışlarının arandığı programda hararetli tartışmalar yaşandı, büyük yankı uyandıracak iddialar ortaya atıldı. Özellikle Ümit Özdağ, Abdülmelik Fırat ve Sırrı Sakık üçgeninde gergin diyaloglar yaşandı...

Abdülmelik Fırat: Kürtler Mezopotamya coğrafyasında 10 binlerce sene bir ulus olarak yaşadı. Bu ulus Osmanlı'yla da 500 sene beraber yaşadı. Osmanlı Kürtler'in ne kimliğine ne de inancına müdahele etmedi. Ama Cumhuriyet dönemi, ki cumhuriyeti kurduran güç de Batı'dır. (...) Lozan kayıtlarında ifade var; İsmet Paşa diyor ki, 'Kürt kökenliyim, kuracağımız devlet Kürt ve Türk halkının beraber kuracağı müşterek bir devlet olacaktır.' Bu sözün teyidini Atatürk 1919'da Amasya'da belirtiyor ve 'Devleti Türk ve Kürt birlikteliğiyle kuracağız' diyor. Birinci Meclis'e Kürdistan, Lazistan milletvekilleri girdi. Ama Birinci Meclis feshedildi. 1924 Anayasası 'Kürt yoktur' dedi. Kürt halkı inancını, onurunu, geleneklerini koruyan bir halk. Kimliklerini tasallut altına alan bu barbar sisteme karşı hoşnut olmamıştır; tepkisini göstermiştir.

Ergun Aybars: Batı, 1919'da Anadolu'yu parçalayarak büyük Ermenistan ve Yunanistan kurdurmak için Sevr projesini yönetti. Bu planı Mustafa Kemal Atatürk isminde bir komutan bozdu. Emperyalist güçleri ve işbirlikçilerini mağlup ederek Lozan'da Türkiye Cumhuriyeti tapusunu imzalattı. Bu söylendiği gibi ingiltere açısından kabul edilebilir bir şey değildi. Atatürk dize getirdi bunları. Birinci Meclis'te Laz'ı Çerkesi, Kürt'ü, Boşnak'ı hepsi katıldı. İstiklal Marşı'nın yazarı Arnavut'tu. Ama ortak amacı bağımsızlık savaşı olan bu insanların alt kimlik tartışması olmadı. Diyorlar ki, ulusumuz çok zulme uğradı. Kendisi iki dönem milletvekilliği yaptı, bu ülkede rektör, doktor, cumhurbaşkanı oldu Kürt'ler. Bunlara engel olundu mu?

A.F.: Kürt kimliğiyle mi yapıldı?

E.A.: Lütfen efendim kesmeyin sözümü. Ayırım yapmak istiyorsanız yapın.

A.F.: Zulüm yaparsanız yapabilirsiniz tabii...

E.A.: Kimseye zulüm yapılmadı. İsyan eden cezasını çekti! Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı herkes Türk'tür.

Ü.Ö.: Kürt aydınlar 60'lardan sonra bir mağduriyet psikolojisi geliştirdi. 1984'ten sonra PKK ele alındı ve geliştirildi. Terör sırasında bölgede gerilimler yaşandı. Halk devlet güçleri ile PKK arasında kaldı, yaşamları ağır tahripleri uğradı. Bölgenin geri kalmışlığı var. Ama bu bilinçli bir politik karar değil. Coğrafi konumun ortaya çıkardığı bir sorun. Çanakkale, Hakkari'de olsaydı Çanakkaleliler de fakir kalırdı. Bilinçli olarak PKK ve bu çerçeveyi savunanlar bu mağduriyet psikolojisini işleye işleye, suç Türkiye Cumhuriyeti'nde, Türkler'de diye alt yapı oluşturdular. Bu mağduriyet psikolojisi daha sonra mazuriyet psikolojine dönüştü. İsyan ediyoruz çünkü mazuruz! Fırat'ın ifadeleri de 29 kere ayaklanmayı mazur gösterme çabasıdır.

A.F.: Saptırıyorsunuz! PKK derin devlet tarafından kuruldu. 15 genç Diyarbakır'a gönderildi.

Ü.Ö.: Fırat bugün bu siyaseti yapıyorsa PKK'nın kendisine açtığı yolda yapıyor. PKK olmasaydı kendisi merkez sağ partinin bir milletvekili olurdu. Neden? Çünkü PKK'nın yaptığı terörü gösterecek cesareti olmadı kendisinin. DYP ve AP milletvekiliydi. Merkez sağın içindeydi, uyumlu bir parçasıydı ve bu uyumlu parça olmayı PKK olmasa devam ettirecekti. PKK'yı derin devletle işbirliği yapmakla suçluyor. Çok ucuz buluyorum.

A.F.: Sayın profesörler resmi ideolojinin ezberini konuştular. Biz zaten 50 senedir bunları dinliyoruz. Ben diyorum ki Avrupa TC'yi kurdu.. TC Lozan'da kurulmadı mı?

Ü.Ö.: Evet, biz Lozan'da sayıyoruz; Türkiye Cumhuriyeti'nde sayıyoruz. Sonuna kadar da saymaya devam edeceğiz. (Alkış sesleri yükseliyor)

Ş.S.: Alkış almak için şov yapmanın kimseye bir yararı yok. Türkiye hassas bir noktadan geçiyor. Bölgede iç barışa yönelik büyük talep var. Kavga istemiyoruz. Ama geçmişi konuşmamız lazım.

Derin devletin adamısın!

Öyle olsam karşımda oturamazdın!

Abdülmelik Fırat (Ümit Özdağ'a): Siz derin devletin adamısınız. Derin devlet adına konuşuyorsunuz.

Ümit Özdağ: Türkiye'de derin devlet yok. Eğer derin devlet olsaydı şu an siz benim karşımda oturamazdınız! (Sırrı Sakık bu söz üzerine kalemini fırlatıyor.)

A.F.: Yani öldürülür müydüm!

Ü.Ö.: Derin devlet bir ülkenin stratejik zekasıdır. Türkiye'nin stratejik zekası yok. Olsaydı siz burada oturamazdınız diyorum.

A.F.: Sizin babanız kabadayıydı. Bu ülkede başbakan, bakanlar asıldı.

Ü.Ö.: Benim babam şanlı Türk Ordusu'nun şerefli bir subayıydı. Sizin dedeniz (Şeyh Sait) Atatürk tarafından hain olduğu için idam edildi.x