BIST 10.046
DOLAR 32,29
EURO 34,62
ALTIN 2.413,82
HABER /  MEDYA

Fehmi Koru'dan CHP'ye iktidar formülü

Habertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru, CHP'ye başarılı olmanın formülünü Tayyip Erdoğan'ı örnek göstererek anlattı.

Abone ol

İNTERNETHABER.COM

Habertürk gazetesi yazarı Fehmi Koru, CHP'ye iktidar olmanın formülünü verdi. CHP'ye Tayyip Erdoğan'ın başarısını örnek gösteren Fehmi Koru, şöyle yazdı:


"Nedir Tayyip Erdoğan’ı başka siyasetçilerden ayırt eden temel özellik? Bu sorunun yöneltileceği siyaseti yakından izleyen gözlemciler ile siyaset bilimcilerin verebileceği onlarca cevap olabilir; ama kendi hesabıma ben, hepsinin cevaplarının ortak noktası olabilecek tek bir sözcüğü önemsiyorum: Rüya..."

Fehmi Koru'nun 'Acaba CHP’nin derdi ‘rüya’ eksikliği olmasın?' olmasın başlıklı bugünkü yazısı şöyle:

TAYYİP ERDOĞAN FENOMENİNE BAKMAK LAZIM

Türkiye’de siyaset hayli zamandır Tayyip Erdoğan eksenli yapılıyor. CHP’li siyasetçiler de kendilerini
ona göre konuşlandırarak tanımlıyorlar. Bunu da en yoğun biçimde CHP Kurultayı öncesi
hissedebiliyoruz.

Kurultay’da çekişecek Kemal Kılıçdaroğlu ve Muharrem İnce’yle yapılmış son mülâkatlara göz atın,
ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.

O zaman, CHP’yi ve kurultayını değerlendirmek için, Tayyip Erdoğan fenomenine biraz daha yakından
bakmakta yarar var.

TAYYİP ERDOĞAN'I DİĞERLERİNDEN AYIRAN NE?

En son durağı cumhurbaşkanlığı olan bir siyasetçi Tayyip Erdoğan... Taban siyaseti yaptıktan sonra
seçimle gelinen bütün basamakları sırasıyla aşmayı başardı: Belediye başkanlığı... Milletvekilliği...
Başbakanlık... Cumhurbaşkanlığı...

Her uğradığı durakta kalıcı izler bıraktığını biliyoruz. Onun belediye başkanlığı öncesi İstanbul ve
başbakanlığı öncesi Türkiye, onun göreve gelmesinden sonra olağanüstü değişti. Cumhurbaşkanlığında
da daha ilk günden iz bırakmayı amaçladığını belli edecek biçimde davranıyor. Belli ki, oradan
ayrıldığında da, farklı bir mirastan söz edeceğiz.

Nedir Tayyip Erdoğan’ı başka siyasetçilerden ayırt eden temel özellik?

Bu sorunun yöneltileceği siyaseti yakından izleyen gözlemciler ile siyaset bilimcilerin verebileceği onlarca cevap olabilir; ama kendi hesabıma ben, hepsinin cevaplarının ortak noktası olabilecek tek bir sözcüğü önemsiyorum: Rüya...

AYNI RÜYAYI PAYLAŞAN KADRO

‘Rüya’ sözcüğüyle anlatmaya çalıştığım, Tayyip Erdoğan’ın üstleneceği görevlerle ilgili önceden
belirlenmiş bir projesi bulunduğu, o projeyi hayata geçirmek üzere kendisiyle aynı rüyayı paylaşan
bir kadroyla çalıştığı ve karşılaştığı sorunları aşmada her şeyi göze alabilecek bir cesarete sahip
olduğu gerçeğidir.

Kısacası bir rüyası var Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının; politikayı onu gerçekleştirmenin bir aracı
olarak görüyorlar... Gerçekleştirme yolundayken önlerine çıkan engellere veya çıkabilecek potansiyel
tehditlere karşı keskin tavırlılar.

Hedefe kilitleniyor ve amaç gerçekleşene kadar dur durak bilmiyor.
Ondan “Hazırlıklıyız” mesajını alanların sayısı çoğaldıkça, Ak Parti’nin oyları da artıyor.

TAYYİP ERDOĞAN ATATÜRK'E ÇOK BENZİYOR

CHP’liler mukayeseye kızıyorlar, biliyorum, ama Tayyip Erdoğan’ın bu yönüyle en fazla benzediği kişi
CHP’nin kendisiyle hep övünegeldiği kurucusudur: Mustafa Kemal Atatürk... Onun da vaktiyle
oturduğu koltuğun yeni sahibi olunca, artık 1. Cumhurbaşkanı’ndan “Aziz Atatürk” diye söz etmesi
Tayyip Erdoğan’ın, herhalde bilinçli bir tercih olmalı...

Halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak, Tayyip Erdoğan’ın, makamını, Türkiye için gördüğü
rüyanın bütününü hayata geçirmek için kullanacağından hiç kuşkum yok.

MAL MEYDANDA

Yazının başında, CHP’de fark ettiğim sorunun, ‘rüya eksikliği’ olabileceğine değinmiştim. Bu girişten
sonra fazla ayrıntıya dalmak herhalde gerekmez; mal meydanda: CHP’de söz sahibi olanlar, ülkeyi
yönetmeye tâlip olan CHP kadroları, pek çok olumlu özelliklere sahip olsalar bile, Türkiye için bir
‘rüya’ya sahip oldukları hissini dışarıya yansıtmıyorlar.

Nedir Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye için rüyası? Muharrem İnce’nin rüyası nedir? Onlarda, genel
geçer söylemler dışında ileriye dönük beklentileri içeren bir proje, aynı ufka beraberce yürüdükleri
görüntüsü veren bir kadro ve projeyi hayata geçirme yolunda dışa vurulan bir kararlılık emaresi
görülebiliyor mu?

Projeler, ancak bir başka projeyle, ona gönül vermiş bir kadroyla ve gözü dönmüşlüğe yakın bir
kararlılıkla alt edilebilir.
Bu kurultayda olmaz, belki bir sonrakinde...