BIST 9.080
DOLAR 32,37
EURO 34,96
ALTIN 2.325,45
HABER /  GÜNCEL

Fehmi Koru Kandil yolundan mı döndü Karayılan'a mektup iddiası

Fehmi Koru, Fırat Haber Ajansı yazarlarından Amed Dicle'nin kitabında kendisiyle ilgili yazılan iddialara yanıt verdi.

Abone ol

Fehmi Koru'nun adı Kürt yazar Amed Dicle'nin yeni kitabındaki iddialarla gündemde. Fırat Haber Ajansı yazarlarından Amed Dicle'nin yeni kitabındaki iddialara göre Fehmi Koru Kandil'e gitmek istedi hatta 'gidecekken geri döndü.' Kitaptaki bir diğer iddiası ise Koru'nun PKK elebaşlarından Murat Karayılan'a mektup yazdığı yönünde.

Amed Dicle'nin kitabında yazanları kendi adını taşıyan blogundaki köşesine taşıyan Fehmi Koru iddiaları yalanladı. İşte Fehmi Koru'nun "Kandil’e gidecekken döndüm mü? Karayılan’a mektup yazdım mı?" başlıklı yazısının detayları:

"Başlığa bakıp, “Bu da nereden çıktı, neden ben bunları daha önce duymadım” diye hayıflanmayın.

İddiaları daha önce duymadınız diye üzülmeyin, ben de yeni duydum. Daha doğrusu dün bir gazetenin internet sitesinde okudum. Gazete de iddiayı bir internet gazetesinden almış. O internet gazetesinin yazarı da Avrupa’da satışa çıkan bir kitaptan öğrendiklerini aktarıyor; aktardıkları arasında benim de adım geçiyor.

Fazla dolambaçlı, hatta anlaşılmaz mı oldu? Maalesef gerçeği de dolambaçlı ve anlaşılmaz.

En iyisi, anlaşılmazı biraz olsun anlaşılır kılmaya çalışmak.

AMED DİCLE TAKMA ADLI BİRİNİN KİTABI

Haberin girişinde şu bilgi var:

“Bu sefer ise PKK’ye yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı yazarlarından Amed Dicle’nin “2005- 2015 yılları arasındaki ‘Türkiye-PKK’ görüşmeleri” isimli kitabı çıktı. Avrupa’da satışa çıkan kitapta “Çözüm süreci”nde MİT’in, dönemin Başbakanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla PKK yöneticileri ile nasıl görüştüğü, kararların nasıl alındığı ve görüşmelerin nasıl bitirildiği anlatıldı. Görüşmelerde Oslo ve Kandil’deki görüşmelerin ayrıntıları yer aldı.”

Muhabirin özetlediği kitapta bu iddiaya uygun ayrıntılı bilgiler yer alıyor.

Verilen bilgilere inanalım mı?

Konu devletin ‘gizli’ tutmak istediği bir alanla ilgili olduğu için anlatılanlardan neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek zor. Kitabın yazarı elbette her verdiği ayrıntının ‘doğru’olduğuna inanmamızı istiyor.

Ancak ben sizleri özetini bugün muhtemelen bazı gazetelerde de okuyacağınız bu kitapta anlatılanlarla ilgili uyarmak istiyorum: İnanmayın.

İnanmayın, çünkü kitaptan aktarılan özette benimle ilgili bölüm bütünüyle uydurma. Eğer diğer bölümler de aynı türden savsaklamaları yansıtıyorsa, kitabı okumakla zamanınızı boşa harcamış olacaksınız.

Önce kitapta yer aldığı söylenen benim adımın geçtiği bölümü özetten aynen aktarayım isterseniz:

“FEHMİ KORU KANDİL’E GİTMEK İSTEDİ"

"Bu süreç zarfında Kürt tarafı Öcalan’a aktarılmak üzere yoğun toplantılar yapıyordu. Kamuoyu Oslo görüşmelerinden haberdar olmasa da tarafların yaptığı açıklamalar topluma umut veriyordu. Kandil’e gönderilen bazı gazetecilerle Murat Karayılan’ın görüşmelerinin medyada tartışılmasına zemin sunuldu. Hasan Cemal Kandil’e gidip döndükten sonra Çankaya Köşkü’nde Abdullah Gül ve devlet cenahına izlenimlerini aktardı. Bu süreçlerde Kandil’e gitmek isteyen bir gazeteci de Fehmi Koru’dur. Abdullah Gül’ün yakın arkadaşı Fehmi Koru, Kandil’e gitmek için Ankara’nın onayını alır. Ancak randevu günü Erbil’den Ankara’ya geri döner. Koru, Karayılan’a kısa bir mektup yazarak ‘Sözleştiğimiz gibi randevuma gelemiyorum. Tayyip Bey, acilen geri dönmemi istiyor. Randevuma gelemediğim için özür dilerim’ açıklamasında bulunuyor. (S. 115)”

Ne diyeyim, baştan sona hayali bir olay.

Kandil’e gitmek istediğim… Bunun için Ankara’da birilerinden onay aldığım… Görüşmek için Erbil’e gittiğim halde randevu günü âni bir tavırla vazgeçip Ankara’ya döndüğüm… Karayılan’a mektup yazdığım… Tayyip Bey’in âcilen dönmemi istediğini bildirdiğim…

Bunların hiçbiri doğru değil.

Hayatımda Erbil’e bir kez gittim. Vesile, Mehmet Emin Karamehmet ile Mehmet Sepilortaklığında faaliyet gösteren Genel Enerji’nin Kürt bölgesinde elde ettiği petrol çıkarma imtiyazının dünyaya duyurulması töreniydi. Onlarca gazeteci ile birlikte o törende bulundum. Gittik, Erbil’de bir gece kaldık, ertesi gün de ülkeye döndük. Bir an için olsun birlikte gittiğim gruptan ayrılmadım.