BIST 10.400
DOLAR 32,23
EURO 34,95
ALTIN 2.412,19
HABER /  GÜNCEL

Fatih Sultan Mehmet hristiyan mıydı?

Time Dergisi'nin türbanlı Mona Lisa tablosunu kapak yapmasının globalleşmenin bir sonucu olduğunu yazan Çetin Altan'dan kışkırtıcı bir iddia daha: Fatih hristiyandı...

Abone ol

Time Dergisi'nin türbanlı Mona Lisa tablosunu kapak yapmasının globalleşmenin doğal bir uzantısı olduğunu söyleyen Çetin Altan, bugünkü "Türbanlı Mona Lisa, silindir şapkalı Fatih Mehmet" yazısında kışkırtıcı bir iddiada daha bulundu:

- AÇIK denizlerde giden bir geminin, alt kamaralardaki yuvarlak lomboz deliğinden dışarı baktığınızda; sürekli olarak sadece denizi, hep aynı denizi görürsünüz; sanki hiçbir şey değişmiyormuş gibi...
Yeryüzünden gelip geçen insanoğluna da, eski koşullanmaların biçimlendirdiği pencerelerden baktığında; bayrakları, orduları, meclisleri, siyasal kadroları ve yöneticilerin kendi kendilerini öven tatavalarıyla, "ulus-devlet" modeli hiç değişmiyormuş gibi görünür.
***
İnsan ömrü en çok 30-35 bin gün... Çocukluğu, gençliği, sevi sevdası, geçinme sorunları ve yaşlılığıyla 30-35 bin günlük bir süre...
Kim kalkacak da 100 yıl öncesine bakacak, kim kalkacak da 100 yıl sonrasını merak edecek? Gün bugün, saat bu saat...
***
Peki, nasıl oldu da Time dergisi, türbanlı bir Mona Lisa tablosunu kapak yapma gereğini duydu 8 Şubat sayısında?
Derginin iddiasına göre Avrupa'da; İslamın, türbanlı kız ve kadınlarıyla su yüzüne çıkması; Batı'nın her dönemde "çağdaşlığı" temsil eden kimliğini rendelemeye ve tükürüklemeye başlamış.
Başkan Bush politikasının, terörün kaynağı olarak radikal İslamı gösterme taktiğinin paralelinde bir iddiaya benziyor Time'ınki de... "İslama fazla hoşgörü gösterirseniz kimliğiniz kaybolur" uyarısı...
***
Oysa küreselleşmenin bir sonucudur türbanlı kız ve kadınların Avrupa'da da cirit atması... Tıpkı sayıları 1.5 milyonu bulan Rus turistlerin, Antalya'da 15 bin tirajlı Rusça bir gazete çıkarmaları gibi...
"Onlar-Biz" ayrımlarının; "Hıristiyan-Müslüman" ayrımlarının; "İngiliz-Japon" ayrımlarının, "Türk-Yunan" ayrımlarının ufaktan ufaktan "Yeni bir dünya ve küresel tek bir ekonomi" potasında erimeye yöneleceği bir süreç başlamada...
***
Karısı Türk, kocası Alman; yahut Amerikalı; yahut İngiliz olan; yahut kocası Türk, karısı Alman; yahut Amerikalı; yahut İngiliz olan, hiç kimse yok mu tanıdıklarımız arasında?
Bir yandan süredursun ırklar ve dinler ayrımını aşan evlilikler; kendi ırk ve kendi inançlarına dört elle yapışıp, başka ırk ve inançları da düşman gibi gösterme ötesinde, "politik bir kimlik" yaratamayanlar; büsbütün tepinmeye girişmiş görünüyorlar hızlanan küreselleşme önünde...
Hızlanan değişim ve değişime karşı çıkma sonucu; birkaç milyon insan daha öleceğe benzer özellikle İslam dünyalarında...
***
Bizim Türkiye'ye gelince...
Bendenize sorarsanız Türkiye'nin en çok ihtiyacı şimdi, geniş ufuklu bilimcilere, sanatçılara, mizahçılara...
Geniş ufuklu olmak demek; önemli ama değersiz pozör ve tatavacılar tarafından kutsallaştırılmış "tabu ve dogma"ların çarmıhına, temennah etmekten kurtulmuş olmak demektir.
***
Örneğin Fatih Sultan Mehmet'in Hıristiyan olduğunu açıklayan ünlü gazelindeki son beyiti bir kez daha hatırlatalım:
Bir frengi kâfir olduğun bilürdi Avniya
(Avniya -Fatih'in mahlası- bilirdi senin bir kâfir Hıristiyan olduğunu)
Belde zünnarini boynunda çelipayı gören
(Belinde keşiş kuşağını, boynunda haçını gören)
***
Böyle tarihsel ve çarpıcı bir belgeyi görmezlikten gelmenin yararı kime?
Mizahçılar da, Venedikli ünlü ressam Gentile Bellini'nin, Fatih Mehmet portresinin üstüne bir silindir şapka oturtsalar ve bizde AB ile bütünleşmenin Fatih'le başladığını; ama "evrensel değerler" düzeyinden korkan çapsız despotlar tarafından engellendiğini çizimleseler...
***
Silindir şapkalı Fatih portresi, Brüksel'deki NATO zirvesinde 8 dakikalık Erdoğan-Bush görüşmesiyle de, üst üste cuk otururdu...
Başkan Bush'un, Başbakan Tayyip Bey'e, oğlunu sorması bir rastlantı mı, sanıyorsunuz?
Bilmiyor muydu Tayyip Bey'in oğlunun, ABD'de Dünya Bankası'nda çalıştığını?
Biliyordu ve 8 dakikalık karşılaşmada kasten onu soruyordu.
"Siz bir yandan Amerika'ya karşı atıp tutarken, bir yandan da oğlunuzun Amerika'da çalışmasını yeğliyorsunuz" demeye getiriyordu...
***
Silindir şapkalı Fatih portresi, silindir şapkalı Cumhuriyet'i de çağrıştırdığında...
Bir yandan "Türk'e Türk propagandası"yla makam sahibi olanların; bir yandan da gerek çocuklarının eğitimi, gerekse kendilerinin sağlığı konusunda hemen Türkiye dışına köprü kurdukları gelmez mi akla?
Çiftliğin başına geçenlerin yaşamı ve çiftlikte yaşayan koyunların güdümü...
***
Koyunların güdümünü kolaylaştıran "tabu" ve "dogma"ların kutsallığını kollayalım, ama parmaklamayalım arkadaşlar...
"Yaşam kalitesi" ve "kirlenmiş"lik açısından, hangi düzeylere düşülmüş olduğunu çok da çınlatmayalım arkadaşlar...
Övünelim arkadaşlar; madem mesleklerimizle, Nobel ödüllerimizle, hayata geçirdiğimiz teknolojik buluşlarla övünemiyoruz; hiç değilse ırkımızla övünelim, dinimizle övünelim arkadaşlar...
***
Türbanlı Mona Lisa'dan 550 yıl önce, silindir şapkalı Fatih Mehmet'i de bizim montajladığımız sütrelenince; düşünür düşünür dururuz AB üyesi oluncaya dek, kim bilir daha ne tür çalkantılardan geçileceğini...
***
Enseyi karartmayın. Gaddarlar, saflar ve kafasızlar yanında; zindanlara atılmış, yapıtları toplatılmış, anasına avradına sövülmüş az yazar, az sanatçı çıkarmadı Türkiye de...
Torunlarınızın torunları, sabah kahvaltısını İstanbul'da yapacak, öğle yemeğini Sidney'de, akşam yemeğini Kanarya Adaları'nda yiyecekler...
Tarihi saydamlaştıran ve geçmişten çok geleceği sevenler, daha zengin yaşarlar günlerini...

Yazar: Çetin Altan
Kaynak: www.milliyet.com.tr