BIST 10.046
DOLAR 32,30
EURO 34,69
ALTIN 2.409,65
HABER /  GÜNCEL

Eski istihbaratçıdan sarsıcı senaryo

Prof. Dr. Mahir Kaynak'tan 11 Eylül saldırıları ve Türkiye tarihinde unutulmaz acılarla dolu 12 Eylül askeri darbesine ilişkin ilginç analiz

Abone ol

Eski istihbaratçı Mahir Kaynak 11 Eylül'de ikiz kulelere yönelik El Kaide saldırısı ve Türkiye'de 12 Eylül 1980 askeri darbesiyle ilgili çok tartışılacak bir ropörtaja imza attı:

"Türkiye'de 12 Eylül darbesinin neden yapıldığını hemen herkes biliyordu, Kenan Evren hariç! Amerikalılar Türkiye'de Demirel'i devirdiler, darbe gerçekleşti ve böylece Özal'la küresel sermayenin kapıları sonuna kadar açılmış oldu...

11 Eylül ise tam tersine tüm dünyada küresel sermayenin tasfiyesi için yapıldı! Her ikisini de yapan ABD'ydi!"

Eski istihbaratçı Prof. Dr. Mahir Kaynak, Türkiye'nin tarihi dönüm noktası 12 Eylül ihtilali ve ABD politikalarında yeni  bir çığır açan 11 Eylül saldırılarına çarpıcı yorumlar getirdi. Vatan gazetesine ropörtaj veren Prof. Kaynak, İkiz Kuleler saldırısının ardında da ABD olduğunu öne sürdü:

 ABD VE RUSYA TÜRKİYE'YE YARDIM EDECEK!
Türkiye, AK Parti iktidara geldikten sonra küresel sermayeye kapılarını açtı. Özelleştirmeler de yapıldı. Dışarıdan yabancı sermaye geldi. Ama onun dışında bizim de dış borçlarımız büyük ölçüde arttı. Sıkıntı yaratan cari açık da bunun sonucuydu. Şimdi Türkiye’de de bu cari açık problemi için uğraşılıyor. İşte burada Amerika ve Rusya Türkiye’ye yardım edecek. Rusya enerji açısından bağlı olduğumuz bir ülke, bizi sıkıştırmayacak ve Arap sermayesi giden küresel sermayenin yerini dolduracak. Bakın, şimdi Körfez ülkeleriyle ekonomik ilişkiler kurmaya çalışıyoruz. Küresel sermaye Türkiye’yi terk ederse ani bir krizle karşılaşmamak için o sermaye kullanılacak ve yavaş yavaş da cari açık kapatılacak

"Bu eylemin arkasında ulus devlet olduğunu ve küresel sermayeyi temsil eden İkiz Kulelere hücum edildiğini düşündüm. Amerika’daki finans şirketlerinin iflas etmesiyle küresel bazda bir ekonomik kriz ortaya çıktı. Peki bunların iflası kimin kaybettiği anlamına gelirdi? Yani bir petrol şirketi, bir uçak şirketi kaybeder mi? Hayır! Oraya para yatıran insanların parası gitti, yok oldu. Bu, küresel sermayenin kaybıydı.

"KÜRESEL SERMAYE TASFİYE EDİLECEK, ULUS DEVLETLER ÖNE ÇIKACAK"

Buna karşılık Amerika yeni bir fon oluşturdu. Petrolden gelen gelirlerle küresel sermayeye bir alternatif yarattı. “Para ihtiyacı olursa sarf ederim” diye. Çünkü hem içeride hem dışarıda petrol gelirlerini kendisi kontrol ediyordu. Bakın, Sovyetler Birliği sıkıntıya düştükten sonra petrol fiyatlarında ani bir artış yaşandı. Fiyatlar çok yükseldi. Ve bu yükseliş Rusya’nın ekonomik problemlerini çözmesinde çok yardımcı oldu. Onun dışında Arap ülkelerinde bir para birikti ve bu para ABD’nin kontrolü altına girdi. O sırada da küresel sermayenin yönetim merkezi Londra’ya taşındı. Ve buradan yönetmeye başladılar ekonomiyi. Biliyorsunuz daha önce küresel sermaye sadece Rusya’yı ele geçirmekle kalmadı, birçok yerde de renkli devrimler yaptı. Turuncu devrim ve benzeri gibi. Ama şu anda onların da tasfiye edildiğini görüyoruz. Onlar da geriye döndü. Bu son ekonomik krizle, küresel sermaye büyük ölçüde kaybetti. Sonunda tamamen tasfiye edileceklerini zannediyorum"

ABD'NİN 'BİZİM ÇOCUKLAR'I TSK'YDI

Prof. Kaynak, 12 Eylül öncesinde Türkiye'deki solcuların da siyaseti okuyamadığını ve aslında milli bir politika izleyen Süleyman Demirel'e karşı muhalefet yaparak, ABD'nin desteklediği güçlerin iktidara gelmesine zemin hazırladıklarını iddia etti:

"Biz de geçmişte bir sürü çelişkiyi yaşadık. Dedik ki, "Demirel Amerika tarafından

 TÜRKİYE'NİN DARBE GÜNLÜĞÜ
Türkiye, 12 Eylül saat 03.00'de tank sesleriyle karanlık bir döneme uyandı...
Ayrıntılar için TIKLAYIN...

getirilmiştir. Morrison Süleyman'dır!" Biliyorsunuz, Morrison Knudsen mühendislik firmasında çalıştığı için, Demirel'i eleştiren çevreler 60'lı yıllarda kendisinden bu sıfatla bahsediyordu. Ama sonra ne oldu? 1970'li yıllarda CIA'in Türkiye şefi Paul Henze, 12 Eylül darbesini Başkan Jimmy Carter'a "Bizim çocuklar başardı!" diye haber verdi. Kastettiği çocuklar darbeyi yapan generallerdi. Yani Amerikalılar Demirel'i devirdiler!

Amerika, Amerika'yı mı devirdi diyeceğiz şimdi?
Aslında bunlar çok tutarlı politikalardır. Demirel'in yerine Özal geldi. Çünkü 12 Eylül darbesinin asıl amacı Özal gibi birini getirmekti. Özal, Türkiye'yi dünyaya açtı. Dünyayla ekonomik olarak bütünleştik, değil mi? Yani küresel sermaye Türkiye'ye ilk adımını o zaman attı. Bu planlar 31 yıl önce yapılmıştı.

KAPİTALİZMİN ÖNÜNÜ SOLCULAR AÇTILAR

Demirel'in ekonomi politikası farklıydı. O ithal ikâmeciydi. Yani dışarıdan ithalat yerine, içeride üretim politikası güdüyordu. Türkiye'nin dış borcu hemen hemen hiç yoktu. Çok düşüktü. Bu anlamda dünyanın en bağımsız ülkelerinden biriydi Türkiye. Ama solcular dediler ki, 'Demirel'den kurtaracağız Türkiye'yi ve bağımsız yapacağız' Ve ne oldu? Özal'ı getirdiler! Küresel sermayenin önünü açtılar. Ama solcular bu olanı bitenin farkında değillerdi. Olayı analiz edemiyorlardı. Genç solcular alet olarak kullanıldı, diğerleri de öyle. Bilgisizdiler"