BIST 10.345
DOLAR 32,22
EURO 34,77
ALTIN 2.461,93
HABER /  DÜNYA

Esad'ın takası Suriyeli askerleri yıkmış

Özgür Suriye Ordusuna esir düşen askerler, kendileri için talep edilen takasa verilen olumsuz cevap nedeniyle muhaliflerin yanında yaşıyor.

Abone ol

İNTERNET HABER - Çatışmalar sırasında yaralı olarak esir düşen, muhalifler tarafından tedavisi yapılan, ihtiyaçları karşılanan rejim askerlerinden Ahmed, "Esed, bir İranlı asker için muhaliflerle takas yaptı ve 2 bin 130 kişiyi serbest bıraktı, fakat bana sahip çıkmadı" diye konuştu.

Suriye'de rejim birliklerinden kimi kendi isteğiyle ayrılan, kimi çatışmalar sırasında Özgür Suriye Ordusuna esir düşen askerler, kendileri için talep edilen takasa verilen olumsuz cevap nedeniyle, esaret hayatından uzakta, muhaliflerin yanında, onların koruması altında yaşıyor.

Suriye'deki iç savaş her geçen gün şiddetini arttırıken, rejim birliklerinin yanında yer alan askerlerin de ordudan kaçışı devam ediyor. Kendi isteğiyle kaçanların yanı sıra, çatışmalarda yaralı olarak esir düşen askerler, ölüm korkusuyla geldikleri muhaliflerin yanında, beklediklerinin aksine tüm ihtiyaçları karşılanarak rahat bir şekilde kalıyor.

Yıllarca savaştıkları rejimin yanında kendilerine anlatılanlardan farklı bir muameleyle karşılaştıklarını söyleyen askerler en büyük pişmanlıklarının bilmeden girdikleri savaşta kendi halklarını öldürüp, zulmetmek olduğunu belirtiyor. Orduda kendilerine sadece devlet televizyonu izletilerek gerçekleri görmelerinin engellendiğini ifade eden askerler, esir düştükten sonra ülkelerindeki savaşın gerçek yüzünü öğreniyor.

MUHALİFLERDEN ESİR ASKERE TEDAVİ

Geçtiğimiz yıl İdlib'te çatışmalar sırasında yaralı olarak esir düşen Heysem Ahmed, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Esed için kendi vatandaşlarına karşı silah tuttuğuna bin pişman olduğunu söyledi. Esir düştüğünde ordusunun kendine sahip çıkmadığını, ölüme terk ettiğini belirten Ahmed, şunları anlattı:

"Olaylar başlamadan önce askerdim. Olaylar başladıktan sonra bize sürekli devlet kanallarının haberlerini gösteriyorlardı. Sürekli, dışardan gelen insanların, halkımızı katlettiğini söylüyorlardı. İdlib'te çatışmalar sırasında vuruldum ve esir düştüm. İlk başta onlardan çok korktum, çünkü bize sürekli bunların ne kadar acımasız olduğu anlatıldı. O kadar korkmuştum ki esir düştüğümde beni keseceklerini düşünüyordum.  Ama beni yakaladıklarında 'nerelisin, kimdensin' diye sormadılar ama asker olduğumu biliyorlardı. İlk olarak kendi doktorlarına götürüp tedavimi yaptılar, ilaçlar verdiler." 

Esir düştükten sonra muhaliflerin çok farklı olduğunu ve gerçekten ülkesi için savaştığını anladığını belirten Ahmed, onların yanında her ihtiyacı karşılanarak rahatça ve huzur içerisinde kalabildiğini kaydetti.

Muhaliflerin aileleriyle görüşmeleri konusunda yardımcı da olduklarını vurgulayan Ahmed, şöyle devam etti:

"Özgür Suriye Ordusu askerleri ne yerse burada benim gibi olan Esed askerlerine de aynısından veriyorlar. Ordumda dahi böyle muamele görmedim. En çok zoruma giden ise Esed'in benim teslim edilmem karşısında muhaliflerin istediği kişiyi takas etmemesi. Orduma bu kadar hizmet ettim ama bir İranlı kadar olamadım. Esed, bir İranlı asker için muhaliflerle takas yaptı ve 2 bin 130 kişiyi serbest bıraktı, fakat bana sahip çıkmadı.  Benim karşılığımda sadece bir kişiyi istediler ama vermedi, onlara 'ne yapmak istiyorsanız yapsın' dediler."

ORDUDAN KAÇMAK İHANETTİ

Ordudayken korktuğu için kaçmayı düşünmediğini belirten Ahmed, kendilerine sürekli kaçmaları halinde bunun bir ihanet sayılacağını, idam edileceklerinin hatta ailelerine dahi zarar verileceğinin söylendiğini kaydetti. Ordudan biri öldüğünde rejimin onlara dahi sahip çıkmadığını ifade eden Ahmed, "Öyle şeylere sahit oldum ki hayatını kaybeden Esed askerlerini dahi ÖSO defnetti. Rejim, cenazeleri almak bile istemedi. Ölü askerlerimize bile muhalifler sahip çıktı" diye konuştu.

Esir düştükten sonra bile muhalfilerin kendisini yaşatmaya çalıştığını, gerekli tedavilerini yaptırdığını belirten Ahmed, Esed rejiminin ise bir süre hapsedildiği binayı helikopterle bombaladığını, enkazdan çıkaranların da ÖSO olduğunu kaydetti.

Ahmed, rejimin yanında yer alan askerlere de çağrıda bulunarak kendilerine sahip çıkmayan ve herşeyi yanlış gösteren ordudan bir an önce ayrılmaları tavsiyesinde bulundu.

Kendi isteğiyle ÖSO'ya teslim olan askerlerden Münir Milhem ise orduda kandırıldıklarını, anlatılanın aksine çatıştığı kişilerin kendi halkları olduğunu geç de olsa öğrendiklerini söyledi.

Devlet televizyonunun sürekli yalan yanlış haberler yaptığını ifade eden Milhem, "Yıllarca Esed'in yayında savaştım, ailem hala onun arkasında. Ama gerçekleri görünce muhaliflerin safına geçtim. İnsanların evlerini, yurtlarını bırakıp kaçtıklarını bilmiyordum. Ama ordudan ayrıldıktan sonra insanlarımızın topraklarını bırakıp çadırlarda yaşadıklarını gördüm. Onların o halini görünce yaptıklarıma bin pişman oldum" diye konuştu.