BIST 10.046
DOLAR 32,44
EURO 34,62
ALTIN 2.383,40
HABER /  DÜNYA

Erken seçim olacak mı ?

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bizim iddiamız erken seçim değildir. önümüzdeki seçimlerin şartları Türkiye’de en güzel şekilde cereyan ...

Abone ol

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, "Bizim iddiamız erken seçim değildir. önümüzdeki seçimlerin şartları Türkiye’de en güzel şekilde cereyan edecektir" dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, TRT Genel Müdürlüğü’nde basın mensuplarıyla kahvaltılı basın toplantısında biraraya geldi. Arınç, siyasi istikrarı yıpratmaya yönelik birtakım çabaların olduğuna işaret ederek, "Son zamanlarda siyasi istikrarı yıpratmaya yönelik, Sayın Başbakanı yıpratmaya yönelik birtakım çabaların olduğu kesin. Muhalefet, legal yollardan hükümeti yıpratabilirler. Geçmişte bu tür olaylar yaşansaydı orada hükümet kalmazdı, çünkü çok kırılgan bir yapı vardı. Siyaset dışı kurumlar parlamentoya ve hükümete kolaylıkla müdahale ediyordu. Türkiye, vesayetlerin, müdahalelerin, sivil asker ilişkilerinin, demokratik bir ülkede olması gerektiği gibi yeniden kurulduğu, darbelerin geri dönülmez şekilde yok olduğu bir dönem yaşıyor" dedi.
2014 yılının AK Parti hükümeti bakımından yeniden bir başarı yılı olacağına inandığını belirten Arınç, "Sancılar, birtakım olaylar hiç beklenmedik şekilde ortaya çıkabilir. Bunlar bir sınamadır. Bugünkü rakamlarla sandığa gidildiğinde yeniden güven tazelenmesi olacağına inanıyorum" diye konuştu.
Ergenekon ve Balyoz Davaları’yla ilgili Genelkurmay Başkanlığı’nın yaptığı başvurunun hatırlatılması üzerine Arınç, "Devam eden davalar konusunda yargılamanın iadesi söz konusu değildir. Delil getirmek serbesttir.dava bitene kadar, sanık, şüpheli veya avukatı şuna da bakılsın derse mahkeme buna bakar ama bu yargılama sürecini kesmez. Bir genel af veya af beklentisi içinde hiçkimseolmasın.Af kelimesi çok tehlikeli bir kelime. Bunu parlamentodan biri konuşursa olumlu veya olumsuz bir beklenti oluşur. Sayın Başbakanımız şu veya bu hükümlüler için af konusunu getirmeyiz. Meclisin bir affı nasıl çıkaracağı nitelikle çoğunluğa bağlanmıştır. Hükümet olarak bizim böyle bir düşüncemiz yok" ifadelerini kullandı.
Başvurunun içeriği ile ilgili bilginin olmadığını anlatan Arınç, "Genelkurmay Başkanımızın silahlı kuvvetler mensubu, bu büyük bir ailedir. Yargılanan kişilerin aileleri, çocukları vardır. Bunun gerektiğince değerlendirilmesi gerekir. Ya bu iddiaları değerlendirdikten sonra bu konuda yapılacak birşey yoktur’ diyebilir. Biz yargının adil yargılaması geçmişten beri istiyoruz. Uzun tutukluluk sürelerinde, tahliyelerin başlaması gerektiğini düşünüyorum" dedi. Arınç, tahliyelerin mutlaka bir an önce yapılması gerektiğine dikkati çekti.
Hatay’da yakalanan TIR’lara ilişkin bir soru üzerine Arınç, "Herşeyi 17 Aralık’ta yaşanan olaylarla irtibatlı görmeyelim. ama zannediyorum bu bir süre devam edecek. O bölgede dikkat çekici olaylar gemişten bu yana yaşanıyor. Suriye’deki insanların barınma ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Suriye’nin kuzeyinde yaşanan olaylar malum. Bir TIR’ın şüpheli olması nedeniyle durdurulmuş, MİT mensupları bu olaya müdahale etmeyin demiş. Valiliğee resmi bir yazı göndermek suretiyle bunu teyit etmiş. Orada bir tutanak tutulmuş. MİT Kanunu’nunda belli hükümler var. Şüphesiz, bütün bu dedikodular İçişleri Bakanı tarafından nasıl karşılandığı önemlidir. Dün, açıklama üzerine açıklama yapan CHP’li milletvekillerini dinledim üzüldüm. Çünkü bunlar taraflı insanlardır. onların Esad’la özel duygusal bağlarının olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla onların sözlerine itibar etmek durumunda değiliz. bu yardımların Suriye’deki belli gruplara gittiğini söylüyoruz. kış şartlarına girdiğimizden dolayı Suriye’ye yardım başlayacak" ifadelerini kullandı.

TRT’DEKİ FİŞLEME İDDİALARI
Arınç, TRT’de fişleme yapıldığı iddialarına ilişkin, "Böyle bir fişlemenin kesinlikle doğru olmadığını düşünüyorum. Bizim hükümetimiz, tüm mensuplarımız zamanında fişlenmiştir. Çocuklarımıza, ailemize varıncaya kadar. Pek çok insan düşünceleri bakımından geçmişte fişlenmiştir. Bunu yapanlar utanmıştır, o zamanın şartları içinde bunu yapanlar yargı önünde hesap vermiştir. Hükümet olarak bunun mağduru olduğumuz için, siyasi görüşünü içine alacak bir fişleme yapmadık bunu ahlak dışı sayarız. Bütün bu konudaki fişlemeler geçmiş dönemlerde yapılmıştır. Kendisini devlet içinde devlet olarak görenler tarafından yapılmıştır. Biz, bu fişlemelerden yana hiçbir zaman olmadık. Bunu kendimize inkar sayarız" ifadelerini kullandı.

"HAK KAYBINA UĞRAMIŞ PERSONEL VARSA ONLAR İÇİN YARGI YOLU VAR"
Görev değişikleri ve yer değiştirilmesi konusunda yapılan bazı işlemlerin olduğunu anlatan Arınç, "Meclise gelen bir daha Sivas’ın öte yanına gitmiyor. Meclis’e gelmek bir ayrıcalıksa, bunu herkes için düşünmek lazım. ’Siz gideceksiniz, yerinize yeni arkadaşlar gelecek’ dedim. Kendi korumalarım da dahil.Yine bizim korumalarımız da dahil şark hizmeti gelenlerin hepsini gönderdiler. Buna benzer zamanı gelmiş olanları bu kapsam içine sokarsanız haksızlık yapmış olursunuz. Yerlerinden alınan, hak kaybına uğramış personel varsa onlar için yargı yolu var. Her kurumda buna benzer bir kıyımın olduğunu söylemek doğru değil" dedi. ’Bunların cemaatle ilişkisi vardır’ demenin büyük bir haksızlık ve yanlışlık olduğunu söyleyen Arınç, Ahmet Böken’in tedbiren bulunduğu görevden alınmasını bir haksızlık olarak görmediğine işaret etti.
Bir gazetecinin, "Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Reza Zarrab’la Bakanlığı döneminde Umre’ye ziyaret gerçekleştirmesi bazı basın yayın organlarına yansıdı. Neler söyleyeceksiniz" sorusuna Arınç, "Bu Sayın Çağlayan’ı doğrudan ilgilendiren bir konu. Onun dışında fikir beyan etmem doğru değil. O iş adamı bir başkası olsaydı böyle bir başlık o gazetenin önüne gelmezdi. Söz konusu Rıza Sarraf ve Sayın Çağlayan olunca son yaşadığımız olaylara denk düştüğünü gazete değerlendirmiş olmalı" cevabını verdi.

İSRAİL VE TÜRKİYE ARASINDAKİ İLİŞKİ
İsrail ve Türkiye arasındaki ilişkiye ilişkin değerlendirmede bulunan Arınç, "Bizim yapacağımız iş bir uluslararası sözleşme ve bunun Meclis tarafından uygun bulunmasıdır. Ben tazminat görüşmelerin başarıyla sonuçlanmasını istiyorum. 9 yurttaşımız, kardeşimiz şehit oldu. Maddi ve manevi zarar gördük. Açılan davalar var, bunlar devam ediyor. Yargı süreci de devam ediyor. Top onların ayağında, onlar kabul ederse böyle bir sözleşmeyi imzalayacak noktaya geliriz. Henüz böyle bir noktada değiliz" diye konuştu.
Bir soru üzerine Arınç, "Bazı olaylar devlet veya bürokrasi içinde bazı kişilerin görevlerini kötüye kullandığını gösteriyor. Bunların sayısı çok şükür ki az. Bazı olayların Türkiye’yi içeride ve dışarıda zor durumda bırakmak amacıyla hareket ettiklerini gösteriyor. Küçük grupların böyle eylem yapmasını hiçbir devlet faaliyet alanı olarak göremez. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2-3 sene önce TBMM’de yaptığı konuşmayı hatırlıyorum, ’devletin iki yüzü olmaz, bir yüzü olur o da hukuktur ’demişti. Herkesin kendi yetki ve sorumluluğunu bilmesi lazım. Paralel yapı veya devlet içindeki çeteler çok konuşulduğu için bir güce sahipse aslolan bizim ve bizden sonra gelen hükümetlerin onlarla mücadele etmesidir. Bunlar hukuk içinde yapılacaktır. Belli yerlere bağlılıklarını devletin kanunlarının üstünde tutan anlayışla haksız işlemler yapılıyorsa bunların hukuk çizgisine çekilmesi gerekir" dedi.

"BİZİM İDDİAMIZ ’ERKEN SEÇİM’ DEĞİLDİR"
Erken seçim olacağı yönündeki iddialara ilişkin değerlendirmede bulunan Arınç, "Cesaretsiz davranan hangi siyasi parti erken seçim isteyebilir. Bizim iddiamız erken seçim değildir. önümüzdeki seçimlerin şartları Türkiye’de en güzel şekilde cereyan edecektir" şeklinde konuştu.
Kuzey Irak’la olan ilişkilerin olumlu olduğunun herkes tarafından bilindiğine işaret eden Arınç, "Bizim merkezle de işbirliğimizin böyle bir çalışma için de uygun olması gerekir. Nakille ilgili veya Türkiye’nin kazancıyla ilgili Kuzey Irak’ın menfaatleri olabilir. Oradan bazı bakanlar geldiler, Başbakan Maliki’nin Türkiye’ye gelmesi söz konudur. Irak’ta yaşanan terör olaylarından dolayı endişemiz var. Enerji konusundaki mutabakat gerçeğe dönüşüyor. Ülkelerin karşılıklı olarak ilgilendiren konularda herşeyi dışarıda konuşmak bu ilişkileri zedeleyebilir" ifadelerini kullandı.
(İHA)