BIST 10.644
DOLAR 32,22
EURO 35,02
ALTIN 2.508,65
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan'dan ortaklık vurgusu

Başbakan Erdoğan ABD gezisini tamamlayarak yurda döndü. Erdoğan basın toplantısında yine "stratejik ortaklık" vurgusu yaptı. Kıbrıs konusunda da umutluydu.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ABD arasında çok boyutlu, denenmiş ve her geçen gün derinleşerek güçlenen ilişkilerin, geleceğe açık bir vizyon, içten bir diyalog,ve karşılıklı saygı ve gerçekçi bir bakış açısıyla ilerlediğini belirterek, ilişkilerin paylaşılmış siyasi değerlere ve stratejik ortaklığa dayandığını söyledi. Erdoğan, ''Bu nedenle, ilişkilerimiz etrafında yapılmış olan ve yapılan spekülasyonların bu ilişkilerin oturduğu sağlam zeminin yanında spekülasyon olmaktan öteye gitmeyeceği, çok açık ve net olarak Sayın Başkan'ın ve benim basına yapmış olduğumu açıklamalarda ortaya çıkmıştır. Bunun dışı tamamiyle spekülasyondur'' dedi. ABD'ye yaptığı çalışma ziyaretini tamamlayarak yurda dönen Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, ABD Başkanı George Bush, Başkan Yardımcısı Dick Cheney ve Kongre üyeleriyle birçok konuyu görüştüklerini söyledi. Kanaat önderleriyle bir araya geldiğini, belli başlı medya kuruluşlarına mülakatlar verdiğini, işadamlarıyla görüştüğünü anımsatan Erdoğan, Türkiye'ye yönelik düşünce ve yatırımlar konusunu en yüksek tonda değerlendirme fırsatını bulduklarını kaydetti. Erdoğan, şöyle devam etti: ''Türkiye ve ABD arasında çok boyutlu, denenmiş ve her geçen gün derinleşerek güçlenen ilişkiler, geleceğe açık bir vizyon, içten bir diyalog, karşılıklı saygı ve gerçekçi bir bakış açısıyla ilerlemektedir. İlişkilerimiz paylaşılmış siyasi değerlere ve stratejik bir ortaklığa dayanmaktadır. Bu nedenle, ilişkilerimiz etrafında yapılmış olan ve yapılan spekülasyonların bu ilişkilerin oturduğu sağlam zeminin yanında spekülasyon olmaktan öteye gitmeyeceği, çok açık ve net olarak Sayın Başkan'ın ve benim basına yapmış olduğumuz açıklamalarda ortaya çıkmıştır. Bunun dışı tamamiyle spekülasyondur.'' ANNAN İLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLACAĞIZ Erdoğan, ABD ziyaretinin çok önemli bir boyutunu da BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile yaptığı görüşmenin oluşturduğunu ifade ederek, Annan ile başta Kıbrıs ve Irak olmak üzere, uluslararası meseleleri ve BM'yi ilgilendiren konuları değerlendirdiklerini kaydetti. Erdoğan, şunları söyledi: ''Bir kere daha Kıbrıs konusunda BM Genel Sekreteri'nin çabalarıyla kalıcı bir çözüme varılması yönündeki niyet ve iradeyi vurguladık, kendilerinin de buna olumlu yaklaşımını özellikle gördük. Biz Kıbrıs'ta adil, kapsamlı, kalıcı bir çözümün peşinde olduğumuzu yine vurguluyoruz. KKTC'ye uygulanan haksız tecrit ve izolasyonun kaldırılmasını istedik, istiyoruz. Kaldı ki 28 Mayıs Raporu'nda da Sayın Annan zaten bunları vurgulamıştır. Bu politikamızda BM Genel Sekreteri ile işbirliği içerisinde olacağız. Görüşmelerimiz sonunda Sayın Annan ile müşterek tespitlerimizi beraberce yapmış olduğumuz basın toplantısında ifade ettik. Değerlendirmelerimiz devam edecektir. Bu görüşmeden de memnuniyet içerisinde ayrıldığımızı söyleyebilirim.'' Başbakan Erdoğan, BM'nin yeniden bir reform çalışması yaptığını anımsatarak, ''Buna yönelik görüşlerimizi kendilerine ifade ettik'' dedi. Erdoğan, şöyle konuştu: ''ABD ziyaretimizin bu ülkeyle ilişkileri daha da üst düzeylere çıkarmak bakımından zamanlı ve işlevsel olduğunu gördük. Paylaştığımız ortak vizyonu kuvveden fiile geçirmek için, özellikle daha dinamik bir sürece, çalışma içerisine girecek olmamızın önemini biliyoruz. Bu ziyaretle sağlanan pozitif enerjimizi somut işbirliği kalemlerine dönüştürerek, bir dönemi birlikte başlatmış olacağız. Ben bu dönemin her iki ülke için olumlu neticeler vereceğine olan inancımı vurgulamak istiyorum. Gerek Türkiye'nin ekonomik, gerek siyasi, gerek kültürel münasebetleri açısından atılan adımların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.'' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye ve Lübnan konusunda kendisinin ve ABD Başkanı George Bush'un açıklamaları dışında söylenenlerin ''lafı güzaf ve tamamiyle uydurma'' olduğunu belirtti. Spekülatif değerlendirmelerden artık kurtulmak gerektiğini ifade eden Erdoğan, ''Bunlardan aslında ülkeler, ülke yönetimleri rahatsız. Hele hele biz Türkiye olarak çok daha farklı bir yere bu işi oturtmalıyız. Seversin veya sevmezsin, başkanından memnun olursun veya olmazsın bunlar ayrı mesele, ama ülkemizin ortak değerleri etrafında, menfaatleri etrafında bütünleşmesi çok anlamlı, önemli'' diye konuştu. ABD'ye yaptığı çalışma ziyaretini tamamlayarak yurda dönen Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Erdoğan, bir gazetecinin, ''DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar gezinizle ilgili olarak 'Geziden geriye bir at sineği kaldı' değerlendirmesini yaptı. Bu konu Türkiye'de spekülasyon konusu oldu. Böyle bir olay yaşandı mı'' sorusuna, ''At sineği Sayın Ağar'ın aklında kaldıysa o da bir kardır'' karşılığını verdi. Suriye konusunda ABD Başkanı Bush ile görüş ayrılığı yaşandığına ilişkin değerlendirmelerin anımsatılması üzerine de Erdoğan, şunları söyledi: ''Bence medya artık söylenenlerin değerlendirmesini yapsa çok daha isabetli olur. ABD Başkanı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı açıklama yapıyor, bizim açıklamalarımız bir kenara konuluyor, medyada bunun dışında, nerede söylenmiş, nerede konuşulmuş belli olmayan şeyler anlatılıyor. Söylenenler, yazılanlar, çizilenler alakasız şeyler. Suriye, Lübnan... Bunlarla ilgili ne söylediysem odur. Sayın Başkan ne söylediyse odur. Bunun dışında söylenenler lafı güzaftır. Tamamıyla uydurmadır.'' GENİŞ ORTADOĞU VE KUZEY AFRİKA İNİSİYATİFİ Erdoğan, bir gazetecinin ''Yeni bir dönem başladığını söylediniz. Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında Türkiye'ye biçilen rol nedir? Türkiye model ülke mi, örnek ülke mi olacak'' sorusunu da Erdoğan şöyle yanıtladı: ''Biz Büyük Ortadoğu Projesi'ne bu seyahatte başlamadık ki. Biliyorsunuz adı değişti. Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika İnisiyatifi olarak belirlendi. Bunun içerisinde Türkiye, İtalya ve Yemen eş başkan olarak çalışmaya başladık. Bu çalışmanın neticesidir ki, Ürdün, Suriye, inşallah yakın bir zamanda Lübnan seyahatim var, Fas, Tunus'a gidiyorum. Aynı şekilde Abdullah Bey Körfez ülkelerini dolaşıyor. Tüm bu turlarımız karşılıklı olarak devam edecek. Bunların neticesinde özellikle şu başlıklar hassasiyet kazanıyor, bunlar; demokrasi, terörle ortak mücadele, güvenlik, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve özgürlükler konusunda Ortadoğu coğrafyasında, Kuzey Afrika'da farklı bir dönemi çok daha anlamlı bir şekilde yakalayalım. Yılların getirdiği, on yılların getirdiği alışkanlıklar var. Bunları kolay kolay yeniden yapılandırmak mümkün değil, ama görüşerek, konuşarak, müzakere ederek bir yerlere varacağımıza inanıyoruz. Artık dönem düşüncelerin konuşularak, tartışılarak bir yerlere taşınması dönemidir. Yaptığımız iş, üstlendiğimiz görev de budur. Bunu yapmaya devam edeceğiz'' Erdoğan, ''Sadece Türkiye'de değil, Avrupa basınında da geziniz geniş yankı buldu. Oradaki değerlendirmeler de olumlu değil. Siz muhataplarınızda Türkiye'nin yönünü Doğu'ya çevirdiği yönünde bir endişe gördünüz mü'' sorusuna ise şu yanıtı verdi: ''Biz orada basın açıklamasını kendi kendimize yapmadık, uluslararası medya karşısında yaptık. 'İçerden birisi, bir üst düzey yetkili...' Bırakalım bu işleri. Bunlar spekülatif malzemelerdir, bunlardan artık kurtulalım. Bunlardan aslında ülkeler, ülke yönetimleri rahatsız. Hele hele biz Türkiye olarak çok daha farklı bir yere bu işi oturtmalıyız. Seversin veya sevmezsin, başkanından memnun olursun veya olmazsın. Bunlar ayrı mesele, ama ülkemizin ortak değerler etrafında, menfaatleri etrafında bütünleşmesi çok anlamlı, önemli. Türkiye Cumhuriyeti, mevcut varlığıyla tespitleri neyse bu tespitini dirayetiyle ortaya koymuştur. Muhalefet şöyle yaklaşmış, böyle yaklaşmış... Muhalefet öyle yaklaşacak tabii. Muhalefet her zaman öyle yaklaşacak. Hiçbir zaman muhalefet iktidarın yaptıklarına 'Bunlar başarılı, bu işi iyi götürüyor' demeyecektir ki. Bunları özel kulislerinde derler ayrı mesele, ama kalkıp da umuma karşın hiçbir zaman bunu konuşmazlar.'' FİNAL OYNUYORUZ Bir gazetecinin, Brüksel'deki Avrupa Birliği (AB) Zirvesi'ne sunulacak taslak metinden genişlemeyle ilgili bölümün çıkarıldığını belirterek, ''AB ile ilgili yeni bir sancılı sürece mi girildi'' diye sorması üzerine Erdoğan, ''Bunların hiçbirisinin bizimle yakından uzaktan alakası yok. Türkiye bandın içerisindedir. Yıllar boşuna geçmedi'' diye konuştu. Türkiye'nin zaten sürecin içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Türkiye Gümrük Birliği'nin üyesi. Genişleme alanı içerisinde değil, içinde Türkiye. Şu anda final oynuyoruz. Bunları birbirine karıştıramayalım. Türkiye'nin bu sürece yönelik olarak atacağı adımlarda önündeki hazırlık, 3 Ekim müzakere sürecine yöneliktir. Arkadaşlarımız çalışmalarını en iyi şekilde yürütüyorlar'' dedi.