BIST 10.644
DOLAR 32,20
EURO 35,01
ALTIN 2.500,70
HABER /  MAGAZİN  /  KÜLTÜR VE SANAT

Erdoğan'dan 31 yıllık çorba vefası

Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 1979 yılında Küçükçekmecede öldürülen iki arkadaşının cenazesinden dönerken slogan atmaktan dolayı yakalanıp bir gün Metris'te yattığı ortaya çıktı.

Abone ol

Ak Parti Milletvekili Hüseyin Besli ile Şair Ömer Özbay’ın kaleme aldığı “Recep Tayyip Erdoğan-Bir Liderin Doğuşu” kitabında Erdoğan'ın ilk hapishane deneyimi ile birlikte ilginç bir dostluk hikayesi de ortaya çıktı.

1979’da 1 gün Metris Cezaevi’nde kalan Tayyip Erdoğan gece yarısı kendilerine sıcak çorba yapan onbaşı gardiyan Fehmi Kanlı ile irtibatı 31 yıldır kesmedi. Çorba yaptığı için üstlerinden dayak da yiyen Kanlı en son ağustos ayındaki Adana mitingi sonrası Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi.

BİR TAS ÇORBA'NIN HATIRI HİÇ BİTMEDİ

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın cep telefonunda kayıtlı Fehmi Kanlı, tam 31 yıllık bir dost. 1979’da Metris’de bir gün kalan Erdoğan’a çorba yapan gardiyan onbaşı Kanlı, üstlerinden “anarşitlere yemek verdiği için” dayak yedi. O dayak, 31 yıllık dostluğun başlangıcı oldu. Eski dostların yolu, Ağustos’ta, referandum gezisinde Adana’da kesişti.

AK Parti Milletvekili Hüseyin Besli ile Şair Ömer Özbay’ın kaleme aldığı “Recep Tayyip Erdoğan-Bir Liderin Doğuşu” kitabında yer alan ilginç dostluk hikayesi, Erdoğan’ın ilk hapishane deneyimini ünlü Metris cezaevinde yaşadığını ortaya çıkardı.

12 EYLÜL ÖNCESİ SADECE FUTBOL OYNAMAMIŞ

Erdoğan, 1979’da Milli Selamet Partisi Gençlik Kolları üyesi bir grup gençle, Küçükçekmece’de öldürülen iki arkadaşının cenaze törenine katıldı. Kalabalık grup, cenazeye trenle gitti.

Dönüşte, Yenikapı İstasyonu’nda inip Fatih’e doğru yürüyüşe geçtiklerinde, gençler, slogan atmaya başladı. Grup genişleyince, önce polis, ardından da jandarma olay yerine geldi. Slogan atanlar, Erdoğan’la birlikte kendilerini Metris’de buldular. Erdoğan, onbaşı gardiyan Fehmi Kanlı’yla dostluğunu başlatacak olayı şöyle anlattı:

ÇOK MAKBULE GEÇTİ

“Metris’deki ilk gecemizin büyük bir kısmını, koridorda ve ayakta geçirdik. Zaten istesek de oturamazdık, çünkü yerler su içindeydi. Vakit gece yarısına yaklaştığı halde hiçbir şey yememiştik. El ayak çekilip ortalık sakinleştiğinde bir onbaşı geldi yanımıza. Asker tayınından arta kalan bayat ekmekleri toplamış, bir kazan da çorba kaynatmış, bizi yemeğe çağırıyordu. Nasıl makbule geçti anlatamam. Bir süre sonra yatacak yer gösterdiler. Herkes bir köşeye kıvrılıp yatmıştı. Tam uykuya dalmak üzereyken acı bir feryatla irkildik. Anlaşılan birilerini işkenceye almışlardı. Önce içimizden birini aldılar sandık. Sayımızı kontrol ettik, eksiğimiz yoktu. Sonradan öğrendik ki, ‘Anarşistlere acımak sana mı kaldı?’ diyerek çorba yapıp getiren onbaşıyı falakaya yatırmışlar. Cezaevinden çıktıktan sonra o onbaşı ile irtibat kurmaya çalıştım. Bizim yüzümüzden canı yanmış, yok yere işkenceye maruz kalmıştı. Neyse ki bulmam zor olmadı. Adana taraflarından Alevi bir kardeşimizdi. Tanıştıktan sonra da irtibatı hiç kesmedik. Halen zaman zaman görüşürüz.”

EN SON AĞUSTOS'TA GÖRÜŞTÜLER

Geçen Temmuz’da Erdoğan’ı cep telefonundan arayan Fehmi Kanlı, bir grup arkadaşıyla birlikte AK Partiye üye olmak istediklerini, ancak kendileriyle ilgilenilmediğini söyledi. Erdoğan, “Miting için oraya geliyorum, orada ol, seninle görüşeceğim” dedi. Adana mitinginde beklediğini bulamayan Erdoğan’ın yüzü, 31 yıllık arkadaşını görünce yeniden güldü. Erdoğan, Kanlı’yı il başkanı ile bir araya getirerek, her konuda kendisine yardımcı olmalarını istedi. Başbakan’a eşlik edenlerin çoğu, ilgi gösterdiği kişinin kimliğini öğrenemedi.