BIST 10.471
DOLAR 32,59
EURO 35,00
ALTIN 2.438,59
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan vizenin arkasında

Başbakan, göçün sebeplerinin belirlenerek, uzun vadeli çözümler üretilmesi gerekir dedi.

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, insanların İstanbul'a göçü bir çıkış yolu olarak gördüğünü, ancak hayal kırıklığına uğrayan ve ağır bedeller ödeyenler olduğunu belirterek, "Geçmişte 'İstanbul'a giriş vizeye tabi olmalı' dedim, medya üzerime çok saldırdı" dedi.

Başbakan Erdoğan, İktisadi Araştırmalar Vakfı tarafından Conrad Otel'de düzenlenen "İstanbul'a Göçün Yönetimi" konulu seminere katıldı. İstanbul'a göçün çeşitli yönleriyle incelendiği ve bu göçün yönetilebilir hale gelmesini sağlayacak tedbirler üzerinde durulan seminerin açılış konuşmasını yapan Başbakan Erdoğan, göçün bütün sebeplerinin belirlenerek, buna göre uzun vadeli çözümler üretilmesi gerektiğini söyledi.

 Erdoğan, "Biz her zaman ülke meselelerini bir bütün halinde ele aldık. Çünkü bunlar birbirleriyle bağlantılı sorunlar. Bu bağlantılı sorunları da birlikte ele almak zorundayız. Sorunların sebep-sonuç ilişkisini gayet iyi değerlendirmemiz lazım. Bu ilişkileri görmezden gelirsek, doğrudan ya da dolaylı olarak bütün bağları bilmeden gerçek anlamda bir çözüm üretemezsiniz. Birinci derecede göçü tahrik eden şey, sosyo ekonomik sorunlardır. Geçmişteki yanlış kalkınma stratejileri yüzünden Ankara yanıbaşındaki Kırıkkale'ye bile uzak kalmıştır. Bölgesel kalkınma tamamiyle ihmal ediliyordu. Kentlerin tarihi dokusu korunmadı. 'Kumkapı'daki Ermenistan' denildi. Sanırım orada yaşayan Ermeniler'i kastettiler" dedi.

İstanbul'daki gecekondu sorununa dikkat çeken Başbakan Erdoğan, insanların İstanbul'a göçü bir çıkış yolu olarak gördüğünü, ancak hayal kırıklığına uğrayan ve ağır bedeller ödeyenler olduğunu söyledi. Erdoğan, "Geçmişte 'İstanbul'a giriş vizeye tabi olmalı' dedim, medya üzerime çok saldırdı, mevcut iktidar da üzerime saldırdı. 'İnsanların seyahat hürriyetini kısıtlıyor' dediler. Benim iddiam bu değildi. İstanbul'a yerleşmek isteyene soracağız, 'niye geliyorsun, turist olarak geliyorsan tamam ama yerleşmek istiyorsan olmaz. İmkanın var, işin hazır ise gel ama yoksa niye geliyorsun.' İstanbul'da kaçak yapıya izin vermiyoruz. Doğru neyse onu söylemek zorundayız" diye konuştu.

İstanbul başta olmak üzere şehirlerde toplu konutlar yapıldığını ifade eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Oturacaksan planlı yerde otur, imarlı yerde otur. Herşeyiyle şehri katlediyoruz, diğer insanları rahatsız ediyoruz. İstanbul madem ki dünyanın sayılı şehirlerinden biri, o zaman buna da bu hassasiyet içerisinde bakmak durumundayız. Çocuklarımız bile çocukluklarını yaşayamıyor, şehrin kenarları kontrolsüzce büyüdü ve çirkinleşti. Boğazdaki çarpık yapılaşmanın gecekondudan hiç bir farkı yok. Kaymak takımı bile kusura bakmasın, o gecekonduyu yapan mantık neyse onların zihniyeti de aynıdır. 'Bir kat daha çıkayım' derdinde. Güya boğaza en yukarıdan bakacak" açıklamasında bulundu.

Erdoğan, şehirlerin de insanlar üzerinde hakkı olduğunu belirterek, şunları söyledi: "İnsanlar yaşadıkları şehri korumak zorunda. Biz bu meseleyi de bütünlüklü bir yaklaşımla ele aldık ve büyük mesafeler kat ettik. Şehirlerimizin tamamını kapsayan imar seferberliğimiz bütün hızıyla devam ediyor. Cumhuriyet tarihinin en büyük kentsel dönüşüm projelerini hayata geçiriyoruz, bu konuda kararlıyız. Siyasi risk olsa bile kaçak yapılara izin vermeyeceğiz. Sanayi kuruluşlarının şehir merkezinden çıkarılması gerekiyor. Belediye, köyüne dönmek isteyenin nakliye ücretini dahi karşılıyor. İstanbul'u daha yaşanır bir şehir haline getirmek konusunda kararlıyız. İstanbul'a göçün durdurulması ve bununla ilgili mücadelenin hızla devamı şart. Bu çarpık kentleşmeyi durduracağız ve İstanbul'a yakışan yapılaşmayı yapıyoruz." Trafikte yaşanan sorunlara da dikkat çeken Erdoğan, vatandaşın gerekli durumlarda toplu taşıma araçlarını tercih etmesi gerektiğini söyledi.

 Erdoğan, "İnsanların alım gücü arttı. Altında arabası olanların sayısı arttı. Bu da trafikteki yoğunluğa yansıyor. 'Vatandaş toplu taşımayı tercih etsin' diyoruz, özgürlüğe müdahale diyorlar. Bu konuda herkesin azami hassasiyet göstermesi gerekiyor. Hem kendi kasana, hem de İstanbul trafiğine hizmet etmiş olacaksın" dedi.