BIST 10.083
DOLAR 32,44
EURO 34,75
ALTIN 2.428,37
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan: kaçacak delik arıyorlar

Erdoğan "Ne demiştik? 'İnlerine gireceğiz'. Şu anda inlerine girdik, giriyoruz, kaçacak delik arıyorlar. Bu tür ciddi manada büyükşehirlerde, şurada, burada terör eylemleri vesaire yapıyorlar dedi..

Abone ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ne demiştik? 'İnlerine gireceğiz'. Şu anda inlerine girdik, giriyoruz, kaçacak delik arıyorlar. Bu tür ciddi manada büyükşehirlerde, şurada, burada terör eylemleri vesaire yapıyorlar. Arkadaşlar, tabii ki her başarının bir bedeli vardır ama er veya geç bu işi Allah'ın izniyle bitireceğiz. Şunu hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız; Biz bu ülkeyi masa başında yapılan pazarlıklarla değil cenk meydanlarında toprağa düşen şehitlerin mübarek kanlarıyla ve büyüklerimizin dualarıyla kurduk" dedi.

Erdoğan, Şanlıurfa Valiliğinin Nevali Otel'de düzenlediği sivil toplum örgütleri temsilcileri ve kanaat önderlerini buluşturan yemekte yaptığı konuşmada, yola çıktıklarında sorunların, dertlerin çok olduğunu ama attıkları her adımda "çoğu gitti, azı kaldı" diyerek, yola devam ettiklerini belirtti.

Erdoğan, "Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, gıda, tarımda hep bunu yaptık. Birileri önümüzü kesmek istediler, tehditler ettiler, diktatör dediler, yapamazsınız dediler, edemezsiniz dediler, bizde dedik ki 'Allah'ın izni ile yapıyoruz, yapacağız. Çatlasanız da, patlasanız da yapacağız." değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şanlıurfa'ya yapılan havalimanı, üniversite gibi yatırımları anımsatarak, bu tür büyük yatırımları ancak ufku olan yöneticilerin ve liderlerin yapabileceğini söyledi.

Şehit kanlarıyla yoğrulmuş toprağa "vatan" denildiğini belirten Erdoğan, onun için tek vatan derken, rastgele tarla değil, rastgele arazi değil, şehit kanlarıyla yoğrulmuş olan bu 780 bin kilometrekareyi biz öyle kolay kolay vatan yapmadık, şehit kanlarıyla yaptık. Dolayısıyla burada operasyon yapmayı düşünenler avucunu yalarlar, onların hepsinin gidecekleri yer bellidir." diye konuştu.

Şehitlerin ailelerini, eşlerini gördükçe üzüldüğünü dile getiren Erdoğan, Kuran-ı Kerim'de geçen bir ayeti okuyarak, "Allah yolunda öldürülenlere 'ölüler' demeyin, onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz. Bitti, buradan bakacağız olaya." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Canımız yanıyor ama Allah razı olsun şu anda Suriye'de bire on gidiyoruz, belki bir şehit veriyoruz ama karşı taraftan da on alıyoruz, onbeş alıyoruz. Onun için silahlı kuvvetlerimizin bütün kademelerine bu noktada 'Allah razı olsun' diyorum, 'Allah yar ve yardımcıları olsun' diyorum, bu mevsimde orada verilen mücadele sıradan bir mücadele değil ama bedelini de onlara ağır ödetiyoruz. Aynı şekilde Bestler Deresi'nde, Tendürek'te buralarda da ağır ödetiyoruz. Ne demiştik? 'İnlerine gireceğiz' Şu anda inlerine girdik, giriyoruz, kaçacak delik arıyorlar. Bu tür ciddi manada büyükşehirlerde, şurada, burada terör eylemleri vesaire yapıyorlar. Arkadaşlar, tabii ki her başarının bir bedeli vardır ama er veya geç bu işi Allah'ın izniyle bitireceğiz. Şunu hiç bir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız; Biz bu ülkeyi masa başında yapılan pazarlıklarla değil cenk meydanlarında toprağa düşen şehitlerin mübarek kanlarıyla ve büyüklerimizin dualarıyla kurduk."

- "Dünyanın 32 ülkesinde bizim şehitliklerimiz var"

"Şanlıurfa'nın, Kahramaraş'ın, Gaziantep'in cesareti, İslam coğrafyasının dört bir yanından bu ülkeyi savunmak için koşan kardeşlerimin fedakarlığı sayesinde yedi düvele bu toprakları biz dar ettik." diyen Erdoğan, "Pakistan'dan, Güney Afrika'ya kadar bir çok ülkede Türkiye düşmesin, İslam sancağı yere değmesin diye varını, yoğunu bağışlayan dostlarımızın desteğiyle İstiklal Harbimizi zafere taşıdık. Oralarda böyle dualar edildi. Bizim şehitliklerimiz İslam coğrafyasının bir özeti gibidir, bilir misiniz dünyanın 32 ülkesinde bizim şehitliklerimiz var, oralara kadar gitmişiz." değerlendirmesini yaptı.

Ecdadın, Hint Yarım adasına donanma gönderdiğine dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:

"Niye? Orada zulüm olduğu için. Bazıları da güya 'zulüm var' diye geliyorlar ya ama geldikleri yere orayı zulümden, refaha, huzura kavuşturmak için değil tam aksine zulmü arttırmak için geliyorlar. Çanakkale'ye gidip şehitlikleri gezdiğinizde, tavsiye ederim, gitmeyenler muhakkak gitsin, çocuklarınızla beraber, zaten Milli Eğitim Bakanlığımıza bunun talimatı verilmiştir, mezar taşlarını okuduğunuzda orada coğrafyamızın tüm renklerini görürsünüz, 81 vilayetin tüm renklerini görürsünüz. Gelibolu'da Halepli Ahmet ile Kudüslü Muhammed, Şanlıurfalı Yusuf ile Samsunlu Mehmet'in koyun koyuna yattığını görürsünüz. Her zaman ifade ediyorum, bizim fiziki sınırlarımız farklı, gönül sınırlarımız farklıdır."

- "Türkiye umudun adı oldu"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin sadece mevcut hudutlarıyla idrak edilebilecek, 780 bin kilometrekare itibarıyla anlaşılabilecek bir ülke olmadığını, Türkiye'nin Suriye'den Irak'a, adı hep katliamlarla anılan Arakan'dan fakirlikle mücadele eden Somali'ye, Türkistan'dan Balkanlara kadar büyük bir coğrafya için umudun adı olduğunu söyledi.

Tarih boyunca olduğu gibi bugün de inançları, özgürlükleri uğruna zulüm gören, katledilen yüz binlerce insan için bu toprakların güvenin çarenin sembolü olduğunu aktaran Erdoğan, Şanlıurfa'nın son 6 yıldır, zulümden, katliamdan ve soykırımdan kaçan Suriyeli muhacirlere sahip çıkarak, bu gerçeği bir ensar anlayışı ile dünyaya gösterdiğini söyledi.

Batılıların Anadolu insanı gibi olmadığını ve olamayacağını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"100 kişi, 300 kişi, 500 kişi alıyor, bunun hesabını yapıyorlar. Şöyle milli gelirine baktığın zaman bizimle mukayese edilebilecek kadar fazla ama böyle bir şeyi 'hadi gel bakalım, bunları da sana gönderelim' dendiğinde alamıyorlar.

(Şanlıurfalılara hitaben) Komşuluk ve kardeşlik hakkının ne demek olduğunu duruşunuzla siz tüm dünyaya ispat ettiniz. Akdeniz'de boğulan Aylan bebeği gördükleri zaman bazı dergilere kapak yapalar ondan sonra da dünyaya bunu satarlar. Tamam da, ne yapıyorsunuz, onu söyleyin? Benim Mehmetçiğim onu kucağına alıp, sahilden hemen hastaneye götürüyor da sen ne yaptın onu söyle? Yaptıkları bir şey var mı? Söz veriyorlar, biz 'Türkiye'ye 3 milyar avro vereceğiz, bu yıl içinde 5 milyar avro daha vereceğiz.' Kardeşlerim bizim yaptığımız harcama yaklaşık 20 milyar doları buldu ve bize şu ana kadar gelen destek 677 milyon avro ve bu da bize gelmiyor, bizim bütçeye girmiyor. Nereye gidiyor? UNESCO vasıtasıyla Kızılayı'mıza gidiyor. Söz verdikleri rakamı hala göndermiş değiller."