BIST 9.916
DOLAR 32,52
EURO 34,90
ALTIN 2.433,79
HABER /  GÜNCEL

Erdoğan: Bunlarda her numara var

Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle Şanlıurfa’ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP, MHP ve HDP’ye yüklenerek Türkiye’nin eski Türkiy...

Abone ol

Cumhurbaşkanlığı seçimleri nedeniyle Şanlıurfa’ya gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP, MHP ve HDP’ye yüklenerek Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını ve gösterdikleri adaya oy çıkmayacağını söyledi.
Şanlıurfa’da Topçu Meydanı’nda kendisini bekleyen coşkulu kalabalığa seslenen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Sizi gönülden selamlıyorum. Allah’ın rahmeti ve bereketi üzerinizde olsun. Mübarek Ramazan’ın Şanlıurfa’nın bereketli topraklarına daha da bereket katsın. Şanlıurfa’da hakka yürüyen ve defnedilen CHP zihniyeti tarafından kabrinden çıkarılıp mezarı Isparta’ya nakledilen hem hayatında hem de ölümünde zulüm gören Said Nursi’yi rahmetle anıyorum. Rabbim bizleri onların şahitliğine mahzar etsin. 9 martta Şanlıurfa’ya geldik. Burada unutulmaz bir miting yaptık. Ardından sandığa gittiniz ve sonuç yüzde 62 AK Parti. Tabi bu kadar değil 30 büyükşehir belediye arasında yüzde 62 oy oranı ile Türkiye’de ikinci oldu. 81 il içinde de Rize ve Konya’dan sonra 3. oldu. Şanlıurfa bir kez daha farkını ortaya koydu. Kendisinden bekleneni ve yakışanı yaptı. Allah hepinizden razı olsun. Bu güzel sonuçtan dolayı hepinize çok teşekkür ediyorum. Bu dava harekete bu partiye bu kardeşinize vermiş olduğunuz destekten dolayı teşekkür ediyorum. Şimdi önümüzde bir seçim var. 10 Ağustos’ta sandığa gidiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin. 12. Cumhurbaşkanını Allah’ın izniyle bu kez sandıkta belirliyoruz. Şanlıurfa 10 Ağustos’a hazır mı? 10 Ağustos’ta yeni Türkiye diyor muyuz? Kimi Cumhurbaşkanı seçiyorsunuz? Bu iş Şanlıurfa’da bitmiştir. Şanlıurfa Cumhurbaşkanının kimin geleceğini tayin etmiş. Burada sıradan sonuç beklemiyoruz yine rekor bekliyoruz. Buradan birincilik bekliyoruz ve Şanlıurfa’ya bu yakışır. Şanlıurfa’dan MHP, CHP’nin ısmarlama adayına oy çıkmaz. Buradan HDP adayına da oy çıkmayacak. Bakın yıllardır ne diyoruz? Bu HDP Güneydoğu’nun CHP’si olmaya çalışıyor. Model aldıkları parti CHP. Cumhurbaşkanlığı adayı belirlenirken HDP, CHP ile pazarlık yapıyor ve kendisi de bunu itiraf etti. Eğer diyor CHP filan ismi aday gösterseydi onlarla birlikte hareket edeceğini söylüyordu. HDP’liler bunu duymamış olabilir siz onlara söyleyin. Benim Güneydoğulu halkım bu CHP’yi iyi tanır. CHP demek dikta yönetimi demektir, inkar demektir, red demektir, asimilasyon demektir. CHP demek yasak demek, yoksulluk, yolsuzluk, ezanı Türkçe okutmak, Kur’anı yasaklamak, baş örtülülere zulüm etmek, milli ve manevi değerleri çiğnemek demektir. Kürt’ün Alevi’nin haklarını yok saymak demektir. İşte böyle bir CHP ile HDP ittifak arayışına giriyor. Bu nasıl bir CHP ki HDP ve MHP ile ittifak yapıyor. Bunlarda her numara var. Sosyal medyada bunlarla ilgili güzelde bir tasarım yapmışlar. Evet bunlarda darbecilik var, başörtüsü düşmanlığı, Esedçilik yani ne aransan var. İnanın Şanlıurfa’nın attar çarşısında, kapalı çarşısında bu kadar çeşit yok. İşte onun için Türkiye genelinde CHP, MHP ve HDP’ye oy verenlere bizi destekleyeceğine inanıyorum. Bu sandıkta vatandaşımız sadece Cumhurbaşkanlığını seçmeyecek ilkesiz partilere sandıkta bir ders verecek” dedi.
Başbakan Erdoğan konuşmasında cumhurbaşkanlığı vizyonları ile ilgili de açıklamalarda bulunarak, “Önceki gün Cumhurbaşkanlığı vizyon belgemizi açıkladık. Salonda her kesimden insanlar oradaydı. Vizyon belgemizde demokrasi, siyasi ve toplumsal normalleşme, refah toplumu, öncü Türkiye, 2023’e kadar demokrasi çıtasını yükselteceğiz dedik. 12 yılda yaptığımızın daha fazlasını yapacağız. Aktif dış politikamızı sürdürecek daha öncü bir ülke olacağız. Biz Türkü, Kürdü., Arabı, Lazı, Çerkezi, Boşnağı, Romanı yani herkesimi ile biz beraberiz iriyiz, kardeşiz, hep birlikte Türkiye’yiz. Zira biz birbirimizi yaradan dan ötürü seviyoruz. Parasından pulundan makamından mevkisinden dolayı değil. Irkından dolayı değil, sadece beni yardan Allah onları da yarattığı için seviyorum. Bizde ayrı gayrı yok. Bu yola böyle çıktık böyle devam edeceğiz” dedi.

“YASAKLARIN, ZULMÜN İNKARIN, TÜRKİYE’YE ZARAR VERDİĞİ ORTAYA ÇIKTI”
Türkiye’ye çok ağır bedeller ödetildiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, “Lüzumsuz tartışma ve yasaklarla bu ülkeye çok ağır faturalar ödettiler. Bir genç kız üniversitede baş örtüsü ile okusaydı ne olurdu? Bir anne evladı ile Arapça Kürtçe konuşsa ne olurdu? Bugün olduğu gibi bundan öncede herkes düşündüğünü özgürce ifade edip yazsaydı bundan kim ne zarar görürdü? Türkiye yoksulluk içindeydi, bunlar gitti ezan Türkçe’mi Arapça’mı olsun? diye konuştular. Çocukların okuyacağı okul yoktu, çocukların ayakkabıları yoktu bunlar gidip farklı şeyler konuştu. Şivan Perver 38 yıl vatan toprağını yasakladılar. Köylerin ilçelerin gerçek isimlerini yasakladılar. Yıllar boyunca bu ülkeye yazık ettiler. Bu ülkenin enerji ve kaynaklarını toplumsal barışı ve kardeşliği törpülediler. Biz geldik bütün bu yasakları ortadan kaldırdık. Meslek liselide imam hatipliler eşit dedik ve kazandığı bölümü okuyacak dedik. Sünni de insan Alevi de insan. Benim yavrularım İmam Hatip mezunu ama benim yavrularım burada okuyamadılar. Kat sayı ve başörtüsü onlar için sorun oldu. Amerika’da başörtülü okuyor ama burada okuyamıyor. Öz yurdunda garipsin. Ama şimdi başörtülü kızlarımız istediği okula gidiyor mu? Devlet dairelerinde çalışıyor mu? Ne oldu millet bir birine düştü mü? Ama bunlar kortular bakın şair Ahmet Arif Şanlıurfa’da Siverek’te bir ilkokulda okumuştu. Şanlıurfa valimiz ve milletvekilimiz o köydeki okulun ismini değiştirdi ve o şairimizin ismini verdi. Ne oldu Türkiye bölündü mü, parçalandı mı? Kardeşliğimiz zedelendi mi? Tam tersine Türkiye büyüdü, güçlendi, daha demokratik ve daha öncü bir ülke oldu. Bütün o yasakların, zulmün inkarın, Türkiye’ye zarar verdiği ortaya çıktı” şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan çözüm sürecindeki kararlılıklarını sürdüreceklerini de ifade ederek, “Bakın 1.5 yılı geçti dağlardan acı haberler almıyoruz. Artık anneler evlatları için ağlamıyor. Tabi anneleri ağlatmak için uğraşanlar var. Çocukları annelerinden koparmak isteyenler var. Ama anneler artık eski anneler değil Türkiye eski Türkiye değil annelerde eski anneler değil. İşte Diyarbakır’da anneler itiraz ediyor. ‘Bizim çocuklarımızı elimizden alamazsınız’ diye anneler yüreklerini ortaya koyuyorlar. HDP’den ses var mı? Hani demokrasi, özgürlük barıştı. Annelerin evlatlarını zorla ellerinden alarak mı demokrasi olur? buna sessiz kalarak mı demokrasi olacak? Çocukların cenazeleri gelince sahtekarca ağlarlar timsah gözyaşı dökerler. Kürtlerin temsilcileri olduklarını söylüyorlar, bu halka gözyaşından başka ne verdiniz” diye konuştu.
(İHA)