BIST 10.046
DOLAR 32,38
EURO 34,57
ALTIN 2.386,85

Egemen Bağış'ın dokunulmazlığı

Egemen Bağış'a dair haberi okuduğumda bundan yedi sene önce Doğu Perinçek'in neredeyse tüm İsviçre basınının bulunduğu basın toplantısı geldi aklıma.

Egemen Bağış'a dair haberi okuduğumda bundan yedi sene önce Doğu Perinçek'in neredeyse tüm İsviçre basınının bulunduğu basın toplantısı geldi aklıma. Perinçek, yeterli Almancasıyla , soykırım yapılmadığını anlatıyordu kendini yırtarcasına.

''O'' o gün tam bir Don Kişot'tu(!)

Egemen Bağış'ın Zürih'te söylediklerini duyduğumda, tıpkı Perinçek gibi yabancı basının karşısında bunları söylediğini sandım ama öyle değilmiş, sonradan öğrendim.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış Davos Dünya Ekonomik Forumun'dan dönüşünde, o gün Zürih Kongresshaus'da gerçekleşen Sezen Aksu konserine gidiyor, orada Post gazetesi haber müdürü Cemil Baysal'ın ; ''Fransa'nın aldığı karar ve İsviçre'de de böyle bir karar alınması, İsviçre'deki vatandaşların bu konuda dertli olması ile ilgili sorusunun ardından Bağış hodri meydan diyor ve ''Ermeni soykırımı yoktur, gelsinler beni tutuklasınlar'' diyor.

İsviçre'de yayınlanan Neue Zürcher Zeitung gazetesinin haberine göre, Zürih başsavcılığı, AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış'ın Zürih'te söylediği bu sözleri hakkında İsviçre Ermeni Topluluğunun şikayeti üzerine ön soruşturma açıyor.

Zürih Devlet savcısı Christine Braunscweig yaptığı açıklamada, Bağış hakkında ön soruşturma açıldığını doğrulayarak şunları söylüyor; ''Geçen hafta savcılığımıza bu konu ile ilgili bir dilekçe ulaştı. Dilekçede Sayın Bağış' ın İsviçre ceza kanununun 261. maddesinde ırkçılık başlığı ile yer alan kanuna muhalefet edildiği bildiriliyordu. Savcılığımız iddiayı ciddi bularak soruşturma başlattı. Şimdi Egemen Bağış'ın dilekçede konu edilen Ermeni Soykırımını inkar sözlerini söyleyip söylemediğini araştıracağız. Kendisinin diplomatik dokunulmazlığı olup olmadığına bakacağız. Bunların sonucunda yasaya aykırı bir durum var ve diplomatik dokunulmazlığı yok ise hakkında dava açacağız."

Şimdi durum değerlendirmesi yaptığımızda, bir karmaşa söz konusu.

Şöyle ki;

İsviçre Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı Micheline Calmy Rey iki ay önce Ankara'ya geliyor.

Calmy Rey, Ankara ziyaretinde, Ermeni iddialarına bakışını ve inkar yasasını değerlendiriyor.

İsviçre Cumhurbaşkanı; ''Fransa'nın aksine, İsviçre'de belirli bir olayın soykırım olarak kabul edildiği bir yasa yok. İsviçre ceza kanunu, açıkça ırkçılık içeren söylem ve propagandayı cezalandırıyor'' diyor.

Diğer taraftan, yine bundan bir ay kadar önce ''Ermeni soykırımı reddi hangi kantonlarda yasak?'' yazımda da bahsettiğim İsviçre konfederasyon başkanı ve maliye bakanı Eveline Widmer Schlumpf, yabancı gazetecilere verdiği konferansta, sözde Ermeni soykırımı inkar yasası ile ilgili olarak DHA' nın sorusunu şöyle cevaplamıştı; ''Ermeni soykırımı inkarı bizim ülkemizin bazı kantonlarında yasaktır, ancak bu ulusal bir karar değildir. Bu kararlar kantonları ve onların yöneticilerini bağlar."

Bazı kantonlar dediği; sadece kanton Waadt meclisi bunu kabul etmiş ama İsviçre'de meclisten geri dönmüş.

Durum şu ki; İsviçre'de Ermeni soykırımı inkarı yasası ile ilgili alınmış bir karar yok ama ''Ermeni soykırımı yoktur'' demek, İsviçre ceza kanununun 261. maddesi olan ırkçılık kapsamına girdiğinden, bu cümleyi öyle de/böyle de söylemek yasak.

Ermeni soykırımının inkarının neden ırkçılık olarak algılandığını anlamak zorundayız. O halde soykırım yoktur demek ırkçılıksa, vardır demek de ırkçılık kapsamında olmalı!

Gelelim Egemen Bağış'a; açılan ön soruşturma nasıl bir şekil alacak bunu hep beraber izleyeceğiz. Ama kendisinin önünde bir Perinçek örneği varken, göğsünü gere gere, ''hadi buyursunlar, hodri meydan'' demesi, amatörce yapılmış bir refleks mi, yoksa profesyonelce bir oyun mu, aklım almadı.

Bu arada, kendisi diplomatik bir pasaport taşısa da, İsviçre'de akredite olmadığı zaman diplomatik şemsiye altında olmuyor. Aldığım bir duyumdur bu. Kaddafi'nin oğlu da Cenevre'de tutuklanmıştı.Halbuki Libya devletinin diplomatik pasaportunu taşıyordu.

Zürih savcısı, Bağış için; ''diplomatik bir dokunulmazlığı var mıdır, buna bakacağız'' diyor. İşte tam burada İsviçre için bir akredite var mı, bunu da ben merak ediyorum.