BIST 10.159
DOLAR 32,20
EURO 35,07
ALTIN 2.472,62
HABER /  GÜNCEL

Eceviti korkutan tek şey vardı

Rahşan hanım Bülent Ecevit'in hayatındaki en büyük aşktı. Ölümden bile korkmazken bir tek..

Abone ol

Kimsenin onları anlamadığı, yalnız kaldıkları yıllarda da, zirvede olup etraflarının "kalabalık" olduğu zaman da, iki kişilik dünyalarına bir başkası hiç giremedi. Tercihlerini hep yalnızlıktan yana kullandılar. Rahşan Hanım, Bülent Ecevit için hayatta vazgeçemediği şeylerin başında geldi hep. Ecevit, bu derin sevgiyi "Ölümden korkmuyorum, Rahşan'dan ayrılmaktan korkuyorum." sözleriyle anlatırken, Rahşan Ecevit, aralarındaki güçlü bağı şöyle dile getiriyordu: "Bizi anlamıyorlar. Bülent benim oğlum, eşim ve babam. Ben de onun kızı, eşi ve annesiyim. Bunu kavrayamayanlar, bizim ilgimizi, dostluğumuzu, elbette anlayamazlar..." Onun da Rahşan Hanım'ın da romantik hayalleri vardı, küçük bir kasabada küçük bir evleri olacaktı. Rahşan resim yapacak, o şiir yazacaktı. Sevgiyi de elele büyüteceklerdi… Ama buna çok da fırsatları olmadı. Evliliğin ilk yılları maddi sıkıntı içinde geçiyordu. Bülent Ecevit'in çalışmak için gittiği Londra'da zaman zaman kaldıkları odanın kirasını bile vermekte zorlandılar. Taksitle güç bela aldıkları Britannica Ansiklopedisi'ni satmak zorunda kaldılar. Ardından da saatlerini sattılar. Sonra da nikah yüzüklerini... Ellerine biraz para geçince yeniden yüzük alabildiler. 12 Eylül darbesi sonrası da zordu. Cezaevi günlerinde birbirlerine yazdıkları mektuplar, bir döneme ışık tutuyordu. Ecevit, birinde, "Seni çok seviyorum, çok özlüyorum. Rahşan'ım! Yaşamla en güçlü bağım sensin." diyordu. Bir başkasında ise, "Haydi benim Rahşan. Toparla kendini! Seni dün gördüğüm hale geleceksen dünyayı kurtarmak benim işime gelmez. Beceremem de zaten." 2001'de başlayan hastalık sürecinden ruhunu teslim ettiği ana kadar Rahşan Hanım hep başucundaydı.

Ölümümü Allah'a bırakın

5 Temmuz 2001 sabahı Türkiye, Bülent Ecevit'in öldüğünü konuşuyordu. Başbakanlık'ın telefonları susmuyordu. Halk, Başbakan'ın ölüp ölmediğini soruyordu. Haber bir anda bütün ülkeye yayılmıştı. Birkaç saat geçtiği halde Ecevit ortalıkta görünmüyordu. Ölüm haberi kesin ifadelerle yalanlanıyor; ancak olumsuz haberden etkilenen borsa hızla düşüyordu. Saat 15.00 dolaylarında bir TV kanalının canlı yayınına katıldı. Bir anlamda, "ölmedim" demek için. Bununla ilgili olarak verdiği bir röportajda, "Yıllardan beri bazı çevreler, beni, ölümün eşiğindeymiş gibi göstermekten özel bir zevk alıyorlar. Bunu Allah'a bıraksalar daha iyi olur. Sağlığım çok şükür yerinde." diyordu.

Kaynak:www.zaman.com.tr