BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  DÜNYA

Düşünce özgürlüğü olmalı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de 1, 2, 3 ve 4’üncü sanayi sitelerindeki esnafı ziyaret etti. <br/>İlk olarak 1. Sanayi Sitesi’...

Abone ol

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de 1, 2, 3 ve 4’üncü sanayi sitelerindeki esnafı ziyaret etti.
İlk olarak 1. Sanayi Sitesi’nde bulunan Gıda Çarşısı’nı gezen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tek tek dükkanlara girerek, esnafın sorunlarını dinledi. Gıda Çarşısı esnafı tarafından düzenlenen yemekte bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, “Bu Gıda Çarşısı’nın tüm Türkiye’ye bereket getirmesini diliyorum. Bugün sizlerle birlikte yemek yiyeceğiz. Satışınız bereketli olsun. Az önce Esnaf Sanatkarlar Odaları’nda konuştum. Önce sizin başkanınızı yürekten kutluyorum. Bütün sorunları ve çözümleri biliyor. Hepinizin önünde söz veriyorum. O sorunların çözümünde Kemal Kılıçdaroğlu’nun imzasını atıyorum. Başkanınız ‘AVM’lere karşı çıkılsın, yasa çıksın’ dedi. AVM’lerle ilgili yasa çıkması lazım. Esnaf bu ülkenin orta direğidir bunun güçlendirilmesi lazım. Sizin sorununuz hiç endişe olmasın, bizim sorunumuzdur. Sizin sorununuz çözüldüğü zaman emin olun ki bu ülkede tüm sorunlar çözülecektir. Çözümü siyasetten geçiyor. Çözümü halktan yana politika üreten siyasetten geçiyor. Esnaftan, çalışandan yana, alın teri ile çalışandan geçiyor. Çözümün yolu Ahi Evran kültüründen gelenlerden geçiyor” dedi.
Daha sonra, İzmir 3. Sanayi Sitesi’ni ziyaret eden ve burada konuşan Kılıçdaroğlu, "Bugün insanoğlu demokrasiyi de merak ederek öğrendi. Demokrasinin özünü kavramak zorundayız. Demokrasi düşünce özgürlüğü demektir. Düşünce özgürlüğü olacak ki, vatandaş düşüncelerini, sorunlarını çözmekle yetkilendirdiği siyaset kurumuna aktarabilsin. Siyasetçi de vatandaşın eleştirilerine kulak kabartacak. Eğer siyasetçi düzgün adamsa, halkını düşünen insansa, siyaseti başka alana çekmeksizin soruna odaklanır. Siyasette iki tehlikeli alan vardır. Birincisi etnik kimlik, diğeri inançtır. Siyasetçi kimsenin inancıyla, kimliğiyle ilgilenmez. İlgilenmemek zorundadır. Çünkü herkesin inancı kendisine aittir. Herkesin kimliği kendisine aittir. Türkiye bu iki ana nokta arasında büyük sorunlar yaşıyor. İnanç üzerinden, siyasi kimlik üzerinden siyaset yapanlar, kendi ülkelerinin geleceğini karartan politikacılardır" ifadelerini kullandı.

“BEN HER ŞEYİ BİLİRİM DEĞİL, BU KONUYU BİLİRİM DEMENİZ GEREKİR”
Kimsenin kimseye baskı yapamayacağını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "’Benim dışımda kimse konuşamaz, yeni öneri getiremez’ anlayışı demokrasilerde kabul edilemez. Siyasetçi akılcı olmak zorundadır. Ben bilirim değil, biz biliriz demek zorundadır. Bilene danışmak zorundadır. Üniversiteyi niye kuruyoruz? Niye iş bölümü yapıyoruz? Ben üniversite bitirdim ama otomobil tamir edemem. İş bölümü gelişen toplumlar açısından çok önemli. Kişi başına düşen milli gelir tek başına gelişmişlik ölçütü değildir. Öyle olsa Suudi Arabistan da gelişmiş ülke olurdu. Okuduğumuz gazeteden, üniversitelerden tutun da birçok farklı ölçütü vardır. En önemlisi de küçük ayrıntılarda iş bölümüdür. Ben her şeyi bilirim değil, bu konuyu bilirim demeniz gerekir" diye konuştu.

"O GENÇLERİN ÜSTÜNE SOPAYLA, COPLA, TOMA İLE GİTTİĞİNDE TOPLUMU AYRIŞTIRMIŞ OLURSUNUZ"
Taksim Gezi Parkı olaylarına da değinen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Gençler bugün bize ders veriyorsa, Taksim Gezi Parkı’nda bir ağaca sahip çıkmak için mücadele ediyorsa, onlar bizim çocuklarımız; onların eylemine yüreklice destek vermemiz lazım. Onları dövmememiz, biber gazıyla püskürtmememiz lazım. Bizim bütün değerlerimize sahip çıkıyor onlar. Dün gece kandili kutladılar, kandil simidi dağıttılar. Bu bizi birleştirir, ayrıştırmaz. O gençlerin üstüne sopayla, copla, TOMA ile gittiğinde toplumu ayrıştırmış olursunuz. Daha düne kadar bu gençlerden adam olmaz dediklerimiz bir baktık ki, öyle değilmiş. Türkiye’nin sorunlarına sahip çıkıyorlar."
Herkesin verilen dersten kendine pay çıkarması gerektiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Ortak paydaları büyüteceğiz ve güçlendireceğiz. Yeteri kadar düşmanımız var, bir de içeride düşman yaratmayacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ’Gezi Parkı’ olaylarıyla ilgili açıklamaları hakkında ise, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başbakan; ‘yüzde 50’yi içeride zor tutuyorum’ dedi. Bu, ‘yüzde 50 dışarıda ben onlara düşmanım’ anlamına gelir. Bu olmaz. Yüzde 100 bu ülkenin onurlu yurttaşlarıdır ve tamamının yeri benim başımın üstündedir. Ayrım olur mu? Vatandaş özgür iradesiyle sandığa gidecek. Demokrasiyi bu ülkeye getiren partiyiz. Biz iktidarlara doğruyu yaptığı sürece saygı gösteren bir partiyiz."

"FAS KRALI ONU KABUL ETMEZSE, BUNDAN BEN RENCİDE OLURUM"
Başbakan Erdoğan’ın Fas temaslarıyla ilgili olarak konuşan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir ülkenin Başbakanı Fas’a gider; Fas Kralı onu kabul etmezse, bundan ben rencide olurum. İran’a gider; İran’da 1 gün bekletilirse, bundan ben rencide olurum. Bu ülkeyi biz kan ve gözyaşı ile kurduk. İlk kurşunun atıldığı yerdeyiz, demokrasinin kalesindeyiz. Ülkemizi savunmak gibi bir görevimiz var. Yola kararlı çıkacağız ama tek gücün halk olduğunu da bileceğiz. Demokrasilerde en güçlü olan halktır. Halkın iradesine bütün siyasetçilerin saygı göstermesi lazım."
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından sanayi sitesi içerisinde bulunan Ar-Ge merkezine giderek incelemelerde bulundu.