BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA

DSP hükümete neler önerdi?

Kürt açılımıyla ilgili DSP'nin önerileri neler? DSP lideri Türker görüşmenin detaylarını açıkladı.

Abone ol

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, Kürt sorununun çözümü için ekonomik ve siyasal özgürlüğün yanı sıra toprak reformunun gerektiğini söyledi.

Burdur'da açıklamalarda bulunan Türker, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Demokratik Toplum Partisi (DTP) lideri Ahmet Türk ile görüştüğü gibi diğer partilerin liderleriyle de görüşmesini istedi.

Kürt sorunuyla ilgili 3 öneride bulunduklarını ifade eden Türker, detaylarını şöyle sıraladı: "Bölgeye ekonomik özgürlük gerekir dedik. Devlet ilk önce teşvik vereceğine yatırım üreten yatırım yapsın dedik. Bu konularda çok örnek sunduk. İkincisi, siyasal özgürlük. Yalnız bölge değil için Türkiye için gereklidir. Kendini ifade etmek isteyen herkese siyasal özgürlüğü barajı sıfıra indirerek yapabiliriz. Bazıları böyle olursa istikrar kaybolur diyor. Ama 1965 ve 1969 yıllarında baraj sıfıra inmişti. Buna rağmen Adalet Partisi iki kez üst üste iktidar oldu. Demek ki bu bir istikrar kaybı değildir. Üçüncü önerimiz ise o bölgede toprak reformu yapılmasıdır. Hiçbir kimsenin topraklarına başvurmaya gerek yok. Bölgede temizlenecek mayınlı arazilerin bölge insanına dağıtılması bile yeterlidir. Eğer insanlara mülkiyet hakkı verilir, yaşam hakkı verilir, ekonomik özgürlük verilirse diğer bütün sorunlar kendiliğinden çözülür. Bu sorun çözülmelidir. Çünkü çözülmediği müddetçe bölgede terörün gerekçesi olmaktadır."

Asrın davasına da değinen Türker, Türkiye'nin Ergenekon'daki aramalarla, baskılarla meşgul edildiğini ileri sürdü.

"Bugün gazetelerin manşetlerinde görüyoruz. Bu olayları ortaya koyanların yıllar evvel hastane raporlarıyla sosyal psikopat olduğu tespit edilmişken bu şekilde tanıklarla kamuoyunun yönlendirilmesinin aslında gerçekleri gözümüzün önünden kaçırdığını açıkça göstermektedir." diyen Türker, davalarda yeteri kadar şeffaflığın olmadığını iddia etti.

Süreçte yargıyı yaralayacak davranışların olduğunu savunan Türker, şunları söyledi: "Ne hikmetse bu davalar daha önce kitap halinde yazıldı. Bunlar bilinçli olarak rejimi değiştirme adına bilinçli adımlardır. Rektörler, bilim adamları, gazetecilerin bazıları, bazı emekli subaylar ve işadamları sindirilmiştir. Zaten temel hedef sindirmektir. Orada mahkemelerin çok hızla yürümesi gerektiğine inanıyoruz. Bunu da zaman gösterecek. 12 rektör bu ülkede darbe yapmaz, bilim gelişsin diye uğraşır. Bunların çalışmalarını biz biliyoruz."