BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  GÜNCEL

Derviş yalan mı söylüyor?

Kemal Derviş 2001 krizinden sonra hazırlıksız geldiğini iddia etmişti. Tercüman'dan Osman Özsoy aksini söyledi. Delil olarak ta ABD Hazine Bakanı Paul O'Neill'i gösterdi.

Abone ol

Halka ve Olaylara Tercüman yazarı Osman Özsoy Kemal Derviş'in sözlerini duyunca o kriz günlerinin öncesine döndü. Derviş'in bilinçli olarak gönderildiğini Amerikan Hazine Bakanı O'Neill'in sözlerini yazısıyla savundu.

2001 yılı Ocak ayı ortaları. George W. Bush'un başkan seçildiği 2000 yılı Amerikan başkanlık seçimlerinde etkin görev üstlendiğini bildiğim, Amerikan siyasi çevrelerine yakın Türk işadamı tanıdık bir isimle Atatürk Havalimanı'nda karşılaştım. Birkaç gün sonra başlayacak Davos toplantılarına gitmek üzere yola çıkmışken, günübirlik Türkiye'ye de uğramak istemiş.

Bir kahve içimlik o kısa sohbet sırasında söylediği birkaç cümlenin geçen zaman içinde kazandığı anlamı unutamadım. Şunları söylemişti:

- Dün yola çıkmadan önce, yakın arkadaşım Amerikan Hazine Bakanı Paul O'Neill'e de uğradım. Türkiye'ye yeni kredi hazırlıkları içinde olduklarını söyledi. Ben kendisine, niye gönderiyorsunuz ki, onu da daha öncekiler gibi çarçur edecekler, yolsuzluklara kurban edecekler dedim. Bunun üzerine O'Neill bana, Amerikan halkından toplanan vergileri çarçur etsinler diye başka yere göndermem dedi. Bu nasıl olacak ki dedim. Krediyi vereceğimiz kişiyi de göndereceğiz dedi. Kelimesi kelimesine aramızdaki diyalog bu oldu. O sırada henüz o meşhur 19 Şubat krizi patlamamıştı.

Acaba kim?

AKLINIZDAN, acaba kimi göndereceklermiş ki diye bir soru geçtiğini tahmin edebiliyorum. Fakat üzgünüm. O gün kendilerine bunu soru sorup sormadığımı hatırlamıyorum.

Her şey iyi güzel de, yıllar sonra bu nereden aklına geldi diyebilirsiniz... Bunu bana hatırlatan, Kemal Derviş'in o günlere ilişkin bir anısı oldu.

28 Şubat Pazartesi günü Galatasaray Üniversitesi'nde düzenlenen bir toplantıda konuşan Kemal Derviş, 2001 ekonomik krizinde alınan yapısal önlemler ve sonuçları hakkında öğrencilere bilgi verirken, Türkiye'ye nasıl geldiğine ilişkin anısını da anlatmış. Amerika'daki evinde kahvaltı yaptığı sırada, dönemin Başbakanı Bülent Ecevit'in bizzat telefon ederek Türkiye'ye davet ettiğini söylemiş.

Oyunun kuralları ...

KEMAL Derviş 4 sene önce bugün, 3 Mart 2001 de ekonomiden sorumlu Devlet Bakanı olarak göreve başladı. Hemen ardından Amerika'ya gitti. Amerika'daki yetkilileri oldukça hazırlıklı buldu. Önüne, TBMM de 15 günde çıkarılmak üzere 15 yasa önerisi konuldu. Gerisini, gazeteci Hasan Cemal'in o günlerde yazdıklarından takip edelim.

- Kemal Derviş'in Washington görüşmelerinde ilginç ve hiç beklenmedik bir konu da ön plana çıktı: Siyasal reform. Derviş ile iki saatlik görüşmesinde Türkiye'de siyasal reform konusunu dile getiren Amerikan Hazine Bakanı Paul O'Neill oldu. Başkan Bush'un yakın çevresinden olan O'Neill, sözü Türkiye'de siyasal sisteme getirdi. Verilecek paraların dipsiz bir kuyuda kaybolup gitmesini istemediklerini, parasal destekten önce ilgili ülkelerin oyunu kuralına göre oynamaları gerektiğini yüksek sesle söylemiş ... (Milliyet, 29.03.2001)

Oyunun kurallarının ne olduğunu elbette bilmiyoruz. Aynı yazıda, o günlerde Türk- Amerikan Konseyi'nin yıllık konferansı için düzenlenen ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem'in de katıldığı bir konferanstan da söz ediliyor. Toplantıda (bugünlerde adı Dünya Bankası başkanlığı için de geçen) Başkan Bush'un yakın adamlarından Paul Wolfowitz'in de bir konuşma yaptığı, Türkiye'deki krizin sadece ekonomik kriz olmadığı, krizden gerçek kurtuluş için siyasal sistemin kendini yenilemesinin de şart olduğunu vurguladığı anlatılıyor.

Karışık işler...

19 Şubat krizinin ardından Türk ekonomisine el konuldu. Yaşaması için dış yardıma muhtaç hale getirildi. Üst üste çıkarılan yasalarla Türk ekonomisi küresel sisteme entegre edildi. 11 Eylül saldırı sonrasında Avrasya merkezli bir operasyon başlatıldı. Önce Afganistan'a müdahale edildi. Türk Cumhuriyetleri'nde Amerikan askeri varlığı artırıldı.

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit hastane odalarına, partisi de parçalanmaya mahkum edildi. Gürcistan ve Ukrayna da siyasal yapı küresel sisteme entegre edildi. Şimdilerde sıra Lübnan'da. Peşinden bir ihtimal Suriye gelecek.

Sorular ...

EĞER 19 Şubat tarihli MGK toplantısı bir krizle sonuçlanmasaydı, bir başka bahaneyle yine de kriz çıkar mıydı? Kriz patlak vermeden, Kemal Derviş yola çıkmak üzere hazırlıklara başlamış mıydı? Amerikalı yetkililer kendisiyle bunu paylaşmışlar mıydı? Derviş'i göreve getirmesi durumunda kredi musluklarının açılacağını birileri Ecevit'e fısıldamış mıydı?.

Son soru:

- Sizce operasyon tamamlandı mı?
Yazı:Osman Özsoy
Kaynak:tercuman.com.tr