BIST 10.046
DOLAR 32,48
EURO 34,69
ALTIN 2.409,40
HABER /  GÜNCEL

Demirel AK Parti'nin rakibini açıkladı

Takvim Gazetesi'ne konuşan Süleyman Demirel, hükümetin yönetim tarzını eleştirdi. Demirel, AK Parti'nin alternatifi olacak partinin ismini ilk kez açıkladı..

Abone ol

"İşsizlik ve yatırımsızlık, en önemli sorunlar. Şehirlerde asayiş yok. Sokağa çıkan kadında çantasını kaptırma korkusu varsa, 10 evden 9'u soyuluyorsa, halk güven içinde değildir.".

Süleyman Demirel, Türkiye'nin en önemli sorunları olarak gördüğü konuları sıralarken, "İşsizlik ve güvenlik sorunu çok önemli" dedi. İşte, Demirel'in TAKVİM'in sorularına verdiği çarpıcı yanıtlar:

- Sizce hükümetin icraatlarında olumsuz ve olumlu yanlar nelerdir?
- İşsizlik... En önemli husus budur. Söyleyeceğim başka bir husus, yatırımsızlıktır. En önemli olumsuzluk, insanların birbirine güveni yok. Ve çok önemli huzursuzluk; büyük şehirlerin asayişi yok. Sokağa çıkan kadında çantasını kaptıracağı şüphesi varsa, o orada güven içinde değildir. Halkın istediği birinci şey güvendir. Bir sokaktaki 10 evden 9'u soyuluyorsa, bu da iyi bir şey değildir. Ve en önemli huzursuzluklardan bir tanesi de yargının ağır işlemesidir, devletin ağır işlemesidir. Her şeyin Ankara'dan görülmeye çalışılmasıdır. Devletin ağır işlemesinden, ister istemez rüşvet çıkar. Ve tabii ki en önemli olumsuzluklardan bir başkası, halkın geçim sıkıntısı içerisinde olmasıdır. Bunları alt alta koyduğumuz zaman, bunlar küçümsenmeyecek şeylerdir.

- Peki olumlu icraatlar?
- Olumlu istikrar var bir, ikincisi ülkenin toprakları ekiliyor ve fabrikaları var çalışıyor. "Fabrikaları çalışıyor" diyorum ama yeni fabrikalar eklenmiyor. Ve Türkiye, bugün iğneden ipliğe her şeyi yapıyor. "Hasta adam"dan AB masasına gelmiş. Bunlar, TC'nin geçen seneler zarfındaki kazanımlarıdır. Türkiye 15 milyon çocuğuna okul eğitimi vermektedir ve 77 tane üniversite açarak yurdun her tarafına yüksek eğitim götürülmüştür. Türkiye'de, toprak dam evler de dahil olmak üzere, her evde televizyon anteni vardır. Dünyadan haberler almaktadırlar. Aranan şey daha çok barış, daha çok istikrar, daha çok zenginliktir.

DYP, iktidar alternatifidir

- Mirasınız olan DYP'yi nasıl görüyorsunuz?

- DYP duruyor ve gayet iyi gidiyor. Misyonu duruyor, çekirdeği duruyor. DYP'de çok inançlı arkadaşımız var. DYP, bugünkü iktidarın alternatifidir. Bugünlere bakmayın. Bugünlerde Türkiye'de siyaset yok. Siyasetin de zaten çok kıvrak olduğu bir zaman değil. Bir taraftan yaz, yazın siyaset olmuyor. - Siyasetin dışında durmak nasıl bir duygu? - Ben yapacağımı yaptım. Ben bu hizmetlerin hepsini yaptım. Bu hizmetlere yeniden hevesli olamam ki. - Bazen "Ben olsaydım bu konuda şöyle yapardım" diyor musunuz? - Tabii ki insan içinden öyle şeyler geçirir. Mümkün değil başka bir şey düşünmesi. Ben halimden memnunum. Ben Türkiye'nin büyük meseleleri, dünyanın büyük meseleleri ile uğraşıyorum. Balkanlar'la, Kafkasya ile, Orta Asya ile, AB ile Türk Amerikan münasebetleri ile, Çin ile, Hint ile yani dünyanın önemli meseleleri ile meşgulüm.

Türkiye Kıbrıs'ta kaybetti

- Kıbrıs'la ilgili gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? - Kıbrıs muallakta, askıda. Aslında Türkiye'nin iddiası nedir, kayboldu bu iddia. KKTC'deki Türkler'in iddiası nedir? O da kayboldu. Eğer Güney Kıbrıs ile birleşip tek devlet olmak istiyorsanız, onlar istemiyorlar.

- Kıbrıs AB'nin sorunu olmaya başladı. Böyle sürerse sonuç alınır mı? -

Avrupa Birliği ile Türkiye nereye varacak meçhul. AB Türkiye'ye bir yerde "Olmuyor, sizinle yapamıyoruz" diyebilmek için hangi bahanelere başvuracak onu da bilemiyoruz. Biz 42 sene AB'nin peşinden gittik. Fakat bugüne kadar geldiğimiz nokta içinde zaafa hiç uğramadık. Şimdi müzakereye oturacağız, otururken AB'nin bazı ülkeleri "İmtiyazlı ortaklık versek" diye düşünebiliyorlar. "Türkiye AB'nin tam üyesi olacaktır" diyordu herkes. Şimdi buraya geldi. Avrupa halkları da Türkiye'nin üyeliğine razı değil. Bugünkü haliyle yarın Türkiye'yi AB'ye kabul etseler, referanduma gittiklerinde bu halklar bunu reddeder. Türkiye'nin AB ile daha çok zor işi var. "AB ile işleri kolaylaştıracağız" diye bence Kıbrıs'ta vazgeçilmeyecek haklarından Türkiye vazgeçmez. Yani savunulabilecek haklarını Türkiye savunur.

- Bu haklar nedir?

- Şudur: Kıbrıs'ta iki millet vardır. Bunların bir arada yaşamalarını, adil ve kalıcı bir çözüm istiyorsanız, Rumlar'ın nasıl güneyde toprakları ve devletleri var, Türkler'in nasıl kuzeyde toprakları ve devleri var ise, önce bunu devlet olarak tanıyacaksınız. Tanıdığınız vakit iki devlet bir araya gelip, adanın üzerinde tek bir devlet yapabilirler. Ama sadece Rum devletini tanıyıp Türk devletini tanımamak suretiyle bir yere varmanız mümkün değildir.