BIST 10.083
DOLAR 32,42
EURO 34,75
ALTIN 2.430,04
HABER /  GÜNCEL

'Çözüm süreci şehit ailelerine ihanetti'

Suruç saldırısının ardından artan PKK saldırılarında hayatını kaybeden polis ve asker sayısı 16'ya ulaştı. 1990'lı yıllarda PKK saldırılarında çocuklarını kaybeden ailelerse artan şiddet olaylarından Çözüm Süreci'ni sorumlu tutuyor.

Abone ol

Şırnak'ta PKK'nın saldırısı sonucu hayatını kaybeden Onbaşı Hamza Yıldırım'ın cenazesi 31 Temmuz'da Ankara Kocatepe Camii'nden kaldırılmıştı.

“Ateş düştüğü yeri yakar" sözü, güvenlik güçleri ile PKK arasında yaklaşık 3 yıldır süren çatışmasızlık ortamının Suruç bombalamasından sonra yerini çatışmalara bırakmasının ardından en çok duyulan sözlerden.

20-31 Temmuz tarihleri arasında aralarında polislerin de bulunduğu 16 güvenlik görevlisi hayatını kaybetti.

Anadolu Ajansı’nın derlediği verilere göre sadece 1-4 Ağustos tarihleri arasında 7 asker yaşamını yitirirken, 43 asker ve 1 çocuk yaralandı.

Kayıp haberleri ise gelmeye devam ediyor.

‘1 Nisan şakası yaptı bize’

Oğlunu 1995'te PKK saldırısı sonucu kaybeden Lütfü Arslan Çözüm Süreci için "Katilimizle mi barışacağız?" diyor.

PKK'yla çatışmalarda çocuklarını kaybeden ailelerse, çözüm sürecine tepkili 'Açılım kötüydü' diyorlar.

20 yıl önce ateşin düştüğü yerlerden biri de Ankara'daki Arslan ailesinin evi.

Çavuş Zafer Aslan, 1995'te 29’u Mart'ı 30 Mart’a bağlayan gece yarısı Kuzey Irak’ın Haftanin bölgesinde askerliğinin bitmesine bir ay kala yaşamını yitirmiş. O gün, gün boyu süren çatışmalara girmiş. Gece, kendisiyle birlikte bir astsubay ile dört erin olduğu sipere PKK'nın düzenlediği roket saldırısında hayatını kaybetmiş.

Lütfü Arslan’la, Şehit Aileleri Federasyonu’nunda buluşuyoruz. Federasyon’un salonunun duvarında PKK ile çatışmalarda yaşamını yitiren onlarca askerin fotoğrafı arasında kendi oğlu Zafer Arslan’ın fotoğrafını gösteriyor, “Buraya her geldiğimde selam veririm, çıkarken de hepsine hoşçakal der çıkarım” diyor.

Zafer, ailenin üç çocuğundan ilki. 20 Temmuz 1974 doğumlu. Lütfü Arslan, “O gün Kıbrıs Barış Harekatı oldu. Adı için Barış ve Zafer arasında kararsız kaldık, Zafer koyduk. Şakacı bir çocuktu. 1 Nisan’da toprağa verdik. Yine şaka yaptı bize” diyor.

'Katilimizle mi anlaşacağız?'

Diyarbakır'da PKK saldırısı sonucu hayatını kaybeden askerlerin cenazesi 26 Temmuz'da kaldırılmıştı.

Lütfü Arslan, oğulları Zafer için evde bir oda yaptıklarını söylüyor. Bayramlarda odaya girdiklerini, oğullarının fotoğraflarına bakıp sohbet ettiklerini, bayramlaştıklarını anlatıyor:

“Mezarını ziyarete gidiyoruz. Bazen onunla uzun uzun konuşuyorum. Bu yaptığıma isterseniz delilik deyin ama değil. İman gücüyle, şehitlik mertebesi güzel olduğu için ‘Allah’tan geldi’ diyerek ayakta duruyoruz ”

Lütfü Arslan, çözüm sürecine karşı. “Katilimizle mi anlaşacağız?” diye tepki veriyor ve ekliyor:

“Analar ağlamasın tamam ama PKK’nın niyetini biliyorduk. Çözüm olmayacağını, kan akmaya devam edeceğini biliyorduk.”

‘Nişan yapacaktık, tabutu geldi’

Saliha ve Hamit Köse’nin evine de ateş, 1995’te düşmüş.

Astsubay emeklisi olan Şehit Aileleri Federasyonu Başkanı Hamit Köse, beni evine götürüyor. Yolda, “Bir basın mensubu ilk kez evimize girecek” demeyi ihmal etmiyor.

Köse ailesinin oğulları Teğmen Ercüment Köse, 1971 doğumlu.

7 Mart’ta ilk tayin yeri olan Elazığ Karakoçan’da tim komutanı olarak bir operasyona katılıyor. 60 kişilik bir PKK’lı grubunu takip ediyorlar ve Ohi Deresi’nden geçmeleri gerekiyor. Mevsim ilkbahar olduğu için dere kabarmış.

Timdeki erlerden biri, suya kapılıyor. Ercüment Üsteğmen, teçhizatlarını çıkarmadan suya atlıyor. Timindeki askerini kurtarıyor ama kendisi akıntıya kapılıp gözden kayboluyor. Cansız bedenine ancak dört gün sonra ulaşılıyor.

Köse ailesi, oğullarının askerlik günlerinden kalma fotoğrafını duvarlarında taşıyor.

Hamit Köse anlatırken, annesi Saliha Köse gözyaşlarını tutamıyor. Yutkunmakta zorlanarak, “İzne gelmişti. Söz kestik, birliğine döndü. Bir hafta sonra gelecekti, nişan yapacaktık, tabutu geldi” diyor.

'Çözüm süreci, çözülme süreci oldu'

Sohbet, çözüm sürecine geliyor. Hamit ve Saliha Köse, oldukça sert bir ifadeyle aynı tepkiyi veriyor:

“Kimse analar ağlasın istemez ama bizim çocuğumuz, ülkenin bölünmemesi için canını verdi. Açılım kötüydü. Neyin açılımı? PKK’lılara her şeyi serbest bıraktılar. Çözüm süreci, Türkiye için çözülme, ülkeyi bölmek isteyenlere taviz sürecidir. Şehit ve gazi ailelerine ihanettir”

Genel Merkezi Ankara’da olan Şehit Aileleri Federasyonu’nun kayıtlı 2 bin 500 civarında üyesi var.

Üye olmak isteğe bağlı. Federasyon Başkanı Hamit Köse amaçlarını, “Şehit aileleri arasında her türlü yardımlaşmayı ve dayanışmayı sağlamak” olarak açıklıyor. Çözüm sürecine de federasyon olarak kesinlikle karşı olduklarını ifade ediyor.