BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  GÜNCEL

Çölaşan, ya "anırırım" deseydi!

Bekir Hazar, Emin Çölaşan'ın 1 yıl önce paradan 6 sıfır atılırsa hükümetten "anırım" yerine "özür dilerim" demesinin Çölaşan'ı bugün rezil olmaktan kurtardığını söyledi

Abone ol

Yeni Şafak Gazetesinin yazarı Bekir Hazar, Emre Aköz'ün Emin Çölaşan hakkındaki görüşlerinin çoğuna katılıyor. Hazar, Çölaşan'ın "hükümetten özür dilerim" değilde daha abartarak "anırırım" diyememesinin, Çölaşan'ı direkten döndürdüğünü ifade etti...

Herkes anırırım diyemez

Emin Çölaşan'ın bir yıl önce yazdığı "Paradan altı sıfır atılması masal, benim bu masallara karnım tok, kuruşa geçersek bu hükümetten özür dilerim" şeklindeki sözlerini bu sütunlara taşımıştık.

Sabah'tan Emre Aköz konuyu "Ya anırırım deseydi" başlığı altında masaya yatırmış. "Çölaşan'ın öngörüsü niye fos çıktı, niye 13 ayda maytap geçilir hale geldi" noktasında sorgulamış köşesinde...

Diyor ki Aköz "Çölaşan'ın önüne devlet birimlerinden dosya gelir, o da araştırmacı gazeteci edasıyla yazar. Ya dosya gelmezse? İşte o zaman iş başa düşer. İdeolojik tavır hemen öne çıkar. Hükümet, İslami çevreler, liberaller, demokratlar, AB yanlıları gibi kesimlere saldırır...Bunlar ağzıyla kuş tutsa Çölaşan'a göre yine hatalıdır, yine kabahatlidir, yine kötüdür...

Yani: Eski klişelerle düşündüğü ve Türkiye'nin hangi yöne doğru değiştiğine ilişkin bir vizyonu olmadığı için Çölaşan baltayı taşa vurdu.. Neyse... Yine dua etsin. İyi ki olayı abartıp 'Anırırım' ya da 'Kendimi Taksim meydanında asarım' filan dememiş"..

Evet aynen böyle Aköz'ün tespitleri. Yalnız o da yazarken hataya düşmüş...

Doğan grubunda her iddiaya girildiğinde, "Kaybedersem şunu falan yaparım" diyenler kafasına göre ortaya bir şey atamaz. Her sözün patent hakkı ayrı kişilerdedir ve herkes ancak kendi sözünü ortaya atabilir. Mesela her önüne gelen anırırım veya Taksim'de asarım diyemez. Patentin kadar konuşursun.



* * *

TRT Genel Müdürü bir süre önce "BBC'yi örnek aldık" demişti. Medyatava.net adlı internet sitesinde önceki gün "İngiliz BBC kanalında 28 bin kişi çalışıyor" diye haber vardı... Eyvah ki ne eyvah... Bizim 8 bin 500 kişi çalışıyor diye yerden yere vurduğumuz TRT, 28 bin kişi çalıştıran BBC'yi örnek almış... Aman Yarabbi... Dudağım uçuklayacak yani... Bu arada BBC 6 bin kişiyi işten çıkarıyormuş... Bunun bizim TRT ile ne ilgisi var?.. Hiiç...



* * *

Ben şimdi 5-6 yaşında bir çocuk olsam, annem babam ayrılsa, sonra beni babamla birlikte televizyona çağırıp canlı yayına alsalar. Annemi de telefonla bağlayıp bir güzel kavga ettirseler, ne kadar kirli çamaşır var milyonların ve benim önümde ortaya dökseler ne olur? 5 yaşındaki ben, kısa sürede tımarhanelik bir çocuk olur muyum acaba. Kanal D'de aynen böyle yapıyorlar. Yasemin'in Penceresi'nde reyting uğruna anne ve babayı güya barıştıracaklarmış gibi karşı karşıya getirip bir güzel kavga ettiriyorlar küçücük çocuklarının önünde. O çocukların hali dört beş yıl sonra ne olur bilemiyorum. Önceki gün Kanal 7 Haber'de izledim. Yedi tane çocuk evdeki geçimsizlik sebebiyle evlerinden kaçmış, Eyüp Camii'nde yatıyor. Acaba Yasemin'in Penceresi, Eyüp Camii bahçesine yeni adaylar mı yetiştiriyor?...

Kanal 7'nin sahur programında Yunanistan'dan gelen Türkler vardı. Süleyman Çobanoğlu bir bayana adını sordu "Uzun Fikriye" cevabını aldı. Meğer Yunanistan'da önce soyadı, sonra ad söylenirmiş. Uzun Fikriye'nin eşine adını sordu "Acılı Mehmet" cevabını aldı. Meğer Yunanistan'da evlenirken herkesin soyadı kendineymiş. Sadece çocuklar baba soyadını alırmış. İlginç...

KAYNAK:YENİ ŞAFAK