BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  POLİTİKA  /  AK PARTİ

Cemil Çiçek'ten Ak Parti hakkında şaşırtan sözler

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, aday adaylarından Ak Parti siyaset anlayışına kadar şaşırtan açıklamalarda bulundu

Abone ol

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek, aday adaylarından 2015 seçimlerine, Ak Parti'nin siyaset anlayışından yeni parti arayışlarına kadar pek çok konuda şaşırtan açıklamalarda bulundu.

Kamudaki üst düzey yöneticiler seçim öncesi tek tek istifa etti… Vekil olmak için partilerin kapısını çaldı Bu durumu 30 yıllık siyasetçi Cemil Çiçek’e sorduk. Çiçek, Nasrettin Hoca’nın göle maya çalma hikayesini hatırlattı ve ekledi: Ya tutarsa hesabı… Kendi adına vesika elde ediyorlar. Bu, Türkiye’nin kötü alışkanlığı…

Sözcü'den Saygı Öztürk'ün haberine göre siyasetin son 32 yılında Cemil Çiçek var. Anavatan Partisi’nin kurucularından, Yozgat Belediye Başkanlığı’ndan sonra 5 dönemdir de milletvekili. Devlet bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Başbakan Yardımcılığı göre- vinde bulundu. Halen TBMM Başkanı… AKP’den 3 dönemini dolduran milletvekilleri gibi, son anda sürpriz bir gelişme olmazsa Cemil Çiçek de Meclis dışında kalacaklar arasında bulunuyor. Meclis Başkanı Cemil Çiçek’le gündemdeki konuları konuştuk. Çiçek, bazen geçmişten, bazen de yaşadıklarından örnekler verdi.

İşte, Çiçek’in açıklamaları:

ESKİDEN LİDERLER DAVET EDERDİ

- Partimizin kararı gereği bu dönem milletvekili adayı olamayacağım. Türkiye’nin belki en büyük zorluğu şurada: İleri demokrasilerde belli görevleri yapmış olanlardan azami yararlanılıyor.
- Bürokratların kitle halinde siyasete ilgisi 1991’de başladı. Siyasete katılan bürokratlar oldu ama büyük ölçüde parti başkanları davet ederdi.

DEMİREL’İN KAPISINI ÇALDILAR…

- 1991’e geldiğimizde Anavatan Partisi’nden beklediğini bulamayanlar, gelecekleri bakımından bir yerlere görüntü vermek, kayıt düşmek durumunda olan bürokratlar dosyaları kaptılar DYP lideri Süleyman Demirel’in kapısına dayandılar. ‘Vallahi, billahi biz o partiden değiliz, ilgimiz yok filan’ dediler.
- O türlü müracaatların iki türlü sonucu oluyor: Nasrettin Hoca’nın göle maya çalması gibi ‘ya tutarsa’ hesabı. Hiç değilse kendisi için ileride bir bakandan randevu isterken bile ‘ben aday adayıydım’ diye kullanıyor. Maalesef Türkiye’nin kötü alışkanlığıdır bunlar.

DEVLETTE DEVAMLILIK ESASTIR

Şimdi, bürokrasideki bu türlü siyaset aşkını ben biraz soru işaretiyle karşılıyorum. Bu iyi bir durum değil. Partiler hesabına da iyi değil. İdarede üç -dört ay vekaletlerle iş götürülecek. Kaldı ki devlette devamlılık var; hayat devam ediyor. Birçoğu da biliyor ki aday olma imkanı yok ama işte mesela Ak Parti’deyse bu partide 5 bin lira karşılığında kendileri açısından işte bir vesikayı elde etmiş oluyorlar. ‘Ben buradan adaydım’ filan diye. Bunu da siyaset açısından doğru bulmuyorum.

MİT MÜSTEŞARININ DURUMU

- MİT Müsteşarı’nın (Hakan Fidan) adaylığı bildiğim kadarıyla ilk defa oluyor. Şu saatten sonra bunun yorumunun bir faydası yok. Türkiye’nin birçok meselesi var. Şahısları konuşarak Türkiye’de siyasette bir yere varılmaz. Şahısları konuşarak gününü kaybeden toplumlar çok şey kaybeder. Bu toplumlar demokrasi açısından geri toplumlardır.

BEN SİYASET DIŞINDA BAŞKA İŞ YAPAMAM

Cemil Çiçek, AKP içinde 3 dönem kuralına takılan isimlerden biri. 7 Haziran’da aday olamayacak. Peki önümüzdeki 4 yıl için planı ne? Çiçek, önümüzdeki dönem için planını şu sözlerle anlattı: “Belli görevlere gelmiş insanlar için bir süre sonra yapabileceği çok bir şey kalmıyor. Yani diyelim ki TBMM Başkanı ne yapabilecek? Yapabileceği şey diyelim ki bizim gibi hukukçuysa cübbeyi giyip avukatlık yapacak hali yok. Ticaret zaten bilmeyiz. Biz 30 küsur senedir siyasetle uğraşıyoruz. Bildiğimiz iş böyle bir iş. Onun dışında yapılabilecek şey fevkalade sınırlı. Bakalım Allah ne gösterir.”

ÜLKENİN SORUNLARINA KAFA YORMAK GEREKİR

Meclis Başkanı Cemil Çiçek, siyasetle ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “30 Mart belediyeler, 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra alınan oyların Türkiye haritasına işlenmesini istedim. Çünkü o harita bize çok şeyler söylüyor. Buna kafa yormazsak Türkiye’nin sorunlarını sağlıklı bir zeminde tartışma imkanımız olmaz. Kendimizi izah yerine ülkenin sorunlarına kafa yormayı daha doğru bulurum. Şartlar ve imkanlar varsa. Yoksa siyaset mümkün olan doğruyu yapmaktır. İmkanla sınırlıdır sizin yapabileceğiniz doğrular. İmkan yoksa sorumluluk başkalarına aittir.

BAZI İCRAATLAR YANLIŞ OLABİLİR

Kulislerde, AKP’nin içinden yeni bir parti çıkacağı iddiaları dolaşıyor. Peki Cemil Çiçek, farklı bir siyasi oluşumun içinde yer alır mı? Partisini değiştirenlerle ilgili ne düşünüyor? İşte Çiçek’in yanıtı:
- Seçim zamanları olunca spekülasyonlar çok olur. Ben kendi hesabıma yeni bir parti arayışı içerisinde değilim. AK Parti’nin Türkiye için önemli bir parti olduğuna inanıyorum. Uzun yıllar iktidarda olmanın getirdiği eksiklikler olabilir bir kısım icraatları yanlış anlaşılıyor veya yanlış da olabilir. Bunları düzeltmek bizim görevimiz yoksa ‘yanlış yaptı’ denilip yeni bir parti kur, burada sizden farklı düşündü hadi yeni bir arayışın içerisine gir. Ben bunu şahsen doğru bulmuyorum.

İHRAÇ EDİLSEYDİM

- Çok net bir şey söyleyeyim. Kendi hesabıma söyleyeceğim bunu, hatasıyla sevabıyla bu kendimle ilgili bir konudur. Ben bu parti değiştirmelerini de çok doğru bulmuyorum. Eğer ben kendi partimden ihraç edilmiş olmasaydım belki bugün buralarda olmazdım. Ben siyasi istikrarın sadece hükümetlerde aranmasını doğru bulmam, esas siyasi istikrar partilerde olması lazım. Partiler kendi içinde hiç durmadan bölünür parçalanır yenileri çıkar şu olur bu olur işte o zaman siyasi kültür dibe vuruyor.
- Partimin bende hakkı var ama her icraatını tasvip ediyorum anlamına gelmez. Tasvip etmediğim bir icraatı vardır diye hemen ayrılmak, başka arayışlara girmeyi kendi hesabıma etik bulmuyorum.

Sözcü