BIST 10.083
DOLAR 32,45
EURO 34,78
ALTIN 2.426,92
HABER /  GÜNCEL

Canlı bomba olan oğluna böyle seslendi!

Oğlunun muhtemel canlı bomba olacağını duyan babanın oğlunu örgütün elinden kurtarmak için yaptığı bu sesleniş yürekleri dağladı

Abone ol

ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’ne bombalı saldırı düzenleyen Ecevit Şanlı’nın DHKP-C üyesi çıkması, gözleri çocuklarını örgütün elinden kurtarmak için çırpınan ailelere çevirdi. Muhtemel canlı bomba Bulut Y.'nin de babası Şinasi Y. sesini Zaman'ın manşetinde yükselti.

Yıllarca Zonguldak’ta maden ocaklarında çalıştığını belirten Şinasi Y., “Amacım, babamın bana yapamadıklarını çocuklarım için yapmaktı. İstedim ki, cebimde beş kuruş para olmasın ama onlar okusun.” diyor.

TEK SUÇUM ONLARI SEVMEK

Oğlundan bir yıldan beri haber alamadığını belirten acılı baba, bir yandan da kendini sorgulayarak “Belki bir yerde yanlışlık yapmışımdır. Ama nerede yaptığımı bulamıyorum. Eğer sevmek suçsa, bu suçu işledim. Çocuklarımı çok sevdim.” diye konuşuyor.

ÖNCE BİZİ ÖLDÜRSÜN

Söz, Bulut’un bir eylem hazırlığında olduğu ihbarına gelince ise yürek burkan şu ifadeleri kullanıyor:

Oğlum fedai olacakmış. Neyin ve kimin fedaisi olacaksın? Her insanın önce yaşam hakkı vardır. Şayet oğlum bunu yapacaksa; önce benim daha sonra da annesinin başına sıksın. Daha sonra ne yapacaksa yapsın.

Terör örgütü DHKP-C üyeliğinden Tekirdağ Cezaevi’nde tutuklu bulunan Şafak Y. ile emniyet birimleri tarafından muhtemel canlı bomba adayı olarak belirlenen Bulut Y.’nin babası Şinasi Y., iki oğlu ile ilgili Zaman’a önemli açıklamalarda bulundu.

KEŞKE ENGEL OLABİLSEYDİM

Bulut’un 2005 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi’ni, kardeşi Şafak’ın da 2009 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandığını belirten baba Şinasi Y., oğullarının örgüte katılmasını içinde bulundukları ortamlara bağlıyor. Bulut’un üniversite yurdunda sık sık farklı grupların baskısıyla karşılaştığını, Şafak’ın da okuduğu okulda üniversite yönetiminin istemediği yere afiş astığı için hedef haline geldiğini belirten baba, “Keşke okulu bırakmalarının önüne geçebilseydim. Bunu başaramadığım için iki oğlum da örgüte katıldı. Sonucunda birkaç yıldır oğlumu bir türlü göremiyorum. Bu kişilerin çocukları yok mu? Acaba bu çocuklara biraz sevgi gösterilseydi ne olurdu? Biraz müsamaha gösterilseydi çocuklarım okullarını bırakmazdı. Sonuçta biz de evlatlarımızdan uzak kalmazdık.” diyor.

OĞLUMUN PARÇALANMASINI İSTEMİYORUM

Örgütün canlı bombalarına atıfta bulunarak, “Oğlumun parçalanmasını istemiyorum.” şeklinde konuşan baba, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ben çocuklarımı en iyi koşullarda yetiştirdim. Onları saz başta olmak üzere farklı kurslara gönderdim. İkisi de amatör ligde futbol oynuyorlardı. Onlara şiddetten ziyade hoşgörünün önemini öğretmeye çalıştım. Ancak çocuklarım şimdi farklı noktalarda. Baba ve anne olarak oğlumuzun parçalanmasını istemiyoruz. Bizi daha fazla üzmesin. O ölürse bilsin ki annesi ve babası da ölmüştür. Eğer onda azıcık merhamet varsa, benim oğlumsa o sevgiyi taşıyorsa bunu yapsın.