BIST 10.046
DOLAR 32,38
EURO 34,58
ALTIN 2.387,15
HABER /  GÜNCEL

Cami, sinagog kilise üst üste!

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, cami, sinagog ve kilisenin üst üste olduğu yapının açılışında bulundu.

Abone ol

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, Batı'da 100-150 sene önce cami, kilise, sinagog ve havranın bir arada görülemeyeceğini söyledi.

Kutlu doğum haftası Avrupa etkinliklerinin açılışı, Belçika'nın Almanya ve Hollanda sınırı yakınlarındaki Genk kentinde, yaklaşık 5 bin katılımıyla yapıldı.

Genk'te 3 Nisan'da başlayan Türkiye-Belçika Kültür Festivali'nin son gününde kutlu doğum haftası programı düzenlendi.

Etkinliğe katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, yaptığı konuşmada bu yılki kutlamalarda temanın "insan onuru" olduğunu belirtti.

BATILI DOSTLARIMIZ LÜTFEN ALINMASINLAR

Görmez, bir süre Makedonya'da restorasyonu tamamlanan caminin açılışı sırasında dikkatini çeken bir konuyu şöyle anlattı:
"Caminin altında bir kilise, onun da altında bir sinagog var. Caminin üzerindeki tarih 1492'yi gösteriyor. Farklı ülkelerin büyükelçileri de var. Onlara dedim ki biz bugün sadece bir caminin açılışını yapmıyoruz. Caminin üzerine kazınmış tarihe dikkatinizi çekmek istiyorum. 1492. Bu tarih size neyi hatırlatıyor? Amerikanın keşfedildiği yılı. Avrupa'dan Yahudilerin sürgün edildiği, hepsinin gidip İstanbul'a sığındığı tarihi gösteriyor. Biz öyle bir medeniyetin çocuklarıyız ki bundan Batılı dostlarımız lütfen alınmasınlar, bundan 100-150 sene önce Batı'nın hiçbir başkentinde siz camiyi, kiliseyi, sinagogu, havrayı yan yana göremezdiniz. Ama 4-5 asır önce İstanbul'da, Bursa'da, Edirne'de cami, sinagog kilise yan yana barış içersinde yaşayabilmiştir."

ERMENİ, RUM, YAHUDİ, MÜSLÜMANI BARIŞ İÇİNDE YAŞADI 

''Ermenisi, Rumu, Yahudisi, Musevisi, Müslümanı barış ve huzur içerisinde birlikte yaşayabilmiştir'' diye konuşan Görmez, şöyle devam etti:
''Neden? Bugün konumuzu teşkil eden sevgili Peygamberimizin insan onuruna verdiği değerden kaynaklanıyor. Bu sadece bizden kaynaklanmıyor, Peygamberimiz bize bunu emretmiştir. Bizler, bizimle birlikte yaşayan bütün gayrimüslimlere insan onuruna verdiğimiz değeri vererek, onu kendi inancında, kendi düşüncesinde kendi ibadetinde özgür bırakmayı Allah'ın ve Peygamber'in emri olarak kabul etmişiz."

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, bu yılki Kutlu Doğum etkinliklerinde "insan onuru''nu ana konu olarak seçme gerekçelerini anlatırken, "Çünkü son 2 asırda insanlık bilimsel birikimde, teknolojik gelişmelerde kaydettiği mesafeleri insan onurunu koruyup yükseltmede, yüceltmede aynı başarıyı gösteremedi. İnsana insanı yeniden anlatmak istiyoruz. İnsan kendini, ne kadar yüce bir varlık olduğunu unuttu. İnsana insanın değerini yeniden anlatmak gerekiyor" ifadesini kullandı.

GERİDE KALAN YÜZYILDA İNSANLIK ONURU ÇİĞNENDİ

Geride kalan yüzyılın insanlık onurunun had safhada çiğnendiği zedelendiği bir zaman dilimi olarak tarihe geçtiğini dile getiren Görmez, şunları söyledi:
"Onur kırıcı, insan onurunu ayaklar altına alan küresel sorunlar çoğalmaya devam ediyor. Ayrımcılık, ötekileştirme, ırkçılık, şiddet, terör, gelir adaletsizliği, eğitim eşitsizliği, emeğe saygısızlık, istismar, nefret suçları ve daha burada sayamayacağımız kadar çok küresel ciddi sorunların temelinde insan onuruna saygısızlık, insan onurunu yok sayma yatıyor. Bu sebeple Hz. Peygamber'den hareketle insan onurunu yeniden anlatmak istiyoruz.
Neden insan onuru? Çünkü bizzat Hz. Peygamber'in ümmeti olan, İslam dünyasında dahi insanın değeri düştü, insan onuruna değer verilmiyor. Suriye'de Myanmar'da dünyanın muhtelif yerlerinde despot rejimlerin yaşandığı ülkelerde insan onurları ayaklar altına alınmaya devam ediyor."
Görmez, "İnsanda var olan onur sonradan kazanılan bir şey değil. Yaratıcının her insana yaratılışıyla birlikte verdiği yüce değerlerden oluşur. İnsan eşrefi mahluktur, yaratılanların en şereflisidir" değerlendirmesinde bulundu.

HİÇ BİR İDEOLOJİ İNSAN ONURUNDAN DEĞERLİ DEĞİL 

Prof. Dr. Mehmet Görmez, hiçbir ideolojinin insandan ve insan onurundan daha değerli olamayacağını, din, devlet ve hukukun insan onurunu korumak ve yüceltmek için var olduğunu ve "İnsanoğlunu rencide eden hiçbir söz ve davranış meşruiyetini İslam Peygamberi'nden alamayacağını" vurguladı.

Avrupalı Müslümanlara örnek insan olma yükümlülüklerini hatırlatan Görmez, "Şimdi ben bu salona sorsam, adı Ahmet, Mehmet, Mahmut olanlar el kaldırsın desem herhalde üçte biri parmak kaldırır. Adı Ayşe,Fatma, Hatice olanlar parmak kaldırsın desem büyük bir kısmı parmak kaldıracaktır. Biz bütün toplum olarak hepimiz Peygamber ailesiyiz.
Adeta hepimiz ehlibeytiz ancak bir sorunumuz var. Belçika sokaklarında adı Ahmet, Mehmet, Ayşe, Hatice olan insanlar daha farklı yürümek durumundadır. Çünkü onlar kendi şahıslarında sevgili Peygamberimizi temsil ediyorlar. Her Müslüman bulunduğu yerde örnek olacak" dedi.

MÜSLÜMAN ONURUNUZU KİŞİLİĞİNİZİ MUHAFAZA EDİN

"Burayı ikinci vatan olarak kabul ettiniz. O halde iki büyük göreviniz var. Birincisi varlığınızı, Müslüman onurunuzu, Müslümanlığınızı, kimliğinizi, kişiliğinizi muhafaza etmek için en büyük çabaları ve gayretleri sarf edeceksiniz. O kadar güzel çalışmalar yapacaksınız ki 4-5 asır sonra sizin sulbünüzden gelen hiçbir çocuk, hiçbir yavrunuz, sizin zürriyetinizden olan hiçbir insan Müslüman kimliğini kaybetmeyecek.
İkincisi, içinde yaşadığınız toplumla barış içerisinde yaşayacaksınız. İçinde yaşadığınız gayrimüslim de olsa komşularınıza örnek olacaksınız ve örnek ilişkilerinizi siz o Müslümanlığın rahmetini Müslümanlığın güzelliğini sözlerinizle ve davranışlarınızla bütün komşularınıza göstereceksiniz."

Görmez, ailelerden Kutlu Doğum Haftası vesilesiyle evlerinde toplanarak çocuklarına Hz. Peygamber'in hayatını okutmalarını istedi.

PEYGAMBERİ TEMSİLEN KIRMIZI GÜLLER DAĞITILDI 

Belçika, Almanya, Hollanda ve Fransa'dan 5 bine yakın katılımla gerçekleştirilen kutlu doğum etkinliğinde katılımcılara Hz. Peygamber'i temsil eden kırmızı güller dağıtıldı, Kuran-ı Kerim ve ilahiler okundu.