BIST 10.046
DOLAR 32,38
EURO 34,57
ALTIN 2.385,89
HABER /  DÜNYA

’’Bu ülkenin itibarı, herkesten önce bizim meselemizdir’’

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkenin dirliği, düzeni, gücü, itibarı herkesten önce bizim meselemizdir. Bu ülkenin zararına olacak hiçb...

Abone ol

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Bu ülkenin dirliği, düzeni, gücü, itibarı herkesten önce bizim meselemizdir. Bu ülkenin zararına olacak hiçbir adımı atmayız, atılmasına da göz yummayız. Biz hangi işin içerisindeysek onu milletimizin, ülkemizin yararına gördüğümüz için yaparız” dedi.
Başbakan Erdoğan, Tekirdağ Valiliği tarafından onuruna verilen yemeğe katıldı. Yaptığı konuşmada, Tekirdağ’da, yapılan yatırımlara değinen Erdoğan, 206 yeni eserin resmen açılışını gerçekleştirdiklerini belirterek, toplam bedeli 1 milyar lira tutarındaki yatırımların Tekirdağ’a hayırlı olmasını diledi. Türkiye’nin iş adamlarının günümüzde dünyanın dört bir yanında iş bağlantıları kurduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, "Bir yerde eğer ön kesiliyorsa, iş adamımız ’burada önüm kesildi durayım’ demiyor, atlıyor Afrika’ya gidiyor, kimsenin gitmediği yerlere bizim iş adamlarımız gidiyor orada ekmeğinin kapısını aralıyor" dedi. Başbakan Erdoğan, kadınların da iş dünyasında "ben de varım" diyebildiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, “Artık alan el değil, veren el olan bir Türkiye vardır. Göreve geldiğimizde 45 milyon dolar veren el durumunda olan bir Türkiye şimdi ise 2,5 milyar dolar veren el olan bir Türkiye var, dünyada artık Türkiye’ye bu gözle bakılıyor. Bütün bunları korkuları aşarak, Türkiye’yi büyüterek gerçekleştirdik" diye konuştu.
“Balkanlara gidin Kosova, Bosna Hersek her yeri dolaşın orada iş adamımızı göreceksiniz, aynı zamanda iş adamımızın yanında Türkiye Cumhuriyeti devletini göreceksiniz” diyen Erdoğan, "Tüm oradaki tarihi eserleri ayağa kaldırmış olan bir Türkiye Cumhuriyeti devletini göreceksiniz. Bütün o ecdadımızın orada inşa ettiği o eserler, kötü durumdayken biz ayağa kaldırdık. Namı değer Mostar’ı biz ayağa kaldırdık, gidin Kosova’ya Fatih Sultan Mehmet’in adına inşa ettiği camiyi biz aya kaldırdık. Prizren’de Sinan Paşa Camii’ni biz ayağa kaldırdık, inşa ettik. Aynı şekilde Gazi Mustafa Kemalin Babasının doğduğu büyüdüğü evi biz ayağa kaldırdık. Bunların hepsini biz ihya ettik, bunlar şimdi oralarda bir çekim alanı oluşturdu. Yine Gazi Mustafa Kemal’in Selanik’te şu an müze olarak kullanılan evi biz ihya ettik. Bugüne kadar iktidara gelenler Balkanlarda bizim izimiz var gidelim bakalım demediler. Çünkü onlar dertli değildi sevdalı değildi bu ülkede de yaptıkları birşey yok tu ki. Tüm bunlara hizmet aşkı ile yaklaşmaları gerekiyordu, yaklaşmadılar, ideolojik yaklaştılar. Onun için Türkiye’nin esamesi okunmuyordu” diye konuştu.

“BU ÜLKENİN ZARARINA OLACAK HİÇBİR ADIMI ATMAYIZ”
Hükümetin attığı her adımın, yapılacak her reformun karşısına 10-20, bazen 100 yıllık korkuların çıkarıldığını söyleyen Erdoğan, "Bölünüyoruz, parçalanıyoruz, dağılıyoruz" dendiğini ifade ederek, "Bunları söyleyenlerin görüp de bizim göremediğimiz hiçbir şey yok. Biz bu vatanın evladıyız, bu milletin hep beraber gururlu mensuplarıyız. Bu ülkenin birliği bütünlüğü, herkes kadar bizim de meselemizdir. Bu ülkenin dirliği, düzeni, gücü, itibarı herkesten önce bizim meselemizdir. Bu ülkenin zararına olacak hiçbir adımı atmayız, atılmasına da göz yummayız. Biz hangi işin içerisindeysek onu milletimizin, ülkemizin yararına gördüğümüz için yaparız. Bakın korku beceriksizliğin ve tembelliğin mazerete olabilir. Ülke bölünecek, dağılacak korkusuyla adım atmayanlar, reform yapmayanlar Türkiye’ye en büyük zararı verdiler. Benim her zaman bir ifadem var, Ekonomi ve Siyaset risktir, yaşam da risktir. Risk alamayan bunların hiçbirini başaramaz. Risk almaya mecbursunuz, eğer risk alırsanız başarıyı yakalarsınız. Ülke tehlike altında diye demokrasiyi ortadan kaldıranlar, Türkiye’ye Demokrasiye, kardeşliğimize en büyük zararı verdiler. Aynı zihniyet şu anda da yapılan her reforma aynı tepkiyi verdi. Tekirdağ’ın büyükşehir olmasın karşı çıktılar” dedi.
Tekirdağ’ın büyükşehir olduğunu vurgulayan Erdoğan, anamuhalefet partisinin buna karşı çıkarak Anayasa Mahkemesi’ne götürdüklerini hatırlattı. Erdoğan, İstanbul ve Kocaeli’den örnek vererek, buradaki büyükşehir belediyeciliğinin, mülki sınırları kapsayan büyükşehir belediyeciliği olduğunu söyledi. İstanbul’un Çatalca’ya, Silivri’ye, buranın köylerine kadar hizmet götürdüğünü anlatan Erdoğan, Kocaeli’nin aynı şekilde olduğunu kaydetti. “Bu büyükşehir anlayışı olmasaydı, büyükşehir ellerini oraya uzatamayacaktı” diyen Erdoğan, "Şu anda diyelim Edirne, öbür tarafta Kırklareli sadece muhtarın eline kalmıştır. Kaymakamların imkanları dahilinde ne yapılacaksa o yapılacaktır. Ama orada bir belediyenin imkanları yoktur. Köy tüzel kişiliği dediğinizde orada mimar mı var? Orada mühendis mi var? Orada bir muhtar, bir ihtiyar heyeti var" dedi.

“ZENGİN, MİLYONERE DENİRDİ”
"Türkiye’nin, pasaportumuzun, bayrağımızın, paramızın itibarını bu dönemde artırabildik" diyen Erdoğan, Türk parasının 6 sıfırlı olduğunu anımsattı. Erdoğan, "Bu sıfırı koyanları tarih affeder mi? Paramız delik deşik oldu. Eskiden tuvalete 2,5 kuruşa 5 kuruşa giderdik öyle zaman oldu ki 1 milyona tuvalete gider hale geldik. Zengin, milyonere denirdi. Eğer bir kişi milyonerse zengindi. Ama öyle hale geldik ki milyoner artık tuvalete o parayla gider hale geldi. Altı sıfırı atacağız dedik Bazı köşe yazarları bize ağır bindirdiler. ’Attığınız zaman, enflasyon patlar’ dediler. Ne oldu enflasyon patladı mı? Çatladı çatladı, ne patlaması. Ortada her şey. Çok ilginçtir bunların içerisinde çok ağır bir şekilde, ’Bu halledilsin, Taksim Meydanı’nda anırırım’ diyenler oldu. Ama meydanı bulamadılar herhalde. Bu vakalar var. Ne oldu? Biz geldiğimizde enflasyon 30’du. Şimdi 6-7 buralarda dolaşıyor. Bu enflasyon canavarından ülkeyi kurtaran biz olduk. Mesele ufuk meselesi. Mesele, ekonomide özellikle bu işin inceliklerini yakalama meselesi. Paramız şimdi itibar kazandı. Bakın biz şimdi Rusya ile karşılıklı olarak, kendi paramızla alışveriş yapabiliyoruz. Anlaşmalarımız var. Son gidişimde yeni bir adımı daha attık, şimdi merkez bankalarımız arasında yapılacak bir anlaşma ile dövizde swap uygulamasına geçeceğiz. Rus parası ile Türk parası karşılıklı olarak diğer paraların kur baskısından ciddi manada kurtulmuş olacak. Çin’le, İran’la da yaptık bu anlaşmayı. Bunlar bizim aramızdaki ekonomik ilişkilerde, hem fiyatların düşmesinde çok ciddi imkan sağlayacak hem de ticari ilişkilerimizdeki inanıyorum ki rakamı dış ticaret hacmini daha da artıracaktır” dedi.
Anamuhalefet genel başkanının ’Hani bunlar hayvan getirmeyecekti’ dediğini hatırlatan Erdoğan, “Arkadaşlar, biz iki kurbandır hayvan ithal etmiyoruz, tam aksine şu anda yanılmıyorum Kasım ayı itibarıyla biz ihraç etmeye başladık. Hayvan ihracına başladık. İnsan biraz dürüst olur. Doğru konuş. Böyle bir şey yokken, bunu gelip Trakya’da burada bu konuşmayı yapıyor. Dürüst, doğru olalım. Şu anda biz hayvan ihraç eden bir ülke konumundayız” dedi.

“BU SÜTLER BOZUK DİYE KAMPANYA YAPILDI”
“Süt havyacılığında şu anda elimizde sütün fazlası var. Onun içinde öğrencilerimize ücretsiz süt dağıtıyoruz” diyen Erdoğan, “Bu sütler bozuk" diye kampanya yapıldığını ve medyanın destek verdiğini söyledi. Erdoğan, “Bu sene hiç sesleri çıkmadı, herhalde de çıkmayacak. Peki biz bunu niye yaptık? Bu adımı atmamızın altındaki sebep, üreticimizi bu noktada aracı diyebileceğimiz kurumlara ezdirmeyelim, yavrularımıza sağlıklı beslenme imkanı sağlayalım dedik. Bunların hepsi değerlendirmeleri yapılarak atılan adımlar" dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakkari’deki olaylara değinerek, “Bir yıldır sıkıntı yaşamıyoruz ama 2 gündür yine Hakkari’yi karıştırmak isteyenler var. Kamu binalarına bir taraftan saldırıyorlar, bir taraftan özel bir öğrenci pansiyonunu işgal etme girişiminde bulunuyorlar. Bunların bir defa ülkeyi sevmek gibi bir dertleri yok” dedi.
Başbakan Erdoğan, Tekirdağ Valiliği’nin onuruna verdiği akşam yemeğine katıldı. Yemekte sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, iş adamları ve diğer katılımcılara hitap eden Erdoğan, “Tekirdağ ve Çorlu’ya 11 yıllık süreçte çok önemli projeler kazandırdık. 11 yılda Tekirdağ’ın geneline yaptığımız yatırımın eski rakamla tutarı 6,5 katrilyon. Tüm bu yolların hepsi iktidarımız döneminde yapılmıştır. Raylı sistemle Tekirdağ bizim dönemimizde buluşmuştur. Limandan Muratlıya kadar orayı biz yaptık. Şimdi inşallah raylı sistemle Anadolu’ya geçiş de bununla sağlanacaktır Marmamayla. 153 yıllık rüya hayal gerçek oldu. 2015’te üçüncü köprüyü açacaklarını belirten Erdoğan, TIRların ikinci köprüyü kullanmayacağını söyledi.
Ergene’deki kirliliğe değinen Erdoğan, “Ergene’ye fabrikaların atıkları gidiyor. Bunları inceledik. Nerde ne var hepsini biliyoruz. Kapsamlı bir eylem planını maalesef belediyeler beceremedi başaramadı uyarılarımıza rağmen onların sorunuydu. Ama yapmadılar artık iş dedik başa düştü eylem planın hazırladık ve 2011 de bunu açıkladık” dedi.

“PARA CİVA GİBİDİR”
‘Güven ve istikrar’ın iki sırlı kelime olduğunu belirten Erdoğan, şunları söyledi:
“Eğer bir ülkede girişimci güveni bulamıyorsa güveni görmüyorsa o ülkede istikrar olmaz. Önce güveni görecek dolayısıyla geleceğini yakalayacak ki ne yapsın istikrarı da bulsun. Ama geleceği göremiyorsa güvenle bakamıyorsa yarın kalktığında acaba ne olacak bu soruyu kendine sık sık soruyorsa orda netice alamazsınız. Hep söylerim para civa gibidir. Kendisi için hep uygun limanı arar oraya kaçar. Onu oraya kaçırmamak lazım. Bunu ortadan kaldırdığımız da inşallah hep beraber buna destek vermemiz lazım.”

HAKKARİ’DEKİ OLAYLAR
Hakkari’deki olaylara değinen Erdoğan, “Bir yıldır sıkıntı yaşamıyoruz ama 2 gündür yine Hakkari’yi karıştırmak isteyenler var. Kamu binalarına bir taraftan saldırıyorlar, bir taraftan özel bir öğrenci pansiyonunu işgal etme girişiminde bulunuyorlar. Bunların bir defa ülkeyi sevmek gibi bir dertleri yok. Şimdi biz gittik Şırnak’ta havalimanı yaptık. Şimdi birileri diyebilir ya Şırnak’ta havalimanı ne gerek var. Hayır arkadaş her yerde yapıcağız. Tabii ki fizibil olacak, biz bunların incelemesini yaptık, fizibil olduğunu gördük. Ama biz gittik. Fakat bakıyorsunuz ki o bölücü terör örgütü mensupları müteahhit firmaları tehdit ediyorlar. Şu anda onu da bitirmiş olacaktık. Fakat müteahhit kaçıyor, iş yürümüyor. Şimdi yılsonuna kadar yükleniyoruz işe, her şeye rağmen diyoruz ’orayı da bitireceğiz, orayı da açacağız’. Çünkü biz Hakkari’de de benim vatandaşımın yaşadığına, insan yaşadığına inanıyoruz, oraya da bizim hizmeti götürmemiz gerekir diyoruz. Çünkü birilerinin elinde biz koz bırakmak istemiyoruz. Bunlar hem terör eylemini yapar, bir taraftan da kalkar ’devlet buraya el uzatmadı’ der. Ama bizim devletin oraya da el uzattığını bunlara göstereceğiz” diye konuştu.

“ARKADAŞLARIMA VERDİĞİM İSTİKAMET 81 VİLAYETİMİZİN 81’İNE DE ÜNİVERSİTE YAPACAĞIZ”
“Son zamanlarda bir tane şöhret arayışı içerisinde olan zat var. Bir gün Meclis’te şu ifadeyi kullandı, dedi ki ’acaba Tunceli’ye de üniversite yapacak mısınız, görelim’ dedi. Halbuki bizim hiç aykırı bir düşüncemiz söz konusu değildi” diyen Erdoğan, “Arkadaşlarıma verdiğim istikamet 81 vilayetimizin 81’ine de üniversite yapacağız. E yaptık, ne oldu. Gelip de aynı kürsüden bunu yapanlara bir teşekkür mü ettin. Yok. Aynı şeyi biz Hakkari’de de yaptık, orada da üniversitemiz var, o da devam ediyor. 780 bin kilometre kare vatan topraklarında biz her yere hizmeti götürmenin gayreti içinde olacağız" şeklinde konuştu.

“EDİRNE’DE NE VARSA VAN’DA DA O OLACAK”
"Edirne’de ne varsa Van’da da o olacak, Sinop’ta ne varsa Hatay’da da o olacak. Kayseri, Konya hepsinde aradığımızı bulacağız" diyen Erdoğan, çocukluk dönemindeyken ağabeyinin ve dayısının gemilerde çalıştığını ve kendilerine çikolata ve defter getirdiklerini hatırlattı. O zamanlar imam hatip örgencisi olduğunu belirten Erdoğan, teksir notlarıyla okuduğunu belirterek, “Bütün bunların hepsi geride kaldı. Artık bizde hani AVM’lere karşı çıkanlar, belli yerlerde bilmem nelere karşı çıkanlar filan vesaire şu anda Türkiye’de arayıp da bulamayacağınız ne kaldı artık. Her şey artık ülkemizde var. Tam aksine, şimdi tekstil, konfeksiyona bakıyorsun benim ülkemdeki tekstil, konfeksiyoncu dünyanın markalarına biz gönderiyoruz, ama maalesef üzerinde tabi onun markası olduğu için biz bilinmiyoruz, bilinen o oluyor. Satılan mal aslında Türk malı. İşte onun içinde hep arkadaşlarımıza girişimcilerimize onu söylüyorum kendi markalarımızı meydana getirmemiz şart, kendi markalarımızda yürümemiz şart. Onun için şurada 2023’e kadar biz kalkalım 15-20 tane markayı üretelim, 15-20 markayı dünyada biz meydana getirelim ve bu markalarla dünya piyasalarında biz yerimizi alalım. Alır mıyız, evelallah alırız" dedi.

“IMF’YE 5 MİLYAR DOLAR BORÇ VERECEĞİZ”
“İnşallah kimseyi incitmeden kırmadan gönülleri yıkmadan yeni Türkiye’yi inşaa edecek 2023’e dünyanın ilk on ülkesi arasında bir Türkiye olarak gireceğiz” diyen Başbakan Erdoğan göreve geldikleri dönemde Merkez Bankası’nın döviz rezervinin 27,5 milyar dolar olduğunu belirten, rezervin şu anda 135 milyar doların üzerine çıktığını söyledi. Erdoğan, “IMF olan borucumuzu 14 Mayıs’ta sıfırlandık IMF’ye 5 milyar dolar borç vereceğiz bu noktaya geldik” dedi.
Başbakan Erdoğan şunları söyledi:
"Ben şuna inanıyorum, eğer bizim bu gücümüz olmamış olsa inanın bütün bu kredi değerlendirme kuruluşları filan var ya, bunlar bizimle çelik çomak oynar gibi oynardılar. Ama onlar zaman zaman bazı bize yönelik siyasi kararlar aldılar. Bu siyasi kararları alırken biz de kendilerine çok açık söyledik, ’batan bir komşu ülke var, siz batan bir komşu ülkeye 6 basamak birden artırıyorsunuz. Bunu nasıl yaparsınız’ dedik. Bunu yapıyorsunuz öbür tarafta bu kadar güçlü olan bir Türkiyevar, güçlü olan bir Türkiye’ye hala dereceyi arttırmada hesapta bulunuyorsunuz. E ne oldu, dünyanın parasını aldılar Avrupa Birliği’nden, Avrupa Birliği’nin kendi kaynaklarından, yine hala belini doğrultamıyor, bakın hala her gün grevler, grevler devam ediyor. Bizde tam aksine işi sağlam kazığa bağladık. Emin adımlarla geleceğe yürüyoruz. Her gün attığımız adımları düşünerek atıyoruz. Asla suistimale, gayrimeşruluklara fırsat vermiyoruz."
(İHA)