BIST 10.677
DOLAR 32,22
EURO 34,94
ALTIN 2.418,47
HABER /  DÜNYA

Bu senaryo AK Parti'yi çok ürkütecek!

Devletler Hukukk uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni, Türkiye İsrail krizinin olası sonuçlarını değerlendirdi

Abone ol

Türkiye Kültür Üniversitesi Devletler Hukuku profesörlerinden Hasan Köni, İsrail'e yönelik yaptırım planına karşı Türkiye'yi "ürküten sözlerle" uyardı:

 TÜRKİYE NE YAPMALI?
Türkiye bu yaptırım kararlarını almak zorunda. İsrail’deki temsiliyetini azaltmak, bir ülke olarak haysiyetini korumak zorunda, ama gerçek analizde bunun dışında yapabileceğimiz ne var? BM’ye tekrar müracaat edip orada diplomatik yönden hak arayabiliriz, uluslararası mahkemelere başvurabiliriz. Ama uluslararası mahkemelerin çoğu da Avrupalıların, Amerikalıların, İsrail’e yakın ülkelerin elinde. Yani sonuç pek de değişmez. Bu gidişatın silahlı bir boyutu olabileceğini zannetmiyorum. Fazladan da Türkiye yoğun bir şekilde Kürt sorunuyla ve PKK’yla uğraşırken...

"Türkiye'nin kaybını uzun zamanda hissetmeye başlarız. Ne mi olur? Ekonomik terslikler meydana gelir, etnik gruplarda hareketlenmeler artar, insan hakları komisyonlarında Türkiye aleyhine kararlar çıkmaya başlar"

Türkiye Kültür Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Hasan Köni, Türkiye-İsrail krizini Vatan gazetesine verdiği ropörtajında değerlendirdi. İsrail'in mavi marmara kriziyle Türkiye gibi hem müslüman, hem demokratik hemde NATO üyesi bir ülkeyi kaybetmesinin önemli olduğunu dile getiren Prof. Köni, uzun vadede ise Türkiye'nin bu krizden daha büyük yaralar alarak çıkacağını öne sürdü.

YAPTIRIMLAR NE ANLAMA GELİYOR?

Prof. Dr. Köni diplomatik ilişkilerin ikinci katip düzeyine indirilmesi, askeri anlaşmaların askıya alınması ve 'Doğu Akdeniz'de gemiler bizim güvencemizde' sözleriyle uygulanacak yaptırımların çok da önemli olmadığını tarihi bir örnekle açıkladı:

"...Türkiye haklı olarak İsrail'deki diplomatik temsilini en aşağı seviyeye indiriyor. Bunu 1982'de de yapmıştı. Sabra ve Şatilla katliamından sonra. İsrail yanlısı aşırı sağcı Hristiyan Falanjist milisler Batı Beyrut'ta Filistin mülteci kampları Sabra ve Şatilla'yı basarak çocuklar dahil binlerce kişiyi öldürmüştü. Katliamda, sonradan Ariel Şaron'un rolü olduğu anlaşıldı. Şaron bunun üzerine Savunma Bakanlığı görevinden istifa etti. Ama bütün bunlara rağmen Mavi Marmara'da olduğu gibi yine haksız durumlar ortaya çıktı. BM orada İsrail aleyhine kararlar aldı ama bu kararlar İsrail tarafından uygulanmadı. Türkiye de bunun üzerine İsrail'deki temsilini en alt seviyeye indirdi. Ve en sonunda da Ariel Şaron yıllarca İsrail'e başbakanlık yaptı!"