BIST 8.864
DOLAR 34,30
EURO 37,37
ALTIN 3.028,37

Bravo Tayyip Erdoğan

Yıllardır susturulmaya, yabancı diplomatlar karşısında el pençe divan durmaya, sesimizin kısılmasına alışmışız. Başbakan Erdoğan’ın Davos’taki çıkışını bu yüzden çok kişi yadırgadı. Bugüne kadar sinmiş kesimler, Türkiye’nin başına iş açacak düşüncesi ile tepki gösteriyorlar. Onlara da düşüncelerinden dolayı saygı göstermek gerekir. Ama bu toplumun artık Türkiye’nin gücünü görmesi, eziklikten kurtulması için de birilerinin bir şey yapması gerekiyor. Kendileri yapamadığı için, toplum adına birilerinin yapmasını bekleyen, henüz gelişimini tamamlamamış, eziklikten kurtulamamış toplumlarda bu çıkışları hala liderler yapmak zorunda kalıyor. Böyle toplumlarda birileri hep eleştirirler, sonra zaman geçer, eleştirdikleri şeylerin nimetlerinden yararlanırlar. Geçmişteki bir siyasi liderimizin uluslar arası masada yumruğunu masaya vurması Türkiye’de nasıl da olumlu yankılanmıştı, o günleri hatırlayanlar bilir. Kaldı ki, vurdu mu vurmadı mı onu da tam öğrenemedik ama, Türk milleti “masaya vurdu” diye kabul etmişti. Öyle kabul etmek, eziklikten kurtarıyordu!

Bu nedenle Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki sert çıkışını yerinde buluyorum, “Bravo Tayyip Erdoğan” diyorum. Bu hareket, tam da “cuk oturdu”. Ayrıca olayı canlı izleyen dünyaya da beraberinde birçok mesaj verdi.

TÜRKİYE ALEYHTARI MODERATÖR

Davostaki Gazze konulu olaylı oturumu yöneten kişi, Ermeni asıllı bir gazeteci. ABD’de Washington Post’ta yazıyor. Ermeni asıllı olması önemli değil ama yazılarından Ermenistan lobisiyle hareket ettiği, Türkiye aleyhtarı olduğu, İsrail yanlısı olduğu biliniyor. Bu tavrını foruma da yansıttı. İsrail Lideri 25 dakika konuşurken, Türkiye liderini 12 dakikada susturmaya çalıştı. Susturmak için omuzunu tutup, omuzuna ve koluna vurarak uyarmaya kalktı. Bunlar da diplomatik teamüllere uygun değil. Bir Türk vatandaşı olarak bundan rahatsızlık duydum. Gereken tepkiyi Başbakan verdi. Sessiz kalmadı, bu durumun adil olmadığını söyledi, Forum’u terk etti. Bu hareketi eleştirenler, Başbakan’ın yerinde olsaydılar, susup oturmayı mı tercih edeceklerdi?

DÜNYAYA DERS VERDİ

Başbakan Erdoğan, İsrail’in Gazze saldırısına başından beri en sert tepkiyi veren lider. İsrail, Birleşmiş Milletleri takmıyor bile. Sınır komşusu Mısır, geçmişte iyi bir ders aldığı İsrail’e bulaşmak istemiyor. Türkiye’nin dışında, komşusu olan hiçbirini umursamıyor İsrail. Peres de söylüyor bunu zaten, “Mısır bile sesini çıkartmıyor, sana ne oluyor?” diyor. Başından beri en sert tepkiyi veren Tayyip Erdoğan’ın, Davos’ta farklı davranması zaten beklenmezdi. Ayrıca, Peres’i alkışlayanları, hedef gözetmeksizin çoluk çocuk Filistinlileri öldüren İsrail’in işlediği insanlık suçuna ortak olmakla suçlaması da, bu konudaki kararlılığını ve tutarlılığını gösteriyor. Nobel Barış Ödülü sahibi Şimon Peres’e Tevrat’tan “öldürmeyeceksin” emrini hatırlatması, dünyaya ders niteliğindeydi. Bunları arkasından değil yüzüne, net bir şekilde söylediği için, kimse Türkiye Başbakanı’nı suçlayamaz. Suçlu varsa, bu suçu işleyen İsrail devletidir.

HAMAS’I SAVUNMAK MÜMKÜN DEĞİL

Türkiye Başbakanı’nın Hamas ile ilişkisini, Şimon Peres gibi ben de zaman zaman eleştiriyorum. Birleşmiş Milletler ülkeleri Hamas ile temasta değil. Gazze konusunda Hamas ile temaslarını Tayyip Erdoğan kanalı ile yürütüyorlar. Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler için bu nedenle önemli. Bunu Davos Başkanı Davos'un düzenleyicisi Klaus Schwab da belirtti. Erdoğan'ın Orta Doğu sürecinde muazzam bir rol oynadığını ifade ederek, "Umarım bugün olanlara rağmen, istikrarlı ve müreffeh bir Orta Doğu yaratma konusundaki yılmaz çabalarını görmeye devam ederiz" dedi.

Hamas’ı hizaya sokmak ayrı mesele. İsrail’in tepkisini de anlamak mümkün. Tepki göstermekte haklı mı, haklı. Sorun, kimseleri takmadan ve hedef gözetmeksizin insanları öldürmesi. Unutmayalım ki Filistin toprakları yıllardır İsrail tarafından işgal altında. Filistinlilere insanİ yardımları dahi engelliyor. Filistin’in haklarını, Birleşmiş Milletler bile koruyamıyor. Birincisi, Filistin’i kim koruyacak? İkincisi, İsrail bu tavrını nereye kadar götürecek?

BU OLAY HANGİ MESAJLARI VERİYOR

“Mısır bile karışmıyor, sana ne oluyor?” diyen Şimon Peres gibi, “Bize ne, Türkiye Gazze olayına neden bu kadar çok giriyor” diyenlerin görmesi ve anlaması gereken Ortadoğu gerçekleri var. Ortadoğu’da kimin borusu ötecek, mesele bu.  İstediği zaman istediğini yapmaktan kaçınmayan İsrail, Ortadoğu’da egemenlik kurmak istiyor. Gücü olmayan komşuları, sesini çıkartamıyor. İran’ın İsrail’e karşı çıkışları ise, ABD’nin İsrail’in arkasında olmasını daha da çok sağlıyor.  Kaldı ki, İran İsrail’e dur dese ve durdursa, bu mudur Ortadoğu’daki çözüm? Ortadoğu’da İran manzarası mı olmalıdır? Yoksa Ortadoğu’nun abisi Türkiye mi olmalıdır? Buyurun tercih edin.

Başta da dedik ya, bu millet artık kendini eziklikten kurtarmalı. Burada bir Türkiye var. İşte Başbakan Erdoğan, Peres’e rest çekerek bunu gösteriyor.  Bir tarihlerde Türkiye Suriye’ye rest çektiğinde de aynı şey olmuştu. İsrail, Türkiye gerçeğini ve gücünü, görmeli ve bilmelidir. Eğer tereddüdü varsa, Türkiye’yi karşısına alsın da görelim. Mümkün değil. Davos’taki Forum’da Peres’in konuşması, Tayyip Erdoğan’ı yoklar gibiydi ama cevabını anında aldı. Hemen arkasından telefonla arayıp, “Size ve Türkiye’ye şahsen saygı duyuyorum” demesi, Türkiye ile İsrail ilişkilerinin bozulmasını istemediğinin teyididir. Yaptığı açıklamada da, Davos’taki olayın Türkiye ile İsrail ilişkilerini etkilemeyeceğini ümit ettiğini belirterek, Türkiye ile sorun istemediklerini söyledi.

İsrail, eğer gelecekte Ortadoğu’da huzur içinde yaşamak istiyorsa, başta Türkiye olmak üzere komşuları ile uyumlu olmak zorunda.