BM kürsüsünde iki ses: "Biri tehdit, biri cesaret"
Tüm gözler dün 80. BM Genel Kurulu’ndaydı… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını sizlerde benim gibi pürdikkat dinlemişsinizdir. Peki ABD Başkanı Donald Trump’ın konuşmasına da denk geldiniz mi? Nobel barış ödülünü istediğini biliyorduk. Ancak devam eden 7 savaşı kendisinin bitirdiğini, sayesinde insanların ölmediğini söyleyeceğini tahmin edemedik.
Tüm gözler dün 80. BM Genel Kurulu’ndaydı… Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasını sizlerde benim gibi pürdikkat dinlemişsinizdir.
Peki ABD Başkanı Donald Trump’ın konuşmasına da denk geldiniz mi?
Nobel barış ödülünü istediğini biliyorduk. Ancak devam eden 7 savaşı kendisinin bitirdiğini, sayesinde insanların ölmediğini söyleyeceğini tahmin edemedik.
Nobel Barış Ödülü’nü hak eden birinin öncelikle Gazze’de devam eden vahşeti, soykırımı, kıtlığı, katliamı, yoğun bombardımanı, yüzbinlerce insanın evsiz kalışını, koca bir şehrin yok oluşunu, bebeklerin bedenlerinin parçalanmasını ve insani çöküşü durdurmasını beklerdim.
Maalesef Donald Trump bunların hiçbirini gerçekleştiremedi.
Aksine önüne gelen herkesi topa tuttu… En çok da BM’yi. Muhtemelen herkes saçmaladığını düşündü. Zaten öyle de oldu.
Verdiği mesajlar barış yerine daha çok tehdit mesajı gibiydi…
Rusya’ya yaptırım tehditlerine devam etti. İran için “Dünyanın bir numaralı terör destekçisinin en tehlikeli nükleer silaha sahip olmasına asla izin verilemez." dedi.
İsrail’in Orta Doğu’daki saldırganlığı ve Gazze’de yaşanan soykırım ile ilgili, "Bazı ülkeler tek taraflı olarak Filistin devletini tanımaya çalışıyor. Bu, Hamas teröristlerinin yaptıkları için çok büyük bir ödül olur." diye konuştu.
Özetle 1 saat konuştu ancak dünyaya hitap edemedi. Gazze’deki vahşetin üstünü örtmek için türlü türlü bahaneler ile boş mevzular dışında dişe dokunur bir şey duyamadık.
DÜNYA LİDERLERİNE CESARET VEREN KONUŞMA
Gelelim Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mesajlarına…
Kendinden emin ve güçlü hitabında kelimenin tam anlamıyla siyonist katillere karşı insanlığa “cesaret aşısı” yaptı!
İnsan hakları nedir, Orta Doğu’da İsrail nasıl bir vahşet işliyor, Gazze’de bebekler nasıl ölüyor, medeni dünyanın önünde 21. yüzyılda açlık silah olarak nasıl kullanılıyor? Hepsini tek tek anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze’de BM’nin kendi çalışanlarını dahi koruyamadığını belirtirken BM Genel Sekreteri acaba şu anda ne hissediyor diye düşünmedim değil.
Gazze’deki açlığı, felaketin boyutunu fotoğraflarla bir kez daha dünyaya gösteren Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın şu sözleri akıllara iyice kazınmalı:
“Gazze'de, çocukların elleri, kolları, bacakları anestezi yapılmadan ampute ediliyor. Kimse kusura bakmasın ama bu, insanlığın dip noktasıdır. İnsanlık tarihi son bir asırda böyle bir vahşet görmemiştir.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan Afrika’dan Kıbrıs’a, Azerbaycan’dan Ukrayna’ya kadar uzanan bu geniş yelpazedeki küresel sorunları ve yapılması gerekenleri madde madde açıkladı. Şimdi BM ve dünya liderlerine düşen ‘Dünya Beşten Büyüktür’ düşüncesi etrafında toplanmak ve daha adil bir dünyayı birlikte inşa etmek.