BIST 9.916
DOLAR 32,44
EURO 34,74
ALTIN 2.438,67
HABER /  POLİTİKA  /  CHP

Berhan Şimşek CHP'yi bombaladı

CHP İstanbul İl Başkanlığı'na 15 ayda yapılan 4. atamaya, eski il başkanı Berhan Şimşek de tepki gösterdi.

Abone ol

"CHP'deki seçim, bağlamadaki akort işi değildir, bu kadar arama yapılarak oluşturulsun." diyen Şimşek, böyle büyük bir değişimin ardından il başkanının atamayla değil, kongreyle belirlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Şimşek, Oda TV iddianamesine giren Halk TV pazarlığı konusunda ise şu yorumu yaptı: "Yazılanlar doğruysa Deniz Bey'i tezgâh ve kumpasla tuşa getirmeye çalışmışlar."

Berhan Şimşek, gündeme ilişkin Zaman'a açıklamalarda bulundu. Son seçimlerde aday gösterilmediği için siyaseti şimdilik dışarıdan izlemekle yetinen Şimşek, Oda TV iddianamesinde Soner Yalçın'ın, Halk TV'yi satmaya yanaşmayan Deniz Baykal'a, İklim Bayraktar vasıtasıyla şantaj planladığı iddiasının vahim olduğunu belirtti.

"Yazılanlar, yaşananlar doğruysa Deniz Bey'i tezgâh ve kumpasla tuşa getirmeye çalışmışlar. Yargı, gereğini yapacaktır." diyen Şimşek, "Bir televizyon kanalı var. Birileri almak istiyor. Bunun adı ticarettir. Ama yazılanlar doğruysa bu ticaretin içerisine ne bubi tuzakları konuluyor. Eğer konulmuşsa. Neler neler yapılıyor." ifadelerini kullandı.

Ergenekon sanığı Yalçın Küçük'ün Oda TV soruşturması kapsamında evinde ele geçirilen ve CHP'nin eski yönetimini hedef alan '3 Kasım, CHP'yi parçaladık. Kılıçdaroğlu darbe yaptı' yazılı belgeye ilişkin olarak da, "Eğer CHP'de Yalçın Küçük darbe yaptıysa, CHP'yi parçaladıysa, gelsin baksın eserine." yorumunu yaptı. Bunun yanında uzun tutukluluk süreçlerine karşı olduğunu da dile getirdi.

ERGENEKON SANIKLARININ KATKISININ OLMADIĞI, OY ORANINDAN ANLAŞILIYOR

Partisinin hâlâ tartışılan milletvekili aday seçimiyle ilgili de konuşan Berhan Şimşek, şu andaki milletvekili listesini 'toplama takım' olarak nitelendirdi. Dışarıdan gelen isimlerin oy getirmediğine dikkat çeken Şimşek, Ergenekon sanıklarının da seçime katkısının olmadığının açıkça görüldüğünü dile getirdi. Cezaevindeki kişilerin aday gösterilmesinin gelenek haline gelmemesi gerektiğini vurgularken, "Suçları sabit değildir henüz. Ama aday göstermek zorunda da değillerdi. Başka bir yönetim göstermeyebilirdi. Cezaevinde tutuklu bulunan kişilerin aday gösterilmesi demokraside bir gelenek haline de gelmemeli." diye konuştu.

Partisinin geldiği son durumun iç açıcı olmadığını da söyleyen Şimşek, Kılıçdaroğlu'na olan güvenin gittikçe azaldığını belirtti. Şimşek, şöyle devam etti:

"O malum komplo olmadan önce herkes 'Deniz Baykal gitsin' diyordu. Bu yüzden Kemal Bey'in yerinde o dönem kim liderliğe aday olsaydı ilgi ve kabul görürdü. Kılıçdaroğlu ilk geldiğinde oy oranları yüzde 38-40'lardaydı. Şimdi ise sonuç ortada. 20-22'ler bandına düştüğü söyleniyor. Yapılan yanlışlar büyük rol oynadı bu tabloda. Mesela 3 Kasım 2010'da yapılan MYK'daki değişiklik kırılma noktası olmuştur. 'Korku imparatorluğunu yıktık' dedikten sonra daha korkunç bir şey çıktı ortaya. Tunceli'deki genel af ve Hakkâri'deki özerklik söylemleri, yapılan yanlışlıklardır. Ben iki söylemde de Kemal Bey'in kamuoyunda algılandığı gibi olumsuz bir anlamda söylemediğini biliyorum. Ama bir siyasetçinin söylediği sözlerin nereye gideceğini ve çekilebileceğini görmesi gerekir."