BIST 10.277
DOLAR 32,34
EURO 34,81
ALTIN 2.393,53
HABER /  GÜNCEL

Bayramınızı zehir etmeyin!

Tezgahları süsleyen rengarenk şeker ve çikolatalardan satın alacak vatandaşlara, ambalajlı ve üretim izni olan ürünleri tercih etmeleri uyarısı yapıldı.

Abone ol

Ankara Üniversitesi Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, yaklaşan Ramazan Bayramı'nda, en çok sevilen gıda maddeleri çikolata ve şekerleme satışlarında yüzde 25'lik artış olmasının beklendiğini söyledi.

Özellikle bayram dönemlerinde güvenli olmayan sağlıksız şeker ve çikolata üretimi yapan firma sayısının arttığına dikkati çeken Artık, ''Bayramı fırsat bilen bazı kişiler, ürettikleri gerçek olmayan çikolata ve şekerle halkın sağlığını tehlikeye atıyorlar. Bu tip üretimlerden dolayı gıda zehirlenmesi başta olmak üzere birçok sağlık problemi yaşanabiliyor. Bu sebeple tüketici, satın aldığının gerçek çikolata ve şeker olmasına dikkat etmesi gerekir'' diye konuştu.

İnsanların ekonomik sıkıntı sebebiyle ucuz çikolatalara yöneldiğini, ancak kişilerin sağlıklarını ne kadar tehlikeye attıklarının farkında olmadığını ifade eden Artık, tüketicinin birinci tercihinin asla fiyat olmaması gerektiğinin altını çizdi.

''Merdiven altı'' üretimlerin şeker fiyatını düşürdüğünü belirten Artık, ''Piyasada şekerin kilosu 4-5 liraya, çikolatanın kilosu ise 10 liraya kadar iniyor. Markalı şeker fiyatları 10 liradan başlarken, çikolata fiyatları ise yaklaşık 20 lira. Fiyat ve kalitenin birlikte değerlendirilmesi gereklidir. Ucuz diye satın alınan çikolata ve şeker ağzımızın tadını da bayramın tadını da bozar. Gıda zehirlenmesi sonucu, tedavi masrafları size daha pahalıya mal olabilir'' diye konuştu.

AB ülkelerinde ortalama kişi başına çikolata tüketiminin yılda 10 kilogramı bulduğunu, bu oranın üretim ve tüketimde lider İsviçre'de 11, İngiltere'de ve İrlanda'da 10, Almanya'da 9, Avusturya'da 6,2, Rusya'da 3, Türkiye'de ise 2,5 kilogram olduğunu dile getiren Artık, gelişmiş ülkelerle karşılaştırıldığında, Türkiye'deki kişi başına şekerli ve çikolatalı mamul tüketiminin oldukça düşük olduğunu ancak son yıllarda tüketimin arttığını belirtti.

ÜRETİCİLERİN YARISI MERDİVEN ALTI

Türk gıda sektöründe faaliyet gösteren firmaların yüzde 50'sinin hala merdiven altı üretim yaptığını ve yaklaşan Ramazan Bayramı'nın da etkisiyle ''bildik-bilinmedik'' birçok ürünün sokaklarda, seyyar arabalarda tüketiciye sunulduğunu anlattı.

Bu işin ''ehli'' gıda firmalarının bu durumdan rahatsız olduğunu belirten Artık, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Tüketicinin sağlığı her şeyden önemlidir. Bu konuda tüm devlet ve özel kuruluşlarla Türk halkı duyarlı olmalı, herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Çünkü bu ürünlerin nerelerde üretildiği ve içinde neler olduğu belli değildir. Sektör ve devletimiz merdiven altıyla çok ciddi mücadele etmesine rağmen muvaffak olunamadı. Tüketicinin bilinç seviyesinin artmasıyla birlikte gelir seviyesi de artınca tüketicimiz ambalajlı markalı ürünleri tercih etmeye başladı. Bu en büyük kazancımız.''

Tüketicilerin lezzet ve sağlık bakımından ambalajlı ve markalı ürünlerin, açıkta satılan ürünlerle kıyaslanamaz olduğunun farkına vardığını ileri süren Artık, tüketicilerin bilinçli tercihlerle, Ramazan Bayramı'nın kendileri için zehir olmasını engelleyebileceklerini dile getirdi.

İKRAMLIKLARDA DİKKAT!

Bayramda vatandaşların ikram edecekleri kahve, akide şekeri, çikolata, şeker ve lokumları alırken öncelikle, ambalajlı ve üretim izni olan ürünleri tercih etmesi gerektiğinin altını çizen Artık, tüketicilerin aldıkları ürünün markasına ve bu markanın güvenirliğine de dikkat etmesi gerektiğini vurguladı.

Kimi ''fırsatçıların'' önemli markaların benzer ambalajlarını kullanarak piyasaya taklit ve tağşişli ürün sunduklarına dikkati çeken Artık, tüketicileri açıkta ve ambalajsız satılan ürünleri almaması gerektiğini belirterek, ikramlık ürünlerde bulunması gereken bazı önemli kriterler şöyle sıraladı:

Kahve: Öğütülmüş kahveler kendine özgü renk, tat ve kokuda, akıcı olmayan toz şeklinde olmalı. İçerisinde topaklar, yabancı maddeler, gözle görülebilir küfler bulunmamalı. Öğütülmüş kahveler ambalajlı olarak piyasaya arz edilmeli. Öğütülmüş kahve ambalajının kütlesi net en çok 2,5 kilogramı geçmemeli.

Akide Şekeri: Şeker parlak görünmeli. Yapıldığı veya çeşni olarak kullanılan meyve veya maddenin rengi belirgin olmalı. Şekerin kıvamı sert olmalı, yüzeyde ıslanma oluşmamalı. Tadı ve kokusu, çeşni veya meyveyle uyumlu olmalı.

GERÇEK ÇİKOLOTANIN TADI HOMOJENDİR

Çikolata: Üzerinde kokolin veya kakao kaplı çikolata yazan ürünler gerçek çikolata değildir. Gerçek çikolatanın tadı homojendir. Kendine özgü aromasının ağızda uyum içinde dağılması, hızlı erimesi ve yumuşak olması gerekir. Tadı acı olan çikolatalar, taze değildir. Gerçek çikolatanın en belirgin özelliği, dilimizin üstünde bulunan zerreciklerin asla algılayamayacağı kadar pürüzsüz ve yumuşak olmasıdır. Ağızda yapışkan, mumsu ve yağlı bir tat bırakmaması, çikolatanın kalitesini gösteren en iyi kıstaslarıdır. Parlak renkli çikolataları tercih ediniz. Mat renkli çikolatalardan kaçının. Çok ucuz çikolatalardan kaçının. Ağızda metal tadı olmamalı ve ağız içinde yağ, kalıntı veya tabaka bırakmamalıdır. Yağını salmış ve beyaz lekeli çikolataları satın almayınız. Çikolata üzerinde parmak izi, böcek ve benzeri parça ve kalıntı, küf bulunmamalı. Çikolata uygun muhafaza şartlarında 24 saat bekletildiğinde kırılabilir vasıfta olmalı, kırık yüzey homojen bir yapıda olmalı. Çikolata, tipine has tat ve kokuda olmalı, yağdan kaynaklanan sabunumsu, acımsı, yabancı tat ve koku, yabancı madde bulunmamalı.

Lokum: Lokumun görünüşü, lokumun tipine özgü ve verildiği şekli korumuş olmalı, üzerinde veya içinde gözle görünür yabancı madde bulunmamalı. Lokumun dokusu, elastik yapıda olmalı, parmakla bastırıldıktan sonra eski şeklini alabilmeli, ağızda yumuşak ve kaygan olarak hissedilmeli. Lokumun tat ve kokusu tipine özgü olmalı, yabancı tat ve koku ihtiva etmemeli, çiğ nişasta lezzetinde olmamalı.

Baklava: Üretiminde kullanılan özellikle ceviz, fıstık vb maddeler hileye açıktır. Merdiven altı üretim yapanlar ceviz ve fıstık yerine bulgur, bezelye vb kullanabilmektedirler.

Aspartam tahıl, yumurta ve yağ bazlı tatlılarda 1000 mg/kilogram düzeyinde kullanılabilmektedir. Asapartamlı baklavalar son yıllarda yaygınlaşmıştır.